Arı kovanı ve ihtimaller

İMZASIZ ihbar mektuplarının üzerine “mal bulmuş mağribi” gibi atlayanlar, bakalım şimdi ne yapacaklar?
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı her ihtimale hazır.
Çünkü arı kovanına soktuğu çomak öylesine derinlere dokundu ki, gerçekten de “her ihtimale” hazır olmaktan başka çaresi yok artık.
İhtimal o ki, eşi emsali görülmemiş bir linç kampanyasına maruz kalabilir Hanefi Avcı.
Nitekim tetikçiler hemen sipere yattı ve ateşe başladı.
Kurşunlar vızır vızır uçuşuyor havada.
Dan...
“Hanefi Avcı gücünü sürekli kılma arzusunda...”
Dun...
“Hanefi Avcı ihtirasının kurbanı...”
Ve daha vahim bir ihtimal de şu ki.
Açıkça telaffuz etmekten dahi korktuğum bir akıbetin kurbanı olabilir Hanefi Avcı!
Gerçekleşmesini umduğumuz, dilediğimiz, belki de hayal ettiğimiz başka ihtimaller de var tabii.
Hanefi Avcı gibi “her ihtimali göze alan” ve “hiçbir güç odağından talimat almayan” savcılar çıkar ortaya.
* * *
“Bir grup polis kritik noktaları ele geçirmiş. İşlenmiş bir suçu aydınlatmak gibi bir amaçları yok, tahkikat sırasında dinleme ve izleme yaparken temiz ve dürüst olduklarını bildikleri, birlikte çalıştıkları kişilere iftira ediyorlar. Artık bilmeliyiz ki karşımızda arkadaşlarımız, meslektaşlarımız yok, bir ideolojiye, bir gruba bağlanmış, o grubun disiplinine tâbi olmuş örgüt mensupları var. Artık bunu kabullenmeliyiz.”
* * *
“Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki elemanları vasıtasıyla yürüttüğü örgütsel bir faaliyettir, karşımızdaki kişiler polis, hâkim ve savcı değil, örgütün/cemaatin elemanlarıdır. Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirmektedirler. İstanbul, Ankara, Erzurum ve İzmir’deki bazı özel yetkili savcılar ile bu iller dışındaki bazı polis birimleri arasında illegal bir ilişkinin varlığı açıkça gözükmektedir.”
* * *
”Kozmik odalarda birkaç gün süren aramalar yapıldı. Burada hangi şüphe ve delil vardı, hangi iddialar üzerine buralar arandı? Şimdi ben açıkça adres veriyorum, hukuksuz dinleme ve izlemeler var, bunları dilekçemde belirttim. İstihbarat Dairesi’nde cemaatin özel cihazları, elde ettikleri her türlü kanunsuz dinleme materyalleri mevcuttur, buralar neden aranmaz?”
* * *
İşte o savcılar çıkar ortaya ve...
Avcı’nın gösterdiği bu adresleri hallaç pamuğu gibi atar.
Ne dersiniz, mümkün mü bu?
İktidara rağmen mümkün mü?

Ömür Kabak başbakan olsaydı...
BİR de fantezi yapayım.
Ben başbakan olsaydım...
Yok.
AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak bile başbakan olsaydı, Hanefi Avcı’nın kitabında ve kitaptan önce devletin yüksek makamlarına gönderdiği ihbar ve şikâyet dilekçelerinde yazdıklarını okuduğunda; eminim bir vicdan muhasebesi yapardı.
Önce kendine sorardı:
“Tarikat mı, devlet mi?
Cemaat mi, millet mi?”
Sonra taşıdığı sorumluluğun bilinciyle, İçişleri Bakanı’nı çağırır, verirdi talimatı:
“Derhal özel bir soruşturma ekibi kurun. Başına da tam yetkiyle Hanefi Avcı’yı getirin. Ekibini istediği gibi kursun ve iddialarını kanıtlasın.”
Bunu ben derdim.
Dedim ya...
AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, başbakan olsaydı, eminim o da derdi.

Tek karelik rahatlama!