Yazarlar Bu da MHP’nin Botaş’ı

Bu da MHP’nin Botaş’ı

04.05.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu da MHP’nin Botaş’ı

Bu da MHP’nin Botaş’ı


Beyaz Enerji soruşturmasını, Botaş izliyor. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, FP İstanbul Milletvekili Nazlı Ilıcak’ın 12 Nisan tarihinde yaptığı suç duyurusu üzerine, Botaş yöneticileri hakkında soruşturma başlıyor.
Soruşturma Mavi Akım projesi ile ilgili. Karadeniz altından geçen boru hattının, Samsun - Ankara arasındaki bölümünü üstlenen Öztaş ve Hazinedaroğlu şirketlerine, 1998 yılında karara bağlanan 52 milyon dolarlık avans ANAP’ın başını epey ağrıtacak.

"Babam sayılır"
Botaş’ın savcılık tarağından yürütülen bu soruşturması, kurumun içerisindeki bir başka krizi daha ortaya çıkardı.
Botaş’ı mesken edinen işadamları arasında bu kez MHP’li Yunus Doğan’ın adı geçiyor. MHP’nin iktidara gelmesiyle ünlenen Doğan’ın, Amerika’da kaçak yaşayan Fetullah Gülen ile ilişkisi olduğu da iddialar arasında. Bu iddiayı güçlendiren kanıt olarak ABD şirketi Universal Enerji ile ortaklığı gösteriliyor. Botaş içindeki söylentilere bakılırsa, Doğan "Universal’in sahibi babam sayılır" sözünün de sahibi...
Universal ile Doğan ilişkisi bizi niye ilgilendiriyor?
Botaş, Bakü - Ceyhan boru hattı anlaşmasının öngördüğü mühendislik ihalesini açtı. Bu ihaleye üç firma katıldı. Amerikan firması Universal ile ortaklık kuran Doğan’ın şirketi Atlas. Alman firması ILF ve İngiliz firması Perspen. İhaleye Amerikalılar 24 milyon dolar, Almanlar 16 milyon dolar, İngilizler ise 13 milyon dolar teklif verdiler.

Fiyat etkisi düşürüldü
Araya yüksek yerlerden girenlerin de ricasıyla ihale şartları değiştiriliyor. Değerlendirmede teknik yeterlilik oranı yüzde 40’dan yüzde 70’e çıkartılıyor, fiyat etkisi ise yüzde 60’dan yüzde 30’a indiriliyor ve ihale Amerikalılar’da kalıyor.
Bu parayı yalnızca Türkiye karşılamayacak, Bakü - Ceyhan projesi için kurulan uluslararası konsorsiyum ödeyecek. BP, Amaco ve Lukov gibi uluslararası petrol devlerinin içinde bulunduğu konsorsiyum, Universal’in teklifini yüksek bulup, reddediyor. Universal o tarihden bu yana, teknik olarak ne kadar üstün bir firma olduğunu anlatmakla meşgul...
Doğan da işin peşini bırakmadı. Neredeyse mercedes’i Botaş’ın otoparkına abone olmuş durumda. Botaş’ın adamları da Doğan’ın ofisine... Botaş’ın LNG tesisi müteahhitliğini de yapan Doğan’ın bir akrabası bu kurumda yönetici.
Bu ilişkilerin orta yerinde bir yanlışa düşmelerine olanak vermiyorum. Sanırım, Botaş dosyası DGM’deyken bir ikinci skandala gitmezler.

Rusya ile doğal gaz anlaşmasının ilk günlerinde Moskova’ya yapılan şüpheli ziyareti, daha önceki yazılarımda irdelemiştim.
Botaş - Gazprom temsilcilerinin Moskova’da görüşme yaptığı günlerde, o tarihte hükümetin üyesi olmayan ağabeyi Mesut Yılmaz ile Rusya’ya giden Turgut Yılmaz, burada bulunma gerekçesini yaptığımız bir görüşmede şöyle açıklamıştı:

"İhracat için gittim "
"Giyim Sanayicileri Dış Ticaret Şirketi olarak Moskova’da bir ofis açmıştık. Rusya’da beklediğimizi bulamayınca kapadık. Yeni imkanlar çıkabileceği ihtimali üzerine, Şarık Tara’nın davetlisi olarak Moskova Belediye Başkanı ile düzenlenen bir toplantıya katıldık. Ağabeyime seyahatlerinde çok kez refakat ettim. Buna da gitmemde ne sakınca var?"
İşadamı Tara "Şarık Ağabeyliğini", can dostu Moskova Belediye Başkanı Luşkov ile ANAP’lı dostlarına randevu sağlayarak da ortaya koymuştu. Bu görüşmede ANAP eski İl Başkanı ve petrolcü Erdal Aksoy, büyükelçi ve bir - iki gazeteci de bulunuyordu. Şimdi hepsi otursun; ne konuşuldu bir bir anlatsınlar.
İşte Ankara, işte yargı!