Ben neyim?

KREDİ kartı borcu olanlar, Sayın Başbakan’a göre:
‘Dürüst değil.’
İtiraf ediyorum:
Benim de kredi kartı borcum var!
Demek ki:
Sayın Başbakan’ın indinde, ben de dürüst değilim.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘dürüst’ kelimesinin karşılığı şu:
‘Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan...’
Tanım, gevşek ve her yöne çekiştirmeye müsait.
Öyleyse ben neyim?
Yalancı.
Üçkâğıtçı.
Şarlatan.
Namussuz.
Hırsız.
Dolandırıcı.
Günahkâr.
Veya aklınıza gelen daha aşağılayıcı ve suçlayıcı bir laf varsa çekinmeyin, onu da söyleyin.
Hepsine müstahakım.
Çünkü benim, kredi kartı borcum var!
* * *
Bir dolu insan çıkıp, haykıracaktır şimdi:
Kardeşim, sen devletin malını mı çaldın; haram parayla gemi mi aldın?
Hayır ama suçum, bütün bunların hepsinden büyük:
Benim kredi kartı borcum var!
Tamam.
Bağırmayın.
Din, vicdan sömürüsü yaparak para toplayıp, o paralarla holding falan da kurmadım tabii.
Yine de ben, dürüst değilim.
Değilim çünkü...
Kredi kartı borcum var!

En kahraman, Oktay Vural
FARKINDA mısınız, bilmem?
MHP İzmir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Oktay Vural, son günlerde tek kişilik ordu gibi çalışıyor.
Bir elinde mitralyöz, öteki elinde çelikten bir gürz; hedefleri ikişer, üçer dövüyor.
İddia ile söylüyorum.
Melih Gökçek, Ankara’da seçimi kaybederse, ne Murat Karayalçın, ne Deniz Baykal, ne de bir başkası; bu sonuçtan kendine pay ve paye çıkarmasın.
Bunun tek nedeni, daha doğrusu tek kahramanı olacak:
Oktay Vural.
Yaptığı, Melih Gökçek’i yıpratmakla sınırlı değil, sadece.
Oktay Vural’ın sergilediği performans, ülke genelinde etkili oluyor.
Sayesinde, hem MHP’deki saflar sıklaşıyor, hem de kararsız akılların başa gelmesi sağlanıyor.