Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Türkiye büyük bir değişim içinde. Yıl 2000. Biz hala 1994 yılına ait gelir dağılımı rakamlarını kullanarak gelir dağılımındaki çarpıklığı tartışıyoruz.
       Bir yıl içinde ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerine (yaratılan katma değere veya başka anlatımla rant, ücret, faiz ve kar toplamına) milli gelir diyoruz. Bir yıla ait milli gelir rakamının dağılımı ise "ülkenin gelir dağılımı"nı gösteriyor.
       Sayın okuyucularıma gelir dağılımının nasıl hesaplandığını anlatayım. Bir yıl içinde ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerinin 100 lira olduğunu varsayalım.
       Gene varsayalım ki, ülke nüfusu 100 kişi.
       Yapacağımız şey, ülke nüfusunu en fakir çoban Ali'den en zengin fabrikatör Ali Beyefendi'ye kadar bir gelir sıralamasına koymaktır. Yüz kişiyi yukarıdan aşağıya gelir sıralamasına koyduk. Karşılarına da gelirlerini yazdık. İkinci yapacağımız iş yüz kişilik listeyi beşe ayırmak. Yirmişerlik gruplar oluşturmak. En fakir yirmilik grup... Sonra daha az fakir yirmilik grup... Nihayet beşinci ve en zengin yirmilik grup. Üçüncü yapacağımız iş bu yirmilik grupların karşısındaki gelirleri toplamak. Gruplardaki insan sayısı aynı olmasına rağmen her gruptaki insanların gelir toplamlarının farklı olduğunu göreceğiz. Örneğin, ilk en fakir yirmilik nüfus grubunun karşısına bakacağız. Onların payına 5 lira düşmüş... Halbuki en zengin 20'lik nüfusun karşısındaki gelir rakamlarını topladığımızda göreceğiz ki, en zengin yirmilik grubun payına 50 lira düşmüş... İşte bunları görünce başlayacağız ahkam kesmeye... "- Sayın vatandaşlar... Görüyorsunuz... Ülkenin en fakir yüzde yirmilik nüfus grubu milli gelirin sadece yüzde 5'ini alırken, en zengin yüzde yirmilik nüfus grubu milli gelirin yarısını / yüzde 50'sini ele geçiriyor. Gelir dağılımı bozuk... Adaletsiz!.."
       Sayın okuyucularım dikkat buyurunuz biz burada nüfusu yüzde 20'lik gruplara ayırdık. En zenginden en fakire 5 dilime böldük. Eğer bilgi toplama imkanımız olsaydı en fakir yüzde 5 veya yüzde 1 nüfus dilimi ile en zengin yüzde 5 veya yüzde 1 nüfus diliminin gelirini karşılaştırma şansımız olabilirdi.
       Türkiye'de gelir dağılımı konusundaki ilk kapsamlı çalışma 1963 yılı verileriyle Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yapıldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü bu çalışmaları yürüttü, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) 1973 - 1974 araştırmasından sonra 1986 yılında Esmer, Fişek ve Kalaycıoğlu TÜSİAD için bir araştırma yaptı. Nihayet DİE, 1987 - 1994 yıllarında gelir dağılımı araştırmalarını tekrarladı.
       DİE'nin gelir dağılımı araştırmaları ülke çapında gerçekleştirilen "hane halkı gelir ve tüketim harcamaları anketlerine" dayalı olarak yapılıyor. DİE Başkanlığı, şu günlerde 2001 yılında bu tür bir anketi gerçekleştirmek için çalışmalar başlattı. Açık anlatımıyla bizler ancak ve ancak 2002 yılı sonralarında veya 2003 yılı başlarında Türkiye'deki gelir dağılımının ne durumda olduğunu anlayabileceğiz.
       Bu yazının altında yüzde 20'lik dilimlere göre bizim gelir dağılım tablolarımızı göreceksiniz. 1994 yılında en fakir yüzde 20'lik nüfus dilimi, milli gelirin yüzde 4.9'unu alırken en zengin yüzde 20'lik nüfus dilimi milli gelirin yüzde 54.9'unu almış. (Bu 1994 yılındaki durum tespitidir. Gelir dağılımının aynı şekilde bugün de 1994 yılındaki kalıplarda kalmış olması imkansızdır.)
       1994 yılı hane halkı tüketim anketi 1 Ocak - 21 Aralık 1994 tarihleri arasında uygulandı. Bu ankete dayalı "gelir dağılımı anketi" 8 Şubat - 1 Mayıs 1995 tarihlerinde yapıldı.
       1994 yılı milli gelirin yüzde 6.1 düştüğü, ülkenin fakirleştiği yıldır. 1994 yılında milli gelir 132 milyar dolar, kişi başı gelir 2.184 dolar, toptan eşya fiyatları artışı yüzde 149.6 idi. Böyle bir yılda yapılan gelir dağılımı tespitlerine dayalı olarak 2000 yılında ahkam kesmek çok zor ve hatalıdır.
       Ama ne yazık ki, Türkiye'nin 2001 - 2005 yıllarını planlayan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, 1994 gelir dağılımı rakamları esas alınarak hazırlandı. 1994 yılı gelir dağılımı tablosuna bakılarak Türkiye'nin bugünü yorumlandı ve yarını planlandı. Ne demişler? "Çelebi böyle olur, bizde hesap dediğin!.."





Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr