Gündem Yayın dünyasında kadının adı yok!

Yayın dünyasında kadının adı yok!

18.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

İngiltere’de yaşayan Catherine Nichols adlı bir kadın, kitabını yayımlatabilmek için erkek mahlası kullanmaya karar verdiğini söyledi. Nichols, ‘Bir erkek ismiyle gönderilen yazılar 8 kat daha şanslı’ dedi

Yayın dünyasında kadının adı yok

İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesindeki bir haber, yayın dünyasındaki erkek hegemonyasını gözler önüne serdi. Habere göre, Catherine Nichols adlı bir kadın, kitabını yayımlatabilmek için kendi adını kullanarak yayıncılarla görüşmeye gitti ancak red cevabı aldı. Defalarca kez olumsuz yanıt alan Nichols, bunun üzerine kitabında mahlas kullanmaya karar verdi. Nichols, gazeteye verdiği röportajda “Bir erkek ismiyle gönderilen yazılar kadın adıyla gönderilenlerden 8 kat daha şanslı” diye konuştu.

Haberin Devamı

50 ajanstan 2’si döndü

Nichols’ın kendi adıyla gönderdiği yazılara 50 ajanstan sadece ikisi cevap verdi. Bir erkeğin adını kullandığında ise altı ajansın 5’inden yanıt aldı. Dikkat çekici bir detay da erkek adı kullandığında kitap reddedilirken daha kibar bir dil kullanılması. “Problem, romanlarım değil, ben yani Catherine’di,” diyen Nichols, dikkate alınmak için George ismini kullanmaya başladı. Nichols bu durumu “George kitap yazmakta benden 8 buçuk kat daha iyi, üstelik aynı kitap söz konusu olduğunda bile” diye değerlendiriyor.

‘İlgi çekici’ ve ‘zekice’

Nichols’un aynı ajansa hem kendi ismi hem de George rumuzuyla gönderdiği metinler ortaya ilginç sonuçlar da çıkardı. Mesela Catherine’i reddeden bir ajans, George’un kitabını okuyup onu daha kıdemli bir ajansa da yönlendirdi. Nichols yayınevlerinin, kitabın ana karakterlerini alıngan olarak ya da dilini şiirsel diye nitelemek yerine, George’un çalışmalarının ‘ilgi çekici’ ve ‘zekice’ olduğunu belirtti. Nichols, George mahlasını kullanarak yazdığı kitabının yakında yayımlanacağını söyledi.

Haberin Devamı

‘Erkek yazarlar çok daha cesur’
Haberle ilgili yorum yapan Türk yayınevleri ise kadın ve erkek yazarlar arasında çok fazla başarı farkı olmadığını vurguluyarak daha çok içeriğe önem verdiklerini söylüyor...
Martı Yayınları: “Martı Yayınları’na başvuru yapanlar ağırlıklı olarak kadın yazarlardan oluşuyor. Bize başvuruda bulunan kadınlar, genellikle eleştiriye açık oluyor ve yayınevinin bakış açısını da merak ediyor. Ancak erkek yazarlar bu konuda biraz daha katı. ‘Ben yaptım ve oldu’ fikriyle yaklaşıyorlar. Yayınevi olarak, bizim fikrimize ve eleştirilerimize açık olanlara daha yakın duruyoruz. Bizim için kadın ya da erkek ayrımı söz konusu olmuyor.”
‘Başvuruda oranlar eşit’
İletişim Yayınları: “Cinsiyetten azade değil bu durum. Çoğu editörün kişisel görüşü var ve etkilenebilir, ama burada yayınevine düşüyor asıl görev. Dosyalara tarafsız gözle bakılmasını sağlanması gerekiyor. Böyle bir sorun var; farkındayız ve yalnızca kadın yazarlar için değil gay, lezbiyen bireyler için de böyle bir durum söz konusu. Bize gönderilen dosyalarda da erkek yazarlar daha ağırlıklı. Çünkü erkekler fikirlerini yazıya dökme ve bir yerlere gönderme konusunda daha cesur. Başarı kriteri elbette görecelidir ama kadın ve erkek yazarlar arasında büyük derecede bir başarı farkı olmadığını düşünüyoruz.”
Doğan Kitap: “Şimdi sizle konuşunca biz de son zamanlardaki kitaplarımıza bu gözle baktık. Ama neredeyse bizim için kadın - erkek yazar oranı eşit. Gelen başvurularda biz en çok içeriğe önem veriyoruz.
Rowling bile ‘Robert’ oldu
Edebiyat dünyasında Catherine Nichols bir ilk değil. Asıl ismi Mary Ann Evans olan George Eliot ve Bronte Kardeşler de dikkate alınmak için erkek isimleri kullandı. ‘Harry Potter’ serisinin dünyaca ünlü yazarı J. K. Rowling ise ilk ismi Joannie’yi açıkça belirtmek yerine, kitaplarını J. K. diye imzalıyor. Rowling, son olarak Robert Galbraith takma adını kullanarak ‘Cormoran Strike’ serisini yazmıştı.