‘Sincap Ahmet’ karakteriyle yeniden gündeme gelen Şahan Gökbakar ve canlı yayında ruh çağıran Erman Toroğlu’nun düştüğü durum içler acısı

“İnsan bazen ne kadar küçüldüğünü görebilecek kadar büyük olmalıdır.”
Bu söz, 2007 yapımı film ‘3:10 to Yuma’dan...
Aynı şeyi yıllar önce Yunus Emre de, “İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir” diye söylemiş.
İnsanın hayatta düşebileceği en fena durum bu... ‘Kendini bilmemek’.
Ne olduğunun, kim olduğunun, neleri yapıp neleri yapamayacağının farkında olmamak... Kontrolsüzce kendine güvenmek. Başka bir deyişle, ‘cahil cesareti’.
Her şeyi iyi bildiğini sanan cahiller, açıksözlü olduğunu sanan patavatsızlar, çok adaletli olduğunu sanan yöneticiler... Örnek çok.
Bazen mecburen onları dinlemek zorunda kaldığınızda, garip şekilde utanırsınız. “Yazık” diye geçer içinizden, “Keşke sussa da daha fazla düşürmese kendini.”
Kendini ‘çok iyi bir oyuncu’ olarak gören yeteneksiz amatörler mesela... Bütün saflıklarıyla olağanüstü olduklarına inanırlar ve kimse yüzlerine karşı “Kötüsün” demediği için körü körüne bağlanırlar sahneye. Ne olduklarını bilmezler. Arkalarından neler konuşulduğundan haberleri yoktur.

ÇELiK, ELMAS VE KENDiNi BiLMEK

Haberin Devamı

Sincap Ahmet komik mi?
Şahan Gökbakar’ın kendini komik zannettiği Sincap Ahmet videolarını görünce de benzer şeyler hissettim, içim fena oldu. Kendimi onun yerine koyunca hem üzüldüm, hem utandım.
Ahmet Hakan’a kızdığı için yarattığı ‘Sincap Ahmet’ karakteri öyle kronik bir vaka ki... “Lafımı da söylerim, komik de olurum” demek istemiş ama, ne sandığı kadar ‘zekice’ bir laf söylemiş ne de komik olmuş.
Canlı yayında ruh çağırdıktan sonra iyiden iyiye toplumun saygısını yitiren Erman Toroğlu da öyle... O kendini ‘enteresan’ ve ‘açıksözlü’ buluyor belli ki. Konuşmasıyla, seçtiği kelimelerle, dan-dun haliyle, ruh çağırmasıyla ve tabii Matrix gözlüğüyle... Erman Toroğlu’nu kendisine sorsanız, “Ben Türkiye’de tekim. Benim gibisi yok” der eminim.
Ama işin aslı öyle değil... Hiç enteresan değil artık Erman Toroğlu. Sadece komik... Ama nasıl komik biliyor musunuz? Asla yaşlandığını kabul etmeyip 18’lik gibi giyenen 60’lık Nişantaşı teyzeleri gibi komik. Arkasından ince bir gülümsemeyle bakılan ‘komik’lerden. Fena tabirle, ‘acınası’ diyelim.
Bu iki örnek bana Benjamin Franklin’in bir sözünü hatırlattı... “Son derece sert olan üç şey vardır: Çelik, elmas ve kendini bilmek” der Franklin.
İnsanoğlu nereden nereye...
Egonun peşine takılıp gidiveriyor böyle. Kendini ne hallere düşürüyor.


ÇELiK, ELMAS VE KENDiNi BiLMEK
Zeki Demirkubuz

MİNİK NOTLAR

* Arda Turan’ın önce cesaretini, sonra söylediklerini takdir ediyorum. Neden önce cesaretini dedim? Çünkü futbolcular siyasetten çekinir. Bulaşmak istemezler. Fikirleri sorulsa bile görüş belirtmezler. Arda Turan’ın söylediklerini, içim titreyerek dinledim. “Golüm tüm halkların şehit evlatlarına armağan olsun” demek, bazılarının ısrarla sandığı gibi ‘taraf belirtmek’ değil, sadece ‘insanlık’tır. Bu konuda kendimize sormamız gereken asıl soru şu: Biz bir insanın ölümüne ne zaman sevinir olduk?
* Zeki Demirkubuz’un yeni filmi ‘Yeraltı’nın minik bir tanıtımı dönüyor bu ara. Başrol oyuncuları Sırrı Süreyya Önder ve Engin Günaydın’ın sohbetlerini izliyoruz sadece. Sırrı Süreyya’nın, “Engin ben senin oyunculuğunu hiç beğenmedim, sen benimkini beğendin mi?” dediği trans-fantastik sahneleri Youtube’ta izleyebilirsiniz. Bu arada, ne zaman Zeki Demirkubuz desem; seneler önce Ulus Parkı’nda karşılaştığımız an geliyor aklıma. “Ben size çok hayranım” diye yolunu kesmiştim. Anlayacağınız Demirkubuz benim için en az Tarkan kadar stardır.
* İstiklal Caddesi’nde ‘Pita Khubiz’ adında butik bir fast-food restoranı keşfettim. Hemen girişte, İş Bankası’nın sokağında. Harika sandviçleri, tahtadan bir kutunun içinde sunuyorlar. Fiyatlar da makul. 4-10 TL arasında.
* Cihangir’deki Firüzağa Kahve’de oturup çay içmek ‘entelektüel bir mola’ sayılıyor ama birkaç yüz metre yukarısındaki Gezi Parkı’nda çay içmek, ‘varoş bir etkinlik’ algısı yaratıyor. Bir gün gidip Gezi Parkı’ndaki çay bahçesinde zaman geçirin, derim. Ağaçların arasından sürpriz bir Boğaz manzarası çıkıyor. Üstelik Firüzağa kadar kalabalık da değil.
* Pinterest.com diye bir site var. Tam bir ‘can sıkıntısı geçirgeci’... Bütün gün boş boş fotoğraf bakıp kafayı boşaltabilirsiniz.

Haberin Devamı