Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeryüzünde insandan başka yemeyeceği canlıyı öldüren yaratık yok. Ancak karınlarını doyurmak için öldürüyorlar hayvanlar, doğaları gereği. İnsan o, para için, güç için, iktidar için, zevk için can alan. Kedi yavrularının gözünü oyan, köpekleri üzerine benzin döküp yakan, ineğe, eşeğe tecavüz eden de insan

BUNU YAPAN TABii Ki iNSAN

Dün Milliyet’in ana sayfasında gördüm başlığı: “Bunu yapan insan olabilir mi?” Neyi? İzmir’de Karaburun’la Mordoğan arasında dolaşan, sol ön ayağını bir teknenin motoruna kaptırdığından avlanamayan, balıkçılar tarafından beslenen ‘Yanaşma’ adlı dişi caretta caretta, ayağına büyük bir taş bağlanarak öldürülmüş! Bitmiyor, yanında da kafası kesilmiş bir yavru caretta caretta bulunmuş.
Hakikaten anlaması, inanması zor, birisi bunu iş edinmiş, planlamış, uğraşmış, dünya alemin nesli tükenecek diye korumaya aldığı bir canlıyı ve yavrusunu, akla gelmesi bile endişe verici bir yöntemle katletmiş. Patara’da caretta caretta’ların kafeslerle korunan yumurtalarını gör-müştüm kısa süre önce. Sonra Dalyan’da yumurtadan çıkan miniklerin denize yürüyüşünü izledim televizyonda. Öyle güzeller ki. Mucize gibi. Nasıl kıyılır onlara?
Belli ki yazı işlerindeki arkadaşlarım hâlâ insandan umut kesmek istemiyor, “Bunu yapan insan olabilir mi?” diye sormuşlar. Adettir, bu tür haberlerde hep bu sorgulanır. Ama cevap ne yazık ki belli: Bunu yapan ancak insan olabilir zaten. Ne olacaktı ki? Yeryüzünde başka yemeyeceği canlıyı öldüren yaratık yok. Ancak karınlarını doyurmak için öldürüyorlar hayvanlar, doğaları gereği. İnsan o, para için, güç için, iktidar için, zevk için can alan.
Kedi yavrularının gözünü oyan, köpekleri üzerine benzin döküp yakan, ineğe, eşeğe tecavüz eden de insan. Dünya güzeli yavru fokları kürkü için katleden de, filleri öldürüp dişini söken de. Dünyayı bir tek kendinin zanneden, başkaların yaşama hakkını yok sayan başka canlı yok.
Şimdi birileri “İnsanlar ölürken sen hayvanları mı düşünüyorsun?” konulu tahammül ötesi tartışmaya da girecektir, şüphesiz. Evet, dünyada böyle sebepsizce, böyle manasızca kendi türünü yok eden başka canlı da yok zaten. Ve evet, üzgünüm ama ben bu yüzden hayvan türünü insan türünden daha çok seviyorum. Siz hiç ‘namus uğruna’ inek öldüren öküz gördünüz mü?


BUNU YAPAN TABii Ki iNSAN


Durun, sİz kardeşsİnİz!

Yavaş yavaş yeni diziler boy göstermeye başladı, bakıyorum hep aynı temalar. Yeşilçam filmlerini aratmayan ‘çocuğundan ayrılmak zorunda kalmış kadın’ furyası var örneğin. Ve bunun sonucu olarak ilerleyen yıllarda kardeş olduklarını bilmeden birbirine düşman olan gençler sarıyor ortalığı.
‘Kalbim Seni Seçti’yle başladı moda. Zengin kızla fakir oğlan evlenmişler, bir oğulları olmuş ve bebek arabasından kaçırılmış. Bunun üzerine karı-koca ailelerin de müdahalesiyle boşanmış. Yıllar sonra anlıyoruz ki meğer çocuk bulunmuş ve babasının yanında başka bir kadını anne sanarak büyümekte. Buna karşılık esas kız da zaten boşandıklarında hamile olduğunu kocasından gizlemiş, bir sır çocuk da onda var. Ve bu iki kardeş aynı kıza aşık oluyor ve nefret ediyorlar birbirlerinden.
‘Zehirli Sarmaşık’ta zengin bir ailenin bekar kızı çok genç yaşta hamile kalmış. Bu dizilerde hep bir her işe karışan anne oluyor, bununki de bebeği kızından gizli kaçırıp çocuk isteyen bir kadına verivermiş. Bebek büyüyor, genç kız oluyor ve onu büyüten annesi ölürken gerçeği açıklayan bir mektup bırakıyor geride. Burada dizilerin olmazsa olmazı kötü kız girecek devreye, adı üstünde ‘Zehirli Sarmaşık.’
Ve ‘şimdilik’ son olarak, ‘Ay Tutulması.’ Bundaysa hamile kaldığı için baba evinden kovulan, kimsesiz, parasız pulsuz ortada kalan bir anne var. İkiz doğurmuş, ama hastanedeki işgüzar doktor ‘bu bakamaz nasıl olsa’ diye birini çocukları ölü doğan zengin bir aileye verdiği için tek kızı var sanıyor. Onu da birine emanet edip hapse düşüyor, 20 küsür yıl sonra da başlıyor çocuğunu aramaya. Bu arada ikiz kızların da yine bir erkek uğruna birbirine düştüğünü söylememe gerek var mı?
Eee ama tamam. Genlerimize işleyen ‘Durun, siz kardeşsiniz!’ meselesine bir doyalım artık. O güne kadar umudumuz, zevzeklik etmeden güldüren ‘Bizim Yenge’de.