Hareket varsa bereket de var!
Bitmeyen haklı-haksız şikayetler bir yana, İstanbul kendi yüksek temposunda ilerlemeye devam ediyor
Rihanna konserinin biletleri bitti mi?
Rihanna’nın kabul etsem de etmesem de fenomene dönüştüğü ortada... İstanbul konserine gitmek için genç neslin nasıl da heyecanlandığını,
17 yaşındaki yeğenimden takip etmekteyim. Görünen o ki, velisi sıfatıyla ben bile konserde yerimi alacağım. Bu yıl ilki yapılacak Vodafone İstanbul Calling Festivali kapsamındaki konserin biletleri tükenmiş diyorlar! Bu işler belli olmaz, konsere gideceğiniz varsa son bir yoklama yapın; zira konsere girebilenlerin ballandıra ballandıra anlatmalarını dinlemek acı verici olabilir!
Bunlar da olmuş!
“Kağıt katlama sanatı” diye tanımı olmasını pek sevdiğim origaminin Türkçe kitabı da varmış meğer! Rüya Aydınoğlu tarafından hazırlanan kitap D&R’da satılıyormuş. Origami için özel hazırlanan kağıtları eskiden yurt dışından alırdı insanlar; tabii origamiden başka her şeyde kullanmak üzere... Şimdi bizde de ‘seçkin’ kitapçılarda bulunuyor; çocuklarıyla birlikte yapacak eğlenceli, el becerilerini geliştirecek hobi arayanların aklında olsun. Tasarım mağazası Haaz’ın dekoratif ürünlerinin meraklısının çok olduğunu biliyorum. Kardeşim geyik, gergedan, kuş; hayvanlar aleminden türlü canlının porselen kafalarına bayılıyor mesela. Teşhirdeki ürünlerine yüzde 60’a varan indirim yapmışlar... Akıllı alışveriş derdinde olanlara, hediye arayanlara, evine hoşluk yaratmaya çalışanlara duyurulur!
Rahatsız ve güzel filmlerin yaratıcısı: Haneke
‘Aşk’ filmiyle ‘En İyi Yönetmen’ Oscarı’nın sahibi olan, ‘En İyi Film’ kategorisindeyse son ana dek sürpriz yapması beklenen
Michael Haneke’nin filmleri, bugünden itibaren İstanbul Modern’in sinamatekinde gösterilecek. Niye görmek lazım? Bir kere bana göre yaşayan en iyi üç yönetmenden biri, Haneke... Bu etkinlik de,
filmografisinden haberdar olmak için mükemmel bir seçenek... Bir de alışveriş merkezlerinin çocuk cırlamalarıyla dolu sinemalarına alternatif olan bir mekânda film izlemek, hayli nadir yaşayabildiğimiz bir tecrübe! Haneke’nin filmlerine ‘hard core’ giriş yapmak isteyenler, özellikle bastırılmış duyguların giderek katastrofik haller aldığı aile hikayelerini izlesin! Orta sınıf mutlu aileyi anlattığı ‘Yedinci Kıta’ ve sonra bu aileye nice işkenceler yaşattığı ‘Ölümcül Oyunlar’ı görmeniz lazım. Yine bayıldığımız Juliette Binoche’un başrolünü üstlendiği, işaret dili de dahil olmak üzere farklı dillerde konuşan oyuncu kadrosuyla ‘Bilinmeyen Kod’, insanları hızla içine çeken 21’inci yüzyılın
modernleşmesini pek akıcı anlatır. Ve son olarak, bol ödüllü ‘Piyano’da, gündüzleri soğuk ve acımasız bir piyano öğretmeni, geceleriyse annesinin baskısı altında yaşayan röntgenci ve sapkın bir karakterde en az Haneke kadar sağ gösterip sol vuran bir sanatçı; Isabel Huppert oynuyor. Son filmi ‘Aşk’ı da seyretttim. Bu kadar uzun ve sevgiyle birlikte kalabilmek ne büyük hediye... Hüzünlü sonuna rağmen böyle düşündüren, aşk için yapılabileceklerin son noktasını drama bağlamadan, sessiz, sakin anlatan bir film... Michael
Haneke dünyasına bir ucundan girmeye bakın; zira bu yönetmen sürpriz bakış açıları ve sıradan gibi gösterdiği sıra dışı hikaye kurgularıyla, sizi mutlaka bir noktada ağzı açık bırakmayı başaracak. İstanbul Modern’deki gösterimler bugün başlıyor.
Sevin Okyay ev sahibiyse, bildiği vardır!
Sinema-müzik yazarı ve çevirmen; ‘premium’ bilgi sahibi Sevin Okyay’ın ev sahipliğinde, Hollandalı besteci ve piyanist Michiel Borstlap yeniden
Babylon’u ziyaret ediyor. Avrupa’nın en iyi solistlerden biri olarak gösterilen Borstlap, 1996 yılında caz dünyasının prestijli ödüllerinden Thelonious Monk Ödülü’nü kazandı. Ardından Herbie
Hancock, Bill Bruford,
Gino Vannelli ve Wayne Shorter gibi efsanevi isimlerle çalışmaya devam etti. Borstlap aynı zamanda ilk Arapça opera eseri ‘Ibni Sina’nın bestecisi olarak tanınıyor. İlgilenen cazseverleri şehrin hâlâ tartışmasız en iyi canlı müzik mekânı Babylon’a bekliyoruz; bugün saat 21.30’da... “Masada oturup izleyeceğim” diyenler için de
makul bir fiyat belirlemişler: 30 TL.