Ersin Süzer

Ersin Süzer

esuzer26@gmail.com

Tüm Yazıları

Aslen bir Kırıkkale türküsü. Meşhuru Ankara versiyonu. Söyleyen Ankaralı Çoşkun. Çalındığı an itibarıyla kolları gererek insanları kendinden geçirirçesine oynatıyor. Bir o kadar da acıklı olan şarkı, şu sıralar İstanbul gecelerinin fenomeni

Zaman zaman öyle tuhaf şarkılar eğlence de öne çıkar ki, hani gündüz kulağınıza çalınsa kaçarsınız. Şimdi örnekleyerek kimseleri rencide etmeyelim. Mevzuya girelim; bugünlerde öyle bir türkü çalınıyor ki, en sosyetik gece kulübünde eğlenenleri bile kendinden geçiyor. Şarkı bitiyor, “Az önce oynayan biz miydik?” diye kala kalıyorsun. Oynatıyor; hem de ne oynatmak misket, çiftetelli gibi kolları gerip gerip oynarsınız ya (bkz. düğünler) işte öyle oynatıyor. Asıl şarkı bittikten sonra şok yaşanıyor, “Abi ne yaptık biz?” durumuna geliniyor. Hemen toparlanıp, kafayı öne eğip; “Yok yok, az önce oynayan ben değilim” hallerine bürünüyorsunuz. Siz siz olun ‘Ankara Bağları’na denk gelirseniz koyverin gitsin...
Artık çok iyi anlıyorum bizler dansı değil, oynamayı çok ama çok seviyoruz.

Bir insan evladı beş saat yemek yer mi?
Gece gezmeleri ekibinden Serpil, “Boğaz’a kebaba gidiyoruz” deyince düştük Rumeli Hisarı yollarına. Kale Çay Bahçesi’nin hemen yanındaki Nezih’te durduk. Açılalı 20 gün olmuş. Süper bir yağmur yağıyor, bahçesine içim gide gide, kapalı bölümüne geçtik. Masa bir anda Antep yemekleriyle doldu taştı. Yedikçe başka bir şey geliyor. “Aman bu çok güzel, şunun tadına mutlaka bak” diye diye yemeklerin ardı arkası kesilmedi. Bir insan evladı beş saat boyunca yemek yer mi? Yiyormuş. “Yedin yedin, mide fesadından ölmedin inşallah” mı diyorsunuz? Yok ilk fırsatta ikinci randevuya gideceğim. Antep’ten gelen baklavada fena halde gözüm kaldı.

Bebek’te akşamüstü savaşları başlıyor
Savaş dediğime bakmayın. Pazartesiden (1 Nisan) itibaren Bebek’te süper rekabet başlıyor. Lucca, Bebek’in en popüler barı. Biber de, Nişantaşı’nın en popüleri...
Bu iki bar, 1 Nisan’dan itibaren komşu oluyor. Biber, Bebek’te ilk şubesini açıyor. O kadar çok ortak müşterileri var ki, iki mekn arasında mekik dokuyacaklar. Peki bu tatlı rekabetin galibi kim olacak? Bekleyelim değil mi biraz? Falcılığın lüzumu yok.

Bir yılda 78 mekânları oldu
D.ream (Doğuş Restaurant Entertainment and Management), tam bir yıl önce faaliyete geçti. Bugün, 78 ayrı lokasyonda, 38 farklı markayla yeme-içme ve eğlence sektörünün en büyük markası. Sadece bir yıl içinde sektördeki tüm büyük isimleri geride bıraktı. Hatta arada çok büyük bir uçurum yarattı. Yatırımları da hız kesmiyor. D.ream, bir yeri aldıkça kendimi monopoly oyununda gibi hissediyorum. Yeter ki zar, D.ream’in almak istediği yere gelsin. Sektördeki neredeyse her markaya talip olan firma, nedense gece kulübü yatırımı olanları es geçiyor. Acaba neden?

SortIe Özgür Aras’a emanet
Boğaz’dan ve güneyden haberler gelmeye başladı. Yaz eğlencesinin simgelerinden biri olan Sortie, bu yaz Beyoğlu’ndaki Ablam’ın işletmeciliğini yürüten Özgür Aras’a emanet. Aras, bu yaz hem dekoru değiştirecek, hem de çok özel partilere imza atacak. Yepyeni Sortie, yaza 3 Mayıs gecesi “Merhaba” diyecek.

Cenk Çöteli’nin başarısı
Atiye Sokak’taki en dezavantajlı mekânı Kav Butik. Bir kere masalar bayır aşağı duyuyor. İçecekleriniz her an dökülme tehlikesi var. İkincisi, yemekler başka bir mekândan (Zanzibar) geliyor. Mekân bir şarap butiği olarak tasarlanmış. Ne kafe, ne restoran, ne de bar. İşte tüm bu olumsuzlukları artıya çevirmeye başaran Cenk Çöteli, bu kışın adından en çok söz ettiren işletmecisi oldu.

Gecenin Kralları haftaya CADDE’de
Geçen yıl ilk kez yaptığım “Gecenin Kralları’ anketinin ikincisi haftaya geliyor. Sosyal hayatı takip eden gazetecilerin ve dergi yöneticilerinin seçeceği mekân ve isimler, CADDE’de olacak.