Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BAZEN bu ülkede, bu şehirde öylesine konularla karşılaşıyorsunuz ki, yazarken bile inanmakta güçlük çekiyorsunuz.
Malum İzmir’i hep benzer yaklaşımlarla tanıtırız. “Fuarlar, turizm, dünya kenti”, “Akdeniz’in incisi“ Acımasız davranmayalım son zamanlarda bu konuda ciddi ataklar da oldu.
Hatta malum, geçtiğimiz günlerde İzmir’in turizm beklentilerini iletmek adına Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı bir zirve yapılmış, Bakan Günay, özellikle toplantıya katılmayan belediye başkanlarını açık açık fırçalamıştı.
Daha sonra birçok belediye başkanı aradı. Kimi “Davet edilmedik” dedi, “Bakan kızıyor ancak bizim artık beklentilerimizden umudumuz kalmadı” diyenler oldu. Bakanlıkta, turizm merkezi ilanı bekleyen projeler gerçekten dağ gibi bekliyor. Özellikle bekleyen bir dosya var ki; hepsinden daha ilginç.
Üstelik bu kez talebin sahipleri, Bakan’ın “Toplantılara katılmıyorsunuz, yanımda olamıyorsunuz” diyebileceği birileri de değil.
Yanında, hemen yanıbaşındalar.
İzmir Valiliği ile İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Bakan geldiğinde tam gün mesaide.
* * *
Bakan’a da sorulmuyor; değil... Yanıt aynı; “Yakında tamamlanır.”
Yakında diye diye 1,5 yıl oldu. Peki ne çıkacak, herhangi bir yerin planlanması, turizm tahsisi falan mı? Hayır.
Yalnızca İzmir’in, Ege Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin en büyük kültürel varlıklarından Efes Antik Kenti’nin UNESCO’nun dünya miras alanlarının geçici listesinden asil listesine girebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı “yönetim alanı sınırını” belirleyecek.
2000 yılında UNESCO, adaylık dosyaları ekinde sözkonusu alana ilişkin “Yönetim Planı” hazırlama zorunluluğu getirdi. Bu plan için ilk toplantılar 2008 yılında başlatıldı.
Ardından İzmir Valisi ve İZKA Yönetim Kurulu Başkanı M. Cahit Kıraç ile Bakanlık arasında 6 Mayıs 2009 tarihinde bir protokol imzalandı. Protokol gereği ajans, Yönetim Planı ve Dünya Miras Listesi Adaylık Dosyası’nı hazırladı.
Yönetim Planı, alana ilişkin mevcut durum tespitini, alan analizini, vizyonun belirlenmesi ve politikaların oluşturulması ile zaman çizelgesi ve bütçesi olan çalışma programının ihale edilmesini kapsıyor.
Bunun için de yerin sınırlarının yani yönetim alanının Bakanlıkça onaylanıp ilan edilmesi gerekiyor.
Teknik şartname hazırlandı, ihaleye çıkılcak, bunun için İZKA bünyesinde kaynak ayrıldı ancak Bakanlık yaklaşık 1.5 yıldır yönetim alanı sınırını belirlemedi ve onaylamadı.
* * *
Efes eğer asil listeye girerse, Türkiye’den bu listede yer alan 10. kültür mirası olacak.
Aslında 8 bin 500 yıllık tarihiyle birinci kültür mirası olan Efes’i eğer başarırsak, dünyanın asıl kültür mirasları içinde gösterebileceğiz.
Bu arada Pamukkale’den, Safranbolu’ya Truva Arkeolojik Kenti’nden Hierapolis -Pamukkale, kadar 9 ayrı yer, kültür mirasında yerini alıyor. Divriği Camii bile bu mirasta bulunurken tarihi Efes Kenti umarız pek yakında! Bu unvana kavuşabilecek.
Efes’in UNESCO listesine girmesinin yüzbinlerce turistin rotasını etkileyeceği belirtiliyor. UNESCO’nun dünya kültürel mirasını takip ederek tatillerine yön veren milyonlarca turist var. Ama herşeyden önce bu Efes’in muhteşem varlığına saygının bir gereği...
İZKA yetkilileri de Bakanlığın icrasını sabırsızlıkla bekliyor.
Evet, İzmirli belediye başkanlarına ve diğer yetkililere “Toplantılara gelmiyorsunuz” diye fırça atan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da “Beklentilerimiz gerçekleşmiyor” diyenleri haklı çıkarmaması lazım.


Denerken çuvalladık!
Aliağa-Menderes hattında bildiğiniz üzere deneme seferleri büyük törenlerle başladı. Bu hattın Halkapınar-Aliağa arası Kuzey kesiminin Kasım sonunda hizmete gireceği açıklandı.
Bu arada deneme seferleri sürüyor.
Deniyoruz ki, hata ve sıkıntılara çözüm bulunsun.
Yetkililer ne deniyor bilemiyorum ama Cumaovası-Menderes arasında halk da işkenceli metro seyahati nasıl olur onu deniyor. Şirinyerliler isyan halinde. Sabahları 7,30-8.00 arası ve akşamları da yine mesai dönüşlerinde metroya binilemiyor, ancak insanlar yığılabiliyor Şirinyer halkı, otobüslere yapışık binme sahnesini metro da aynen yaşıyor.
İşin ilginç tarafı 3 dk. da bir gelecek denilen metro en erken 15 dakika da bir gelebiyor. Metroyu 60 dakika beklediklerini söyleyenler var..
* * *

Üstelik nüsbet gibi birçok vagon da gözünüzün önünde boş duruyor. Tabii enteresan olan aksamalar artınca yetkililerin bir vatandaşa verdiği yanıt; “yağmurdan dolayı oldu” Metro değil, kanalizyon çukuruna dalan belediye otobüsü sanki...
Ben Şirinyer’de oturmuyorum. Şirinyerli tanıdıklarım ısrarla şikayet edince denedim. Ve en komik yanıtı da ben hak ettim...
20-30 adet turnikeden 20 tanesi kapalı. Neden ? Deneme seferinde kaç kişi taşınıyor o sayılıyormuş.
Allahaşkına denerken hiç mi kimse sıkıntılardan ders çıkarmıyor...