O kadar medeni bir toplumuz ki, Sultan Süleyman’ı anlatan bir diziye ‘Sex and the City’ muamelesi yapmakta hiç gecikmedik


Kanuni Sultan Süleyman’ı ortaokuldaki sıkıcı tarih kitaplarından tanırım. Uzun ve sivri burnu, ‘muhteşem’likleri, dünyanın her tarafına göz dikmesi ve sonra büyük bir bölümüne sahip olmasıyla... Çok başarılı, çok akıllı, çok pratik zekalı, çok yakışıklı, çok başka bir şeyler olmasıyla... Kitaplara bakacak olursak bütün padişahlar olayı çoktan aşmış, nirvanaya ulaşmış kişilerdi zaten. Bu yüzden tarih dersi de epey sıkıcıydı. İlgimizi çeken tek bir ‘insanlık’ kırıntısı yoktu.
Bugünlerde “Derhal gösterimden kaldırılsın!” buyurulan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi, tam da bu yüzden kıyamet koparıyor. Ortaokul kitaplarındaki resmi tarih bakış açısının Kanuni’sini yok ettiği için... Dizide ‘sultan’ değil, bir ‘insan’ var. Zaaf var, aşk var, ihanet var. Pişmanlıklar ve fikir ayrılıkları gözümüzün önünde yaşanıyor. İnsanların çılgıncasına reddettiği noktayı, Kanuni’nin de aslında ‘bir insan olarak yaşadığını’ gözler önüne seriyor bu dizi.
Velhasıl ‘Muhteşem Yüzyıl’ ekibini, önce cesaretleri itibariyla kutlamak gerekiyor. Sonra da yapımcıları, sustukları için... “Tarihimize küfreden dizi” saçmalığına yanıt vermeye tenezzül etmedikleri, kimsenin ne dediğini umursamadıkları, üç bölümdür aynı heyecanla diziyi sürdürdükleri için.

Haberin Devamı

Halvetten çıkmamak
‘Çıplak fotoğrafları için tıklayınız’ zihniyetinin yeni hedefi ‘Muhteşem Yüzyıl’. Hem çamur atıyorlar, hem de tek bir saniyesini kaçırmadan izleyip, ertesi gün RTÜK’e şikayet dilekçeleri yazıyorlar.
Önce MHP’liler çıktı, “Yayından kaldırılmalı” dedi. Sonra Bülent Arınç; gülsem mi ağlasam mı bilemediğim, içinde bir ergen çocuğun utangaçlığını barındıran tuhaf bir açıklama yaptı: “Sultan Süleyman gibi bir insanın harem, içki düşkünü, hatta bazı sahnelerinde söylemeye dilim varmayan bir ilişki içerisinde gösterildiği...” diyor. Anlayacağınız, dizide ‘Kanuni Hürrem’le seviştiği için’ rahatsız oldu ve yasal işlem başlattı Bülent Arınç. Bunu da açıkça söylemeye ‘dili varmadı’.
Akabinde SP Gençlik Kolları olaya el attı: “Kanuni Sultan Süleyman kadın ve içki düşkünü biri gibi gösterilerek değerlerimiz, inancımız, kimliğimiz yozlaştırılmaya çalışılmaktadır” dediler. Çok geçmeden, RTÜK de “Tarihe mal olmuş bir şahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmediği” kanısına vararak diziye uyarı cezası verdi.
Anlayacağınız herkesin derdi ‘halvet’ bu günlerde. Bir ‘Sex and the City’ rüzgarı estiriliyor gereksiz yere. Halbuki dizinin varlığından mutluluk duyan, 500 yıl önce bu topraklarda neler olduğunu merak eden ve öğrenmek için heyecanlanan bir topluluk da var. Tarihi kitapların satışı yüzde 100’den fazla arttı. Topkapı Sarayı’nın önünde ziyaretçiler kuyruk oluşturdu. Neden yalnızca devlet yetkilileri, resmi kurumlar ve zaten hayattaki birçok şeyden rahatsızlık duyan o minik topluluk etkilendi diziden? Neden Kanuni’nin yatak odası yalnızca belli bir kesimi ilgilendirdi? Bunu bir düşünmek lazım.

SIKILDIM
* Dördüncü Murat’ın ‘içki yasağı’ kanununu bugünlere taşımaya çalışan gericilikten... Ve açıkçası mide bulandıran, ‘gençleri koruyoruz’ yalanından.
* ‘Yok Böyle Dans’ta maalesef yakından tanıma fırsatı bulduğumuz Defne Joy Foster’dan ve onunla ilgili her şeyden.
* Hamile kaldıktan sonra tüm seksapelini kaybeden Natalie Portman’dan ve Altın Küre’de giydiği dünyanın en zevksiz güllü elbisesinden.
*Burcu Esmersoy’un ‘seksi’, Müge Anlı’nın ‘adaletli’ sayıldığı bu dünyadan.
*Her yazımda muhakkak bir hata yapmaktan... Geçen hafta, “Bugün gazetesinin sayfaları birbirine yapışık. Ancak falçatayla açılıyor” yazmıştım. O gazete ‘Bugün’ değil, ‘Birgün’ olacaktı.

BAYILDIM
*Muhtemelen 1 milyon yaşına gelen Al Pacino’nun Altın Küre’deki haline... Çok cool ve yakışıklı olmakta son derece ısrarlı.
*Can Yayınları’ndan çıkan Paul Auster’ın yeni kitabı ‘Sunset Park’a...
*Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın ‘Hasan Ali Yücel Klasikler Serisi’nin başarısına... En son, Dostoyevski’nin ‘Ev Sahibesi’ ile Shakespeare’in ‘Kral John’un Yaşamı ve Ölümü’nü çıkardılar. Son derece kaliteli çevirilerle...
*Amerikan tarihinin dijital kütüphanesi, www.jfklibrary.com’a... ABD tarihine ait 200 binden fazla belge, 72 rulo film ve bin 500 fotoğraf ziyaretçilere açık.
*Biscolata’nın güzel adamlarla dolu yeni reklam filmine... İnsan hemen bakkala gidip 200 paket Biscolata almak istiyor!

Haberin Devamı