Yazarlar Derin (!) devlet

Derin (!) devlet

25.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Derin (!) devlet

Derin () devlet

Yavuz DONAT

DÜN sabah Hüsamettin Cindoruk'la konuştuk.
Dedi ki "Avrupa Birliği'ne girmek Türkiye'nin bir numaralı sorunu değildir."
Sorduk:
- Bir numaralı sorun nedir?
Cindoruk "iki madde" saydı:
1. Kara para meselesi.
2. Uyuşturucu.
Dün öğleden sonra susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ziyaretimize geldi.
Dedik ki "Sayın Cindoruk böyle, böyle diyor."
Elkatmış'ın tepkisi:
- Sayın Cindoruk çok doğru söylemiş.
* * *
CİNDORUK "kirlenmeyi, çeteleşmeyi, mafya ilişkilerini" iki kelimeyle özetleyiverdi:
- Devlet Susurluk'tur.
Refahlı Mehmet Elkatmış'a "Cindoruk'un sözlerini" naklettik.
Elkatmış:
- Sayın Cindoruk'un bu sözüne de katılıyorum.
* * *
CİNDORUK'a sorduk:
- Bu parlamento, bu işlerin "üstesinden" gelebilecek mi?
- Mecbur. Mecburdan da ötesi, mahkum.
Mehmet Elkatmış'a "bunları da" anlattık.
Dedi ki "Sayın Cindoruk'a saygım var, ancak bu sözlerine katılamıyorum."
- Niçin?
- Ben Meclis'in "bu işleri" aydınlatacağı kanaatinde değilim.
- Nasıl olur?
- Aydınlatıyormuş görünecek. Ama "iş" örtbas edilecek.
* * *
MEHMET Elkatmış "avukattır."
"Doğu'da kan davaları olur"
diye başladı:
Biri, diğerini vurur. sonra bakarsınız "15 yaşında bir çocuk" karakola gider. "Ben öldürdüm" der. Yaşı küçük olduğu için bir süre sonra kurtulur... Oysa gerçek katil başkasıdır. Şimdi bunun bir benzeri olacak... "İş" aydınlatılmış görüntüsü verilecek. Ama aslında örtülecek.
* * *
ELKATMIŞ ile sohbetimiz "saatlerce" sürdü.
Bu arada çantasından bir "dosya" çıkardı.
Dosyadan da bir "ifade."
İfade Eyüp Aşık'a ait.
İfadenin bir yerinde "Uğur Mumcu cinayetinden" bahsediliyor.
Ve Aşık şöyle diyor:
- Mumcu cinayetini çözecek gibi olduk. Ama devletten bize "durun" denildi. İşte o zaman anladık ki "devletin bazı adamları" bu işin önünü kesiyor.
Elkatmış'a sorduk:
- Eyüp Bey'in ifadesine katılıyor musunuz?
- Evet... Aynen katılıyorum.
* * *
MESUT Yılmaz aylardır Başbakan.
Konu "Susurluk'tan... Mafyadan... Çetelerden" açılınca Hükümet Başkanı şöyle diyor:
- Ben bu işin yüzde 20'sini öğrenebildim.
Elkatmış'a sorduk:
- Ne diyorsunuz?
- Sayın Başbakan "benden fazlasını" biliyor. Ben "yüzde on bilgiye" ancak sahibim.
Susurluk Komisyonu dört ay çalıştı.
Çalışması 3 Nisan 1997'de bitti.
Ama o tarihten sonra da Elkatmış'a "bilgi yağdı."
Buna rağmen o bile "olup, bitenin" yüzde onunu ancak öğrenebilmiş.
* * *
MEHMET Elkatmış bize bir soru sordu:
- Sizce Sakıp Sabancı'nın cebinde "kaç para" vardır?
Dedik ki "bilemiyoruz."
Ama "fazla bir para olacağını da" sanmıyoruz.
Elkatmış:
- Ben de sanmıyorum. Merhum Vehbi Koç'un da üzerinde fazla para taşıdığı kanaatinde değilim.
Bu kez biz sorduk:
- Koç'un, Sabancı'nın cebiyle neden ilgileniyorsunuz?
- Koskoca Sabancı... Cebinde milyonlarca dolar taşısa kimsenin aklına "kötü bir şey" gelmez. Ama bakıyorsunuz adam "devlette memur." Ve cebinden milyarlar çıkıyor... Yüzbinlerce mark, dolar çıkıyor. Bana bunu izah edebilir misiniz?
- Siz edebilir misiniz?
- Hayır. Düşünüyorum, düşünüyorum ve işin içinden çıkamıyorum.
* * *
CİNDORUK dedi ki "devlet, devlet gibi olmalı."
Elkatmış da dedi ki "Sayın Cindoruk doğru söylüyor."
O zaman biz "ortaya" bir soru sorsak:
- Şu anda devletimiz "ne gibi" bir devlet?
Yanıtı olan beri gelsin.

Yazara Email Y.Donat@milliyet.com.tr

Yazarlar