Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Samimi üslup samimi itiraf


ÖNCEKİ akşam Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, daha önce bir kez gerçekleştirdiği nazik davetini yeniledi ve İzmir’deki kadın gazetecileri yemeğe davet etti.
Hem kadın, hem gazeteci olunca Başkan birkaç boş dakika dahi yaşayamadı.
Kadınlara yönelik çalışmalardan başlandı, kenti hayatı ilgilendiren birçok konuda, Başkan bir söyledi, soranlar iki söyledi, sıcak sohbetler gerçekleşti.
Derler ya; en son söyleyeceğimizi başta söyleyelim;
Metro konusunda yaklaşık altı aydır kan kusan, kızılcık şerbeti niyetine keyifli durmaya çalışan Başkan, nihayet kendine gelmiş görünüyor.
“Ben her zaman iyiydim” dese de, özellikle Metro’nun KİK’i ilk iptal ettiği dönemlerde yaşadığı sıkıntı yüzüne vuran Başkan, en azından ‘Samimiyet yönümü kullanır, halkıma yeniden kendimi anlatırım’ noktasına gelmiş.
Ağır kroşeden doğrulup, “Durun, ben daha iyiyim, bu maçı alırım” havasındaydı.
Tabii şurası tahminim; başkanın canını sıkan, metro konusunda Kamu İhale Kurumu ile uğraşmak olmadı. Hatta sonraları KİK, Başkan’ın icraatlarında Ankara merkezli engellerin simgesi haline bile geldi.
Başlarda Metro’daki çökme tehlikeleri ve özellikle esnafın sıkıntılarının daha da artacağını düşünmek bile Başkan’a yetiyordu. Sert usluplar, delege seçimlerinde önce ‘karışmam’ deyip sonra şalgamlı çıkışlar yerel seçimlerdeki yüzde 56’lık desteği dondurma kıvamına döndürmüştü ki, Kocaoğlu’nun üzerinde, yeniden elindeki ipleri sıkı tutmaya hazırlanmanın kararlılığı vardı.
Bakalım zaman ne gösterecek...
Evet tahminlerden, geceye dönelim.
Başkanın yalnızca keyifle sohbet ettiği bir buluşma olmadı bu. Ciddi açıklamalarda da bulundu. Ortamın samimiyeti, sahiciliği seven Başkanı önemli açıklamalara sürükledi.
Bildiğimiz kamuoyunun konuştuğu konuları bir kenara bırakalım. Başkan’ın ilk kez söylediklerini yansıtalım.

Kadınlara yönelik çalışmalar
Buca Gürçeşme’de belediyeye ait 70 dönüm arazi üzerine kadınlara yönelik büyük bir kompleks kurulacak. Burada danışma merkezinin yanı sıra atölyeler, el sanatları ve el emeklerinin değerlendirileceği merkezler, İŞKUR’la kadınlara yönelik özel düzenlenecek kurslar olacak. Üretilen ürünler Kültürpark’da her ayın 4-5 günü açık kalacak özel pavyonda sergilenecek. Satışları dernekler, kooperatifler gerçekleştirecek.
Buca’daki alana kurulacak kompleks daha önce de gündeme gelmişti. Ancak Başkan Kocaoğlu bu kez kararlı görünüyor. Neredeyse her ilçe belediyesi, semt evleri kurdu. Semt evleri gerçek bir destek sağlayacak düzenden çok, belediyenin birkaç etkinlik sunduğu gösteri merkezlerine dönüştü. Kadınlara el becerisi öğretse bile, emeklerinin gelire dönüşmesinde yetersiz kaldılar.
Aziz Başkan şimdi Buca’da örnek bir kompleksle bu zinciri kuracaklarının üzerinde durdu.
Umarız ve kısa zamanda dileriz.

Taşeronlaşmaya karşıyım
Büyükşehir Belediyesi’ne 2 bine yakın taşeron işçi aldığını söyleyen Başkan sendikaların ağır koşullar öne sürmesi nedeniyle bu işçileri bünyelerine alamadıklarını, ülkenin önündeki en büyük sorunlardan birinin taşeronlaşma anlayışı olduğunun üzerinde durdu. Taşeron işçilerin brüt maliyetinin 900 TL; sendikalı bir belediye işçisinin 3,5 -4 bin liraya ulaştığını söyleyen Başkan, “Asgari ücrete taşerona karşıyım. Emek sisteminin çökmemesi için ücretler 800- bin 500 lira arasında olmalı. Ancak sendikalı işçinin ücreti belli bir yerde dondurulsa daha çok işçi alabilirim” diye konuştu.
Başkan bunları daha önce de söylemişti ama bu kez net ifadeler kullandı. Ayrıca konu doğru ve güzel.
Tramvaya bakandan teklif
Başkan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la birlikte, vagonları denemek için ay sonuna doğru İspanya’ya gideceklerini söyledi. Başkan ayrıca belediye olarak kentin bir ucundan diğer ucuna yapacakları tramvayı Bakan Yıldırım’ın İZBAN A.Ş. üzerinden birlikte yapmayı teklif ettiğini söyledi. Aliağa-Menderes Metro hattını gerçekleştirmek üzere TCDD ile Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50’şer ortak olduğu İZBAN AŞ’nin yapabileceğini konuştuklarını aktardı. Bu sayede tramvaylar hemen başlayabiecek. Tramvaylar ilk etapta Heykel’den Şair Eşref Bulvarı’ndaki ağaçların arasından Alsancak Garı’na,oradan Halkapınar’a ulaşacak. Heykelden Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na da tramvaylı ulaşım başlayacak.
Finansmanı ağır projeleri, devletle paylaşmayı seven, daha sonra bunun siyasi sonuçlarını pek de düşünmeyen Başkan, bu tekliften de etkilenmiş görünüyordu.

“Aday olmayacağım”
Başkan Kocaoğlu bombayı ise AKP İl Başkanı Ömür Kabak’ı anlatırken patlattı. Kabak’ın özellikle başlarda muhalefetini, doğru bir tarz üzerinden yapmadığını, kente kazandıran değil, kaybettirici bir uslup üzerinden hareket ettiğini anlatırken, “Zaten kendisine telefonda da söyledim. Muhalefetinin tarzını değiştir, İzmir’e uygun muhaletefet yap. Bundan sen zarar görürsün. Ben nasıl olsa aday maday olmayacağım dedim” diye konuştu. Ağzından çıkan cümleleri bizlerin meraklı bakışlarıyla fark eden Başkan bu kez “Ben bir böyle diyorum bir de kafamı kızdırırsanız yeniden adayım, 81 yaşına kadar aday olurum diyorum” diye espiri yaptı.
Sonradan espriye de boğsa Başkan Kocaoğlu yukarıdaki ifadeleri net kullandı. Belki de Başkan’ın üzerindeki rahatlıkta, bu kararın payı vardı.Değişir mi, elbette siyaset bu. Geçen zaman suyun yolunu hep değiştirebilir. Ancak bunu bizlere değil, iktidar partisinin il başkanına belirtmesi ilgi çekici olan.
Bence dikkatli gözlerden bu nokta kaçmamalı...
Bu arada kadın gazetecilerin katıldığı geceyi organize eden ve belediyede kadın yetkililerin sayısının artmasıyla tebrik ettiğimiz Başkan en çok eleştiriyi de yine başında bir kadının olduğu kurumdan, ESHOT’tan aldı. Şoförlerin zaman zaman gösterdiği nezaketsizlikler ve ulaşımdaki tıkanmalar gecede epey yer tuttu. Sanırım Başkan, metro geciktikçe ulaşımdaki tıkanmayı aşmak için de tramvay projesine sıkı sarılmaya hazırlanıyor.
Sıcak ve içten bir birliktelikti. Herşeyden önce kadın gazetecilere yönelik böyle bir nezaketi gösteren tek kurum olarak Büyükşehir Belediyesi, kadınlar haftasının ardından, bizlere verdiği değeri sembolleştirmiş oldu.
Başkan’ın annesiyle ilgili anekdotu da gülümsetti bizleri..
“Çeşme’deyiz. Üst katta annem fısır fısır Türkegül’le birşeyler anlatıyor. Yaklaştım. Kızım diyor, benim kocam uzun yıllar belediye başkanlığı yaptı neler çektik, görmedin mi ? Benim çocuklarımın içinde en akıllısı Aziz’di. Haydi onda akıl yok, sende de mi akıl yok kocanı belediye başkanı yaptın. Hiç mi sözünü geçiremiyorsun kocana?
Akıllı işi değil belediye başkanlığı, bilmiyor musun?”