KARAKÖY’DE KÜLAH FABRiKASI GECE KULÜBÜ OLUYOR

Külah, gece kulübüyle galeri karışımı bir kompleks olacak. Amaç, sanatsal ve kavramsal birliktelik yaratarak bir ‘community’ oluşturmak


İstanbul’da bir süredir kulüp kuraklığı mevcut. Gece insanlarının dilinde hep benzer cümle: “Her kulüp aynı, her yer sıkıcı”, “Dans edilecek bir kulüp yok.” vs. Yeni sezonda Karaköy’de açılacak Külah, gece hayatına özlenen/beklenen değişikliği katacak gibi. Tarifi basit: Tophane’yi geçince, Karaköy yolundaki benzincinin arka, ara sokağına denk düşüyor. Kulüp dümdüz alana, alabildiğine geniş bir platforma sahip. İki katlı Külah için şimdilik planlanan alt katın kulüp ve performans alanı, üst katın sanat galerisi olması yönünde. Kulağa kulüp ismi olarak pek cool gelmeyebilir. Adını 60’larda çıkan siyasi mizansen dergiden alması, mekanın geçmişte külah fabrikası olması kulübün Külah olmasında en önemli iki faktör. Bir yandan da çok fanzin. Projenin yaratıcısı daha önce Machine ve Dirty gibi underground kulüpler yaratmış isim Avni Ertepe. Külah, Berlin’in meşhur kulübü Berghain’le ortak yapım. Daha evvel Siemens’te, Borusan’da, Bienal’de işleri sergilenen sanatçı Bertrand Ivanoff, şu an Külah için ışık enstalasyonları üzerine çalışıyor. Avni, Külah’ı “Tek bir kimliğe ait olmayan her an her şeyin olabileceği bir alan” olarak tanımlıyor. Tamamen kollektif sanata yönelik, gece kulübüyle galeri karışımı bir kompleks olacak. Amaç, sanatsal ve kavramsal birliktelik yaratarak bir ‘community’ oluşturmak. Tophane’deki galeri kardeşliğini performans ve müzikle destekleyecek oluşum Külah’ın asıl derdi İstanbul’u beslemek. Açılış tarihi 28 Ekim. Karaköy’de beklenti büyük, tansiyon yüksek.
İstanbul’da bir süredir kulüp kuraklığı mevcut. Gece insanlarının dilinde hep benzer cümle: “Her kulüp aynı, her yer sıkıcı”, “Dans edilecek bir kulüp yok.” vs. Yeni sezonda Karaköy’de açılacak Külah, gece hayatına özlenen/beklenen değişikliği katacak gibi. Tarifi basit: Tophane’yi geçince, Karaköy yolundaki benzincinin arka, ara sokağına denk düşüyor. Kulüp dümdüz alana, alabildiğine geniş bir platforma sahip. İki katlı Külah için şimdilik planlanan alt katın kulüp ve performans alanı, üst katın sanat galerisi olması yönünde. Kulağa kulüp ismi olarak pek cool gelmeyebilir. Adını 60’larda çıkan siyasi mizansen dergiden alması, mekanın geçmişte külah fabrikası olması kulübün Külah olmasında en önemli iki faktör. Bir yandan da çok fanzin. Projenin yaratıcısı daha önce Machine ve Dirty gibi underground kulüpler yaratmış isim Avni Ertepe. Külah, Berlin’in meşhur kulübü Berghain’le ortak yapım. Daha evvel Siemens’te, Borusan’da, Bienal’de işleri sergilenen sanatçı Bertrand Ivanoff, şu an Külah için ışık enstalasyonları üzerine çalışıyor. Avni, Külah’ı “Tek bir kimliğe ait olmayan her an her şeyin olabileceği bir alan” olarak tanımlıyor. Tamamen kollektif sanata yönelik, gece kulübüyle galeri karışımı bir kompleks olacak. Amaç, sanatsal ve kavramsal birliktelik yaratarak bir ‘community’ oluşturmak. Tophane’deki galeri kardeşliğini performans ve müzikle destekleyecek oluşum Külah’ın asıl derdi İstanbul’u beslemek. Açılış tarihi 28 Ekim. Karaköy’de beklenti büyük, tansiyon yüksek

‘Galata’da İsyan Vakti’ protestosundan satırbaşları...
5 Mercedes polis arabası muntazam bir şekilde Galata’nın kule dibine park etmiş, sanırsınız bir CSI: İstanbul çekiliyor.
Meydanda hepi topu 70-80 kişilik bir kalabalık var. Biraz çekirdek çitlemeye gelen esnaf, biraz fotoğraf çekmeye gelmiş turist... Meydandan insan manzaraları çeşit çeşit. İsyankar çekirdek kadro bir avuç gençten ibaret.
Yine Facebook’ta ekinliğe ‘Katılıyorum’ cevabını verip, bilgisayarın başından kalkmayan sanal isyankarlara “Sattınız/ Yalnız bıraktınız” diye nefretler kusuluyor. Hâlâ anlaşılmayan bir şey var. Bizde Facebook’tan ‘Katılıyorum’ demenin altına yatan sebep ya daveti yollayana ayıp olmasın ya da dostlar etkinlikte görsün.
Converse’li polis gördüm. Çekmiş beyaz Converse’i altına, almış eline biber gazını Galata Kulesi önüne etten duvar örmüş. Bu işte Ezel dizisinin parmağı olduğunu düşünüyorum. Converse’li katil oluyorsa polis neden olmasın?
Bir grup genç haklı olarak “Kurunun yanında yaş da yandı” diyor. Mahalleliye öfkenin sebebi de değişmiş: “Bu devlet zaten içkimizi, eğlencemizi sınırlayacak bahane arıyor. Bizden ‘şikayetçi’ olarak adamların ekmeğine yağ sürdünüz. Bravo size.”
Her tartışmada olduğu gibi Galata’da da iki cümle sonrası politik bir tartışmaya dönüşüyor: “Şimdi ‘onlarla’ bir mi oldunuz?”, “Boşuna şeriat geliyor demiyoruz” Tartışmanın çıkış noktasını hatırlayan yok, her şeyi birbirine karıştıran çok.
Son durum şu: Kelimeler bitmiş, karşılıklı müthiş bir tahammülsüzlük başlamış. Herkesin dilinde bir özgürlük, bir ötekine saygı lafıdır gidiyor. Yasaklamak, cephe almak belki de en olmaması gereken.