Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AFYON’DAN İzmir’e uzanan bir çizgi çizin Türkiye haritasında.
Neredeyse ok gibi...
Dümdüz bir çizgi.
O çizgi, 38 derece kuzey enlemi.
Afyon’dan Uşak’a, Uşak’tan Manisa’ya ve nihayet İzmir’e varır Türkiye sınırlarında.
Ya sonra?
Ege Denizi’ni aşar ve Atina’nın tam ortasından geçer, İzmir gibi.
İşte o çizgi, medeniyet çizgisidir aslında!
Google Earth’den 38 derece kuzey enleminin yolculuğunu izledim.
İtalya bir çizmedir ya...
Çizmenin burnunun ucunu yalıyor, Sicilya Adası’nın kuzeyi, Sardunya Adası’nın güneyi ve İspanya’nın göbeğinden geçip; Portekiz’in başkenti Lizbon üzerinden Atlantik Okyanusu’na yelken açıyor 38 derece kuzey enlemi.
Uzun bir yolculuğun ardından nereye varıyor dersiniz?
Çok önemli bir yere.
Belki de dünyanın merkezine!
Pentagon’a...
White House’a...
Yani Washington’a.
* * *
Amerika Birleşik Devleti’ni, San Fransisco’nun biraz kuzeyinden terk ettikten sonra, büyük yolculuk Büyük Okyanus’ta sürüyor.
Bu kez Japonya’nın kuzeyinden, Güney Kore’nin başkenti Seul’e varıyor.
38 derece kuzey enlemi koca Çin’i doğudan batıya ikiye bölüp, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’ye ulaşıyor.
Türkiye’den önceki son durağı, yine önemli bir kent: Tebriz.
Şimdi dikkat.
38 derece kuzey enlemi ülkemiz sınırlarında İzmir’e gelene dek, bakın nerelerden geçiyor:
Van Gölü, Bitlis, Muş, Bingöl, Diyarbakır, Nemrut, Kahramanmaraş, Elazığ, Afşin, Elbistan, Malatya, Kayseri, Kapodakya, Avanos, Ürgüp, Nevşehir, Aksaray, Akşehir, Eğridir Gölü... Bugün 30 Ağustos, Afyon.
Uşak, Manisa ve nihayet 9 Eylül’de, İzmir!
38 derece kuzey enlemi bir yanıyla medeniyet çizgisidir, diğer yanıyla Türkiye’nin ulusal özgürlüğünün, birliğinin, bütünlüğünün simgesi.


İki Bahçeli...
ÜLKÜCÜLERE, önemli bir çağrısı var Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin :
“Sokağa inmeyin, çatışmadan ve kavgadan uzak durun, meşruiyetin dışına çıkmayın...”
Tamam da...
O biraz zor!
Aslında Sayın Bahçeli, (birkaç kez oturup konuştuğum için biliyorum) gayet zarif bir insan.
Ama ekrana, meydana çıktığında o Bahçeli gidiyor, çok farklı bir Bahçeli geliyor.
Geçen gün de yazdım.
Onu izlerken, resmen korkuyorum.
Ya bıçkın bir Ülkücü olsaydım?
Durum değişirdi.
Bahçeli’nin öfkesi damarlarımdaki kanı öyle bir ateşlerdi ki...
Soluğu nerede alırdım, tahmin bile edemiyorum!
Dikkat ettim. Açıklamalarını çoğu kez yazılı olarak yapıyor son zamanlarda.
Anlaşılan kendisi de, sorunun farkında.


Tek karelik özlem

38 derece kuzey enlemi