Yazarlar Cumhuriyete doğru

Cumhuriyete doğru

24.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yeni yüzyıla 66 gün kala, bitik yüzyılın son Cumhuriyet Bayramı'na 5 gün kala... 5 yeni Cumhuriyet özlüyorum. Yanlış anlamayın, "ikinci cumhuriyet", "üçüncü cumhuriyet" gibi abukluklar, sapkınlıklar değil. Gerçek cumhuriyeti özlüyorum. Cumhuriyetimizin özü ve özbenliği, kuruluş yıllarındaydı. Amerikan Temsilciler Meclisi'nde 1917'de söylenmiş bir söz var: "Yeryüzündeki cumhuriyetlerin çoğunun erken tarihi, onlarn tarihinin en iyi kesimidir." Türkiye Cumhuriyeti için söylenmiş gibi, değil mi? Doğan cumhuriyetimiz, yaşlanan cumhuriyetimizden ne kadar ne kadar üstündü, ne kadar ileriydi, ne kadar erdemliydi... Melekler gibi masum doğdu Şimdi, 76 yaşında, tamahkar, günahkar, - kar, - kar bir ihtiyar... Yeni cumhuriyetler doğsun diye can atıyorum. 5 cumhuriyet beşizler: Sevgi Cumhuriyeti Adalet Cumhuriyeti Akıl ve Bilim Cumhuriyeti Erdem Cumhuriyeti Çocuk Cumhuriyeti. Bu beşizler doğmadıkça gerçek cumhuriyeti özleyeceğiz. Sevilen berber Ankara'da Devlet Opera ve Balesi'nin yeni mevsimi, enfes "Sevil Berberi" ile açıldı. Güzel sesler, göz doyurucu bir dekor, gönül okşayıcı bir reji. Alkışlarla. Bir kişi kaç kişi? Yılmaz Karakoyunlu, müstesna bir insan... Sanki bir gövdede birçok yaratıcı insan bir arada. İki hafta önce "Salkım Hanım'ın Taneleri" romanından yapılan film, Altın Portakal'ı kazandı. Birkaç roman yazmış olan Karakoyunlu, hem de başarılı bir oyun yazarı... Ankara'da "Büyük Tiyatro"da "Önce İnsan" adlı oyunu oynanıyor. Dostum Karakoyunlu usta bir müzisyen ve besteci... İktisat doktoru; iktisat tarihine ilişkin kitap ve makaleleri var!. "Hürriyet"teki haftalık köşesinde ilginç yazıları çıkıyor. İkinci bir kez ANAP İstanbul milletvekili. Koalisyon hükümetinde Kültür Bakanlığı ANAP'a verilseydi, büyük bir olasılıkla Kültür Bakanı olacaktı. Ülkemizdeki ender "renaissance adamları"ndan biri. Marikatür Gazetelerimizde ufacık pürüzlerden tutun da tüyler ürpertici hatalara kadar neler var neler! Her Allah'ın günü, rakamlar yanlış, isimler çarpık, gramer ve imla bozuk, bilgiler ters çıkıyor vakit vakit... Gazetelerin kaderi, yaman bir telaş içinde hazırlanıp çıkmak. Yine de, bunca hata olmamalı. Oluyor, çünkü başka her bakımdan iyiye ve doğruya önem veren gazeteler bile, denetmenlik ve doğru dil bakımından umursamazlık içinde. Nitelikli ve titiz iki üç uzman çalıştırılsa hataların yüzde 90'ı, hatta yüzde 99'u giderilebilir. Ama nerdeee? En belirgin yanlışlardan birçoğu, karikatürlerdeki yazılarda. Bazı karikatüristlerimiz, nefis çiziyorlar da, en basit imla kurallarında bocalıyorlar. Ayrı yazılması gereken "de"ler, "mi"ler, "ki"ler sık sık bitişik. Sanatçının elinden öyle çıkmış olduğu için editörler dokunamıyor, düzeltemiyor. Daha titiz davranamaz mı "marikatürcülerimiz?"

Cumhuriyete doğru

Yeni yüzyıla 66 gün kala, bitik yüzyılın son Cumhuriyet Bayramı'na 5 gün kala...
5 yeni Cumhuriyet özlüyorum.
Yanlış anlamayın, "ikinci cumhuriyet", "üçüncü cumhuriyet" gibi abukluklar, sapkınlıklar değil.
Gerçek cumhuriyeti özlüyorum.
Cumhuriyetimizin özü ve özbenliği, kuruluş yıllarındaydı. Amerikan Temsilciler Meclisi'nde 1917'de söylenmiş bir söz var: "Yeryüzündeki cumhuriyetlerin çoğunun erken tarihi, onlarn tarihinin en iyi kesimidir." Türkiye Cumhuriyeti için söylenmiş gibi, değil mi?
Doğan cumhuriyetimiz, yaşlanan cumhuriyetimizden ne kadar ne kadar üstündü, ne kadar ileriydi, ne kadar erdemliydi...
Melekler gibi masum doğdu Şimdi, 76 yaşında, tamahkar, günahkar, - kar, - kar bir ihtiyar...
Yeni cumhuriyetler doğsun diye can atıyorum. 5 cumhuriyet beşizler: Sevgi Cumhuriyeti
Adalet Cumhuriyeti
Akıl ve Bilim Cumhuriyeti
Erdem Cumhuriyeti
Çocuk Cumhuriyeti.
Bu beşizler doğmadıkça gerçek cumhuriyeti özleyeceğiz.

Sevilen berber
Ankara'da Devlet Opera ve Balesi'nin yeni mevsimi, enfes "Sevil Berberi" ile açıldı. Güzel sesler, göz doyurucu bir dekor, gönül okşayıcı bir reji.
Alkışlarla.

Bir kişi kaç kişi?
Yılmaz Karakoyunlu, müstesna bir insan... Sanki bir gövdede birçok yaratıcı insan bir arada. İki hafta önce "Salkım Hanım'ın Taneleri" romanından yapılan film, Altın Portakal'ı kazandı. Birkaç roman yazmış olan Karakoyunlu, hem de başarılı bir oyun yazarı... Ankara'da "Büyük Tiyatro"da "Önce İnsan" adlı oyunu oynanıyor. Dostum Karakoyunlu usta bir müzisyen ve besteci... İktisat doktoru; iktisat tarihine ilişkin kitap ve makaleleri var!. "Hürriyet"teki haftalık köşesinde ilginç yazıları çıkıyor. İkinci bir kez ANAP İstanbul milletvekili. Koalisyon hükümetinde Kültür Bakanlığı ANAP'a verilseydi, büyük bir olasılıkla Kültür Bakanı olacaktı. Ülkemizdeki ender "renaissance adamları"ndan biri.

Marikatür
Gazetelerimizde ufacık pürüzlerden tutun da tüyler ürpertici hatalara kadar neler var neler! Her Allah'ın günü, rakamlar yanlış, isimler çarpık, gramer ve imla bozuk, bilgiler ters çıkıyor vakit vakit... Gazetelerin kaderi, yaman bir telaş içinde hazırlanıp çıkmak. Yine de, bunca hata olmamalı. Oluyor, çünkü başka her bakımdan iyiye ve doğruya önem veren gazeteler bile, denetmenlik ve doğru dil bakımından umursamazlık içinde. Nitelikli ve titiz iki üç uzman çalıştırılsa hataların yüzde 90'ı, hatta yüzde 99'u giderilebilir. Ama nerdeee?
En belirgin yanlışlardan birçoğu, karikatürlerdeki yazılarda. Bazı karikatüristlerimiz, nefis çiziyorlar da, en basit imla kurallarında bocalıyorlar. Ayrı yazılması gereken "de"ler, "mi"ler, "ki"ler sık sık bitişik. Sanatçının elinden öyle çıkmış olduğu için editörler dokunamıyor, düzeltemiyor. Daha titiz davranamaz mı "marikatürcülerimiz?"