Fenerbahçe’de bu yıl işlerin kötü gideceğini haftalardır yazıp durmaktayız... Lorant’ın Fenerbahçe’ye getirilişinin büyük bir yanlış olduğunu, evrensel boyutlarda düşünce zenginliği olmayan bu hocayla Sarı - Lacivertliler’in Avrupa zirvesini kovalama amaçlarının sadece bir "hayal" olduğunu dün de söyledik, bugün de yazıyoruz, yarınlarda da haykırmaya devam edeceğiz...
Fenerbahçe yönetimi, Lorant’la el sıkışırken futbolun hangi teknik kıstaslarıyla yeterliliğini ölçüp, biçmiştir ve de uygunluğuna kimler nasıl karar vermiştir merak ederim... Galatasaray’da transferi sadece Fatih Terim yapar ve kılı kırk yaran teknik tartıları kafasında yüzlerce kere ölçüp biçtikten sonra karar verir kimleri alıp, kimleri göndereceğine... Peki de Fenerbahçe’de hangileri karar vermiştir Washington gibi bir futbolcu kalıpsızlığını temsil eden oyuncunun alınmasına ?.. Hele hele Andersson gibi bir santrfor beceriksizini bir sezon boşu boşuna oynatıp, gördükten sonra aynı tip bir adamı aynı bölgede kullanmak fikri ve kararı asla bir futbol bilgeliği olamaz; tam tersine bir "yönetim cehaleti" dir sadece...
Fatih Terim evine arada sırada gider... Çünkü onun gerçek evi Florya Tesisleri’dir... Bütün oyuncularının beyinlerini tek tek okur ve kendi hafızasına kilitler... Tabii istediği anda da kullanmak adına... Siz dört - beş yıldır Galatasaray’da bekarı veya evlisi olsun, yerlisi yahut yabancısı olsun bir "gece kuşu" nun spor sayfalarına düştüğünü gördünüz mu?.. Ama Fenerbahçe’de akşam karanlığı bastığı andan itibaren Lorant da evine gider, kendisinden çok şey bekleyip de hiçbir şey alamadığımız Oğuz Çetin de... Halbuki Oğuz Çetin, Türk mantalitesi ve Fenerbahçe kulübünün özelliklerini Lorant’a aktarmak için görevlidir... Ancak işini ne kadar doğru yapıp, yapmadığı da takımın başına gelenlerden bellidir...
Fenerbahçe’de eski ustalardan oluşmuş bir transfer komitesi niçin kurulmaz ve sürekli arayışlar içinde görevlendirilmez ?.. Yani bu isteği siz Can Bartu’ya, Ercan Aktuna’ya, Ziya Şengül’e teklif etmeyi doğru bulursanız, onların sizlere "hayır" diyeceğini mi sanıyorsunuz ?.. Tam tersine, üçünün de bu görevi zevkle kabul edip, 15 - 20 günde bir yapacakları toplantılarla Fenerbahçe’ye direkt forma giyecek adamlar seyredip, yönetime sunacaklarına bütün yüreğimle inanırım ben... Yoksa yönetimin kendi içinden yapacağı futbolcu seçme ve transfer etme kararları yanlışlar içinde kalmaya devam edecektir...
Lorant meselesine gelince; bu sevimli ama "Fenerbahçe cahili" Alman’ın er veya geç gönderilmesi lazımdır... Yerine kim diye sorarsanız, burada isimler sıralayarak spekülasyon yaratmak gereksizdir... Gelişmelere göre günü geldiği zaman isimli düşüncelerimizi de sizlere fısıldarız elbette...
