Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DÜNYADA jant üretiminin sayılı merkezlerinden biri, İzmir-Manisa hattıdır.
Binek ve ticari araç jantlarının önemli bölümü buradan üretilir, dünyanın dev markalarına ihraç edilir. 20 bini aşkın kişiye iş sağlanır.
Bu üretimin büyük kısmını da İnci Holding gerçekleştirir. İnci Holding yalnızca jantta, tek başına geçen yıl 250 milyon dolarlık ciroya ulaştı.
Grup, geçmiş yıllarda iki yabancı firmayla yaptığı başarılı “joint venture” (işbirliğinin) karşılığını gördüğü için hızlı büyüyor.
Grupta jant üretimi, Holding Yönetim Kurulu Başkanı Meral İnci Zaim’in eşi Mustafa Zaim’e bağlı. Ancak tanıyanlar bilir, Zaim yaklaşık 30 yıllık emeğiyle damat değil, temel direklerden biri olarak görülür.
Zaim, bu işte o kadar başarılı oldu ki, dünya devi ortakları Hayes Lemmerz, dünyadaki tüm satın almanın başına icra kurulu üyesi Mustafa Zaim’i getirdi.
* * *
Aslında zaman ‘yabancılarla ortaklıklar devri’ diyoruz ama bunu çok önceden başarılı şekilde yapanlar da bugün hızlı yol alıyor.
Yabancı ortaklık yapmak elbette kolay değil. Önce İtalyanlarla ayrı bir ortaklık yapılmış, ardından Almanlarla. Mustafa Zaim, özellikle Almanları ortaklığa ikna ettikleri günleri unutamıyor. Tüm rakiplerinden daha ucuz fiyata en iyi kalite malı zararı göze alarak üretmişler bir müddet. Almanların gözüne girmeyi başarmışlar.
Bu arada ilgi çekici bir tesadüf gerçekleşmiş ve Zaim, iki ay arayla bir cumartesi günü teknedeyken, gelen telefonlarla iki yabancı ortaklarının da, hisselerini Amerikalılara sattığını öğrenmiş.
Halen iki ortaklık da başarıyla sürüyor.
Hatta Zaim, anlattığımız gibi şimdi Hayes Lemmerz’in yalnızca Türk ortağının yönetim kurulu başkanı değil, aynı zamanda bu dünya devi firmanın İcra Kurulu’nda da görev yapıyor. Son gelişme ise daha dikkat çekici.
Zaim; Hindistan, Tayland, Almanya gibi ülkeler başta olmak üzere, yılda 850-900 milyon dolarlık satın almada tek imza yetkilisi haline geldi. Jant konusunda 40 yıllık Hayes Lemmerz firması Mustafa Zaim’i “jant uzmanı” olarak görüyor. Şimdi, Alman ortaklarıyla “Dünyanın başka yerlerinde ne yapabilir, yeni hangi yatırımlar gerçekleştiririz?” diye bakma aşamasına geldiler. Mustafa Zaim “Evliya Çelebi’ye döndüm” diyor.
* * *
Global krizde en ağır darbeyi ticari araç üretimi almıştı, özellikle ağır vasıta.
Kamyonda dünyanın en büyük jant fabrikasına sahip olan İnci Grubu, bu üretimle darbe alsa da, binek araçtaki artışla zararı hızla tolere etmiş görünüyor.
Mustafa Zaim, 2008 kriz öncesi rakamlara ulaştıklarını söyledi o gün.
Zaim’in anlattıkları, global otomotiv üretiminde tansiyonun yeniden normale döndüğünü gösteriyor.
Ancak onlar sağlıklı yapılanmalarıyla olumlu gidişten, olumlu etkileniyorlar.
Bu süreçte Türk şirketlerinin Avrupalı şirketlerle güçlerini birleştirerek, ortaklıklar kurması ve yeni pazarlara açılması doğru yol olarak görünüyor.
Türk Hükümeti de keşke illeri bölen teşvikler gibi yanlış uygulamaları bir kenara bırakarak, bu tür birleşmeleri destekleyici önlemler alabilse.
Ağzını açıp doğrudan yabancı yatırım beklemek ve son iki yıldır hava almak yerine Başbakanlık Yatırım Destek Ofisi de biraz mesai yapmış olur belki...


Son av, Avcı oldu
İtiraf edelim, elimiz ağır gidiyor. Sanki bu konuları yazmak yalnızca İstanbul ve Başkentli meslektaşlarımızın hakkı ve yalnızca onların iştigal alanıymış gibi.
Bu biraz da “Okuyucular ana gazetelerden okuyacaklar, biz bölge ile ilgili haberler verelim” kaygısı, kabul.
Para ve siyaset bu iki kentte toplanınca “ağır konularda” izleyici olmak düşüyor İzmirlilere de.
Buralarda aklı aşanlar, yüreğe sıkışıyor.
Hanefi Avcı’nın tutuklanması ile yazdığı kitap arasında bir ilinti olmadığına hiçbir gazeteci ikna edilemez, biz Egeliler de. En son bu kitabı bir temizlik işçisinin satın aldığına şahit olmuştum..
Belki de kuşkularını ilk kez biri; belge, bilgi ve tanıklıklarıyla anlatıyordu, bundan etkilenmişti.
Ne olursa olsun güven duymamak en büyük sorun. Hele Cumhurbaşkanının bile kuşku duyduğu özel mahkemeler ve özel savcılıklar eliyle bir kaosa sürüklendiğini hissediyorsan.
Aklımızın ötesine geçen tutuklamaların en azından şimdilik yeri net. Şu an için yapılabilecek şey, Silivri’ye selam göndermek.
Nasılsa tepki en demokratik haliyle, İzmir ve Ege’den geliyor...