Yazarlar Gizli sigorta KOBİ’ler zorda

Gizli sigorta KOBİ’ler zorda

28.09.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gizli sigorta KOBİ’ler zorda

Gizli sigorta KOBİ’ler zorda

       Akıl açığı yüksek olan toplumların bir hastalığı vardır; Tepkisellik. Hayatı öngörememenin sonucudur bu. Tehlikeyi de fırsatları da gelirken göremezler. Bu yüzden tepkileri daima, "olmuş - bitmiş" üstünedir.
       Örneğin bizler, beylik lafları, moda düşünceleri çok severiz. Zira zihni tembelliğimize uygun düşer, bizi rahatlatır. Akıl açığı, düşünce üretmeye ve kavramları sorgulamaya yetmediğinden, biri çıkar işkembeden atar, hepimiz inanırız. Hele rakam filan davermişse, artık o "kazieyyi muhkeme" olur, tartışılmaz doğrudur.
       Halbuki değil... Bunun bir örneği, ekonominin yakın geçmişinde yatıyor; 1994 krizinde, bizim gırtlağımızı sıkan reytingçi Moody’s Teyze ve IMF dahil, Türkiye’nin böylesi bir kaostan nasıl olup ta bu kadar kısa sürede çıktığına şaşırmıştı. Derhal "emerging market" ülkeler arasında örnek gösterildik, dinamizmimize medhiyeler düzüldü.
       Bu süreçte medyaya ve topluma verilen bir gaz vardı; Kayıtdışılık. Üstelik Türkiye’deki tüm kötülüklerin anası buydu ve ekonomiyi kayıt içine almaya can atanların ağzında pelesenk olmuştu. Hemen herkes, böylesi "ahlaksızlığı" önlemek gerektiğini savundu. Maliye kafalılar, bundan hareketle "vergi gelirlerini artırma" girişimlerine "haklı" gerekçeler buldular.
       Bu hengamede kayıtdışını kafadan karalamak yerine "sorgulamayı" önerdiğim için, benim gibileri "kayıtdışı avukatı" ilan ettiler. Zaman gösterdi ki, krizden böylesi çabuk çıkan ülkenin dinamizmi, kayıtdışı ekonomi ve burada öbeklenmiş KOBİ’lerdi.
       KOBİ; Bu akronim, Küçük ve Orta Boy İşletmeler
       ifadesinin kısaltılmışı. Kulağım bir türlü benimsemedi. Bu yüzden ben bunlara "Anadolu Kaplanları" adını takmış, 1996’da 23 gün süreyle yayınladığımız özgün araştırma, Ekonomi Servisi’ne ödül getirmişti.
       Bunlar, genelde kayıtdışında, çabuk ölen, çabuk doğan... Risk göze alan... Niş işlere girişen... Az sermayeyle çok istihdam yaratan... Önce ateş edip sonra nişan alan... Üreten, ihraç eden ve Türkiye’nin gizli dinamizmi, ekonominin gizli sigortası şirketler.
       Fakat İSO’nun son araştırmaları, bu analizimin (ne yazık ki) artık geçersiz olmaya başladığını gösteriyor. Zira iflas etmiş kamu kesimi, yüksek faiz bağımlılığındaki narkotik yapılar, bunların da "düzenini" bozdu. 1997’de karlarının yüzde 70’ten fazlasının "faaliyet dışı" yani repo ve faizden oluştuğu ortaya çıktı.
       Bunun anlamı, kıt sermaye ile artık üretmiyor, para harmanlıyorlar. Tıpkı büyükler gibi. Tıpkı, yasa ile, bankacılık sistemi ile, politik kayırmaca ile korunan büyükler gibi. Aslında bu süreç kaçınılmazdı galiba; Düşünün: Kamu, size bir teklifle geliyor; Tıpkı "Ahlaksız Teklif" filmindeki gibi; "Paranı harcama, onunla yatırım yapma, istihdam yaratma, getir bende bir gece kalsın, sana şu kadar vereyim."
       Kamu bu para ile çökmüş sistemini finanse edecek. Bütçesini kapatacak, yolsuzluğu besleyecek, vekiline Emlakbank’tan fon aktaracak, SSK açığını kapatacak, Meclis’inin koltuklarını kaplayacak.
       Halbuki Anadolu Kaplanı, kayıtdışının inka edilemez avantajı da dahil o para ile mucize işler başarıyor, istihdam yaratıyor, ihracat yapıyordu. Ancak gördük ki onlar dahi, kamunun ahlaksız teklifine kanmış, üretimden vazgeçerek reel ekonominin saflarından çıkıp, kamu teşvikli para harmanlama sektörüne girmişler. İhracatın yüzde 46.4’ünü gerçekleştiren KOBİ’ler cirolarının yarısı kadar borçlu artık. Borçlarının üçte ikisi de kısa vadeli.
       İşletmelerin yüzde 95’ini oluşturuyorlar ama kredi kaynaklarının yüzde 4’üne reva görülüyorlardı, buna rağmen mucize başarmışlardı. Fakat "zayıflatılmış" bu yapılarıyla Anadolu Kaplanları, muhtemel bir krizde değil kurtarıcı olmak, bir fiskelik kağıt kaplanlara dönüştürüldüler.
       Bana göre önümüzdeki dönemde 1994 benzeri süreçlerden daha fazla korkmalıyız. Zira artık, yabancıların deyimiyle, "bizi kriz denizinden çıkaran" KOBİ’lerin, Anadolu Kaplanları’nın ve kayıtdışının pozitif katkısı olmayacak. Olsa bile yetmeyecek.
       Hükümete yalakalık yapan, Merkez Bankası’na, Hazine’sine medhiye düzen, IMF’sine hava atanlara ters gelecek ama... O çok küçümsedikleri KOBİ’ler, kayıtdışı diye karalayıp vergi tasmayısla boğazlamaya çalıştıkları kesim, artık rantiye ordusunda.
       Kına yakabilirler.




Yazara E-Posta: seref.oguz@milliyet.com.tr