Gizem Yüksel

Ekim ayı için plan yapmaya başladıysanız, Hatay'ı daha önce hiç görmediyseniz, bu yazım sonrasında bir daha düşünün ve rotayı çizin derim. Lezzetlerinde medeniyetlerin izi olan ve 2017 yılında 600 çeşit yemek ile Unesco tarafından 'Gastronomi Şehri' seçilen bu şehir gezilecek yerleri ile de tam bir gezgin rotası.

 UNESCO HATAY GASTRONOMİ EVİ

Gezmeye önce yöresel Hatay kahvaltısı ile başlıyoruz. Burası Hatay Büyükşehir Belediyesinin hizmete sunduğu proje ve müze konseptli, yöresel lezzetlerin özenle sunulduğu, fiyatların da uygun olduğu bir mekan. Kahvaltıda biberli ekmek, biberli ezme, zahter salatası, sürk salatası, zeytin salatası, Antakya peyniri ve zeytini ile hem bol çeşitli hem de tamamen yöresel. Aslanlı konak söylenenlere göre 250 yıllık geçmişe sahip ve bir çok aileye ev sahipliği yapmış. Selçuklu Odası, Osmanlı Odası ve Cumhuriyet Odası bulunmakta. Tüm odalarda o dönemleri yaşatan objeler kullanılmış. Bu odalarda ek ücret ödemeden rezervasyon yaptırarak yemek yiyebiliyorsunuz. Hijyen ve sosyal mesafe

Pandemi sürecinde bu yaz nerede tatil yapacağız sorusunu hepimiz sormuşuzdur kendimize. Öncelik tabi ki sağlık ama yaz geldiğinde hepimizde bir tatil isteği oluyor :) Bizde uzun araştırmalar sonucu bayram öncesi rotamızı Gökçeada'ya oluşturduk. Hem çok yoğun olmaması hem de harika koyları ve gezilecek köyleri olması yönünden bizi cezbetti. İstanbul'dan yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla Kabatepe Feribot İskelesi'ne ulaşıyorsunuz. Sabah 07.00 itibari ile 2 saatte bir mevcut. Bir saat önceden gitmekte fayda var hafta içi de olsa sıra oluyor. Ardından bir saatlik vapur yolculuğu sonrası adadasınız. Biz merkezde kaldığımız için 7-8 dakikalık bir sürede vardık.

KOYLAR

Adanın en güzel tarafı koyları. Sakin oluşu özellikle normalleşme sürecinde bizim tercih sebebimiz oldu. Şöyle bir liste yapmam gerekirse; -Kefaloz Plajı: Ada'da merkeze en yakın olan plajı. Araçla 8-10 dakika sürüyor. Ada'nın en ünlü ve yoğun plajlarından. 1200M uzunluğunda altın renkli ince kumlu olan bu plajda özel sörf dersleri de veriliyor. İki şezlong bir şemsiye fiyatı 40 TL, dilerseniz

GÜNÜBİRLİK EDİRNE GEZİSİ

Yaklaşık üç ay evde geçirdiğimiz zamanlardan sonra yeni normalin kurallarına uyarak tatil yapmak, gezmek, keşfetmek istiyoruz. Biz de geçen haftalarda günübirlik Edirne turu yaptık... Edirne tarihi bir şehir olup tarih boyunca da önemini korumuş bir kenttir. Özellikle İstanbul'da oturuyorsanız kalabalıktan uzak bir gezi için tercih edebilirsiniz. Ben öğrencilik dönemimde hem orada 4 yıl yaşadığım için hem de sonrasında çok ziyaret ettiğim için ben de yeri çok ayrı...

MERİÇ

Sabah erkenden gelip güne burada nehir kenarında güzel bir kahvaltı ile başlayabilirsiniz. Meriç Türkiye'nin 10. büyük nehridir. Balkanların da en büyük nehirlerinden olan bu nehir Bulgaristan'da Filibe Ovasını, Türkiye'de Edirne şehrini, Batı Trakya'yı suladıktan sonra Ege denizine dökülür. Manzarasında kahvaltı ya da çay içmenin keyfi ise bambaşka olur:)

SELİMİYE CAMİİSİ VE KÜLLİYESİ

Yeni normalde hepimizin aklında sorular var. Özellikle tatil ve gezi konusunda. Yaklaşık üç aylık karantina sonrası biz de ilk defa şehir dışına çıktık. Amacımız yurt içinde keşfetmediğimiz yerleri keşfetmek, gezmediğimiz müzeleri gezmek, görmediğimiz ören yerlerine gitmek oldu. İlk olarak memleket turu ile başladığımız için Aydın Karacasu'da olan Afrodisias'a gittik.

PANDEMİ İÇİN ÖNLEMLERİ

Gider gitmez kapıda önce biletlerimizi aldık giriş 30TL eğer müze kart alırsanız 60TL ve 1 yıl geçerli. Biz müze kartımızın süresi dolduğu için tekrardan müze kart aldık. Maskesiz girmek yasak. Girişte dezenfektan var. Müze biletleri temassız şekilde barkodlu sistem ile alınabiliyor. Sırada ve gezerken de 1.5 m sosyal mesafe kuralı uygulanıyor. Ayrıca temastan kaçın uyarıları da mevcut. 

Normal zamanına göre çok daha boştu çoğu yerde kimse olmadan rahat bir şekilde gezdik ve fotoğraf çekilebildik. Belki de bu yüzden şimdi ülkemizin güzelliklerini keşfetme zamanıdır diyorum :) Ayrıca pandemi döneminde her pazartesi müze

Hepimizin pandemi süreci sonrası normalleşme ve eskiye dönüş hayallerinin başında tatiller var. Özellikle evlerde geçirilen günlerin fazlalığı ve havalarında ısınmasıyla daldık yine hayallere... Maldivlere 2018 mayıs ayında gitmiştim. Şu süreçte düşündüğüm zaman bomboş bir ada, az insan, tamamen doğa ile baş başa bir tatil cazip gelmiyor mu size de?

İşte Maldivler tam da böyle bir yer. Hatırladığım sahilde fotoğraf çekilirken bile arkamda sadece 1-2 kişi çıkıyordu. Düşünün ki o kadar sakin :) Deniz üstü bungalovlar zaten mesafeli ve herkesten ayrıştıldığı için sosyal mesafeye uygun. İstanbul'dan 8 saatlik direkt uçuş sonrası kalacağınız adaya ya da otele trasfer için iki seçeneğiniz oluyor.

Deniz uçağı ya da tekne. Biz deniz uçağı ile ulaşım sağlamıştık. Maldivler'i bir de tepeden izleme şansımız oldu. Deniz uçaklarının ortalama maliyeti 2 kişi için 1000 dolar civarı. Tamamen turkuaz renkte bir deniz, bembeyaz kumlar. Arada yağan yağmurlara aldırış bile etmeyin 5 dakika sonra kendini güneşe bırakıyorlar.

 Vakaların azalması ve normalleşme adımlarının atılmasıyla hepimizin aklında tek bir soru. Bu yaz tatil yapabilecek miyiz? Bu konuda uzman görüşleri dinlemekte fayda var. Tabi bizim için en güvenilir liman olan iç turizme yönelmemiz de gayet normal. Yeni normalde hepimizin mutlaka zamanında gitmek isteyip de gidemediğimiz yerler olacaktır. Kimimiz önceliği yurt dışına, kimimiz dinlenmek amaçlı otel tatillerine vermiş olsa da, şimdi ülkemizde ki güzellikleri keşfetmenin tam da zamanı.

GÖREME AÇIK HAVA MÜZESİ

 Kapadokya'yı geçen yaz ziyaret etme fırsatım olmuştu. Bu zamana kadar nasıl gitmemişim hayret ettim. Her yanı güzelliklerle dolu. Göreme açık hava müzesine gitmediyseniz mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Giriş ücreti 75 TL. Yaz dönemi 19.00'a kadar açık. Göreme açık hava müzesi 1985 tarihinden bu yana doğal ve kültürel bir varlık olarak UNESCO'un dünya mirası listesinde yer alıyor. Müzede Kızlar ve Erkekler manastırı, Aziz Basileus Kilisesi, Elmalı Kilise, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilisesi,