Zülfü LİVANELİ
"ALİMİN ölümü, alemin ölümü gibidir!"
Bu müthiş sözü duymamıştım daha önce.
Doğan Hızlan'ın yazısından öğrendim.
Sanki Araplar bu sözü,
Pertev Naili Boratav için söylemiş.
* * *
DEĞERLİ hocamız
Pertev Naili Bey'i hep hayranlıkla, saygıyla andım.
Ölümünden sonra da
"Ne mutlu ona!" diye düşündüm:
"İnandığı, bildiği yolda yaşadı. Bilimini ve kişiliğini satmadı. Çürümeler ve yozlaşmalar, onun dağ gibi duruşunu sarsmaya yetmedi. Türkiye'nin kültür tarihine damgasını vurdu ve onuruyla gitti."
Bugün sokaktaki insanımıza
Pertev Naili Boratav adını sorsanız bilmez.
Arabeskçinin, göbekçinin, laternacının hayatını su ezber bilir de
Pertev Naili Boratav adını duymamıştır.
Eğer bu bir ayıpsa, günah hepimizin boynunda.
Düzeysiz eğlenceyi göklere çıkarıp, çöplükten yıldız yaratmaya çalışan Türkiye, elbette ki gerçek değerlerine sırtını dönecekti.
Pertev bey, Türkiye'nin bugünkü terminolojisine göre
"bir yıldız" değildi.
Işığını yüzyıllar sonra bile izleyebileceğiniz bir kuyruklu yıldızdı o.
* * *
PERTEV Bey Türkiye'nin cadı kazanında kaynatılan insanlardan biriydi.
Gördüğü her namuslu yeteneğin üzerine gidip ezmeyi marifet sanan sistem, arkadaşlarıyla birlikte Pertev Bey'i de yutmaya çalışmıştı.
Paris'e giderek canını kurtardı.
Zalimler, alimleri sürgüne gönderdi.
* * *
CADI kazanından kurtulan bir başka büyük adam da
Abidin Dino'ydu.
Bir gün Montparnasse sokaklarında dolaşırken demişti ki:
"Bir futbol takımı, takım halinde coşar, hücuma geçer. Bir ülkenin sanatçıları da böyledir. Birbirlerinden coşkulanır, takım halinde atak yaparlar. Ne yazık ki bize bu şansı tanımadılar. Kimimiz hapislere gönderildik, kimimiz sürgünlere... Çil yavrusu gibi dağıttılar."
Nazım Hikmet'i yok etmeye çalış,
Sabahattin Ali'yi öldür,
Pertev Naili Boratav'ı,
Niyazi Berkes'i,
Behice Boran'ı,
Muzaffer Şerif'i üniversiteden uzaklaştır,
Ahmed Arif'i,
Hasan İzzettin Dinamo'yu,
Arif Damar'ı,
Kerim Korcan'ı,
Rıfat Ilgaz'ı hapislerde çürüt; sanatı, edebiyatı, kültürü toplum yaşamının dışına çıkar; sonra da Türkiye niye bu halde, niye değerlerini yitiriyor diye çırpınıp duralım.
İşin kötüsü aynı anlayış yine egemen.
* * *
PERTEV Naili Boratav'ı anmanın en iyi yolu, arşivini Türkiye'ye getirmekten geçiyor.
Hiç olmazsa sağken ders veremediği kuşakları, arşiviyle ölümünden sonra yetiştirsin.
Yazara Emaillivaneli@milliyet.com.tr