Foster bir imza da İzmir’e atsa...

RUSYA, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Hazar Denizi ve Aral Gölü ile çevrili bir ülke.
Buradan kuş uçumu 4 bin kilometre ötede.
İstanbul’dan uçağa bindiniz mi, beş buçuk saate gidiyorsunuz Kazakistan’ın başkentine.
Yani.
Burnumuzun dibi değil.
Hele Avrupalı, Amerikalı için hiç değil.
Yine de bir cazibe merkezi Astana.
1998 yılında başkent olduktan sonra, iddialı ve çoğu heybetli ve de görkemli projeler hayata geçiriliyor zira.
Son örnek...
Han Çadırı.
Hem de ne çadır?
“Dünyanın en büyük çadırı” olması elbet önemli de, asıl önemlisi mimarisi.
Eh.
Projeyi Norman Foster çizmiş ne olsa!
* * *
Derseniz ki:
O da kim?
Londra’ya gitmiş olmanız şart değil. Temel İçgüdü 2’yi veya Woody Allen’ın “Match Point” filmini izlediyseniz eğer, Londra’nın siluetinde yansıyan ve camdan bir roketi andıran kuleyi görmüş olmalısınız.
“Swiss Re Tower” ya da halk arasındaki adıyla Gherkin Binası’nın da mimarıdır Norman Foster.
Anlayacağınız, adam çok ve büyük işler yapmış dünyanın her yanında.
Örneğin Moskova’daki (Avrupa’nın en yüksek binası olacak, 118 katlı ve Dikey Şehir olarak anılıyor) Şehir Kulesi gibi, “Dünyanın En Fantastik 9 Binası” arasında şimdiden yerini alan anıtsal yapılar üretmeye devam ediyor.
* * *
Keşke...
Norman Foster’in bir projesi de, İzmir’de gerçekleşse.
Astana’daki Han Çadırı, bazı haberlere göre 250, bazılarına göre 400 milyon dolara mal olmuş.
Az para mı?
Değil elbet.
Ama büyük hayaller için ise kesinlikle çok para değil.
Velhasıl.
Asya’nın bir ucundaki, 700 bin nüfuslu Astana’da olanı, İzmir’de yapmayana, yapamayana yazıklar olsun.
Han Çadırı’nın açılışına giden Cumhurbaşkanı Gül, eminim, şahidim olacaktır ki...
Bir Norman Foster projesi, her yerden çok, İzmir’e yakışacaktır.

Ne düğün ama
ÖNDER SAV’ın kızı mı evlendi, CHP’liler test mi edildi, doğrusu anlayan olmadı.
Önce “davetiye alanların” tavrı merak edildi.
En mühimi, Deniz Baykal...
Davete icabet edecek miydi?
Etmediği gibi gönderdiği telgrafın üzerine gelin hanımın adını yazarak, “kızım sana söylüyorum...” mesajı gönderdi!
Düğüne davet edilmeyenler ise büyük ihtimal dertliydi.
Çünkü herkes oradayken, onlar yoktu.
Ve İzmir İl Başkanı Ekrem Bulgun, İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen gibi isimler; bu “yokluğun” düğün davetiyesi ile sınırlı kalmayacağından, herhalde endişe duymuşlardı!
Nitekim iş döndü dolaştı, mesaj yerine ulaştı.
Ekrem Bulgun ve il yönetimi istifa kararı aldı.
Bence doğru olanı yaptılar.
Aksi halde hem partilerine zarar vereceklerdi, hem kendilerine.

Tek karelik mola