Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Hiç istemezdim bu konuya girmeyi ama ne çare ki, iş “seks âlemi, taciz ve darp” muhabbetinden çıkıp, siyasi alana girdi.
Neymiş?
“O geceyi anlatıp detaya girmeye gerek yok. Benim çoluk çocuğum var, benim çok iyi yerlerde, bu ülkeyi yöneten dostlarım, büyüklerim var. Başıma gelen bu olay bir tek benim değil, dünyadaki büyük liderlerin de başına gelmiş bir durum. IMF Başkanı’ndan tutun, Bush gibi Amerika’yı yöneten adamların bile başına gelmiştir” diyor arkadaş.
Olayın “o gece” faslını hemen geçiyorum zaten.
O gece olanlar polisin, mahkemenin meselesi zira.
Fakat şu “çoluk çocuk” durumu ilginç.
Çünkü habere göre:
“Üç kadından, üçü aynı yaşta beş çocuğu” varmış arkadaşın.
Yani. . .
Aynı süreçte üç kadını birden hamile bırakıp, sonrasında “çoluk çocuk sahibi olmak” her babayiğidin harcı değil!
Dolayısıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in bu ilginç vakaya el atmasında “aile ve toplum değerleri” açısından zaruret var.
* * *
Türkücü arkadaşın “ülkeyi yöneten dostları” olan bitene ne diyorlar acaba?
Hayret.
Şu ana kadar “ülkeyi yöneten” hiç kimseden ses çıkmadı bu konuda!
Acaba arkadaş, işkembeden mi atıyor yoksa “dostları ve büyükleri” fena halde şaşkın ve utançlarından kaçacak yer mi arıyor?
Ya Bush. . .
Garanti o da şaşkındır.
ABD Büyükelçisi ise mutlaka hemen Washington’a bir kripto yollamıştır:
“Türkiye’yi yönetenlerle yakın ilişkisi olan birinin iddialarını ekte gönderiyorum. Stop. Bizim bildiğimiz o taraklarda bezi olan Başkan Clinton’du. Stop. Başkan Bush hakkında böyle bir bilgi varsa derhal bize iletin. Stop. Ankara’da durum karışık. Stop.”
* * *
Türkücü arkadaşın “türkücü arkadaşı” ise başka bir âlem.
O “popçular” ve “TV sunucuları” gibi daha kolay lokmalar seçmiş kendine.
Tabii asıl “Ulusalcı bir takım medya” var hedefinde.
Neymiş?
Ulusalcı bir takım medya “faşistçe saldırıyormuş” ona.
Hayret.
Ne mühim adammış!
Saldırı hikâyesi bir yana, mesele kafa bulmaksa; ulusalcı, şucu, bucu ayrımı yapmaya gerek kalmaksızın neredeyse bütün gazetelerinin internet sitelerini “İzzet Yıldızhan ve Nihat Doğan geyikleri” süslüyor zaten.

Haberin Devamı





TRT’ye genç aday

Yazılarım kâğıt üzerine basılmış haliyle İzmir ve çevresinde okunabilse de, internet sağ olsun, ulaşmadığı yer yok.
Nitekim bu kez de “TRT aynen devam” başlıklı yazıma, Elazığ’dan gelen bir yanıt var.
Mesajın sahibi Salih Çetin ki, “TRT Genel Müdürlüğüne başvuran kamudaki en genç aday” oluyor kendisi.
“Listedeki 42 kişiden 41’nin, aynı göreve yeniden talip olan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in yanında ‘zerre kadar’ şansı yok!” dememe biraz bozulmuş gerçi.
Haklıdır.
Ama ne çare. . .
Ben de haklıyım.
Yine de Salih Çetin’in “benim aday adaylarından ilk üç aday arasına girmem inanın 33 yaşında biri olan benim için büyük bir başarı demektir. Kaldı ki 13 yıllık devlet memurluğumda lise mezunu olarak işe başlayıp, halkla ilişkiler, işletme ve işletme yüksek lisans bitirerek, böyle bir kuruma genel müdür adayı olabilme şartlarını taşıyarak, kendimde özgüveni bularak aday adayı bile olmam bir şereftir” demesi. . .
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nde görevli bir memur olarak, hayata “iddialı” bir tavırla asılması hoşuma gitti.




Tek karelik kütüphane!

O gecenin sonrası