Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Bankalarla ilgili düzenlemenin de istikrar tedbirleri paketi içinde yer aldığı ve bu konuda IMF ile görüş birliğine varıldığı uzun süredir biliniyordu. Kamuoyu "bankalarda bir şeyler olacağı" bekleyişine sokulmuştu.
       Şimdi de, "Bankalar Kanunu" ile ilgili düzenlemelerin TBMM'den geçmesi ile insanlar "Hadi bakalım ne olacak ise olsun" havasına girdi.
       Bir avize satın almak için dün öğle saatlerinde İstanbul'da avizeci dükkalarının bulunduğu Şişhane'ye gittim. Bankalar Cadesi'nin iki yanındaki Osmanlı'dan kalma görkemli İş Bankası, Osmanlı Bankası, Merkez Bankası binalarının ve sigorta binalarının önünden geçerek Şişhane Yokuşu'nu tırmanmaya başladım. Kaldırım boyu, avizeci dükkanlarına mal getiren kamyonetler sıralanmış. Kamyonlardan mal boşaltanlar, kutuları kaldırıma yığmış. Taşıyıcılardan birinin elinde bir kağıt, öbürleri başına toplanmış. Kaldırımdan geçmenin imkanı yok. Mecburen durakladım. Elinde kağıt olan okuyor, "K bankası, I bankası, M bankası, N bankası..." Dinleyen diğer taşıyıcılardan biri atılıyor, "- Abi... O bankası, P bankası ile R bankasını unuttun..." Öbür taşıyıcı bağırıyor... "Yok yaaaaa... R bankası yok... T bankasına el konacak..." Bir başkası lafa giriyor, "U bankası ile V bankasını unutmayın..."
       İnanılmaz bir "muhabbet"... Dayanamayıp ben de karıştım... "Bunlar el konacak bankalar mı?" Elinde liste olan, bilmiş bilmiş cevapladı, "Beyim bu tam liste... Ama bunlar bu listenin tamamına el koyamaz. Arkası olmayan üç beşini feda edecekler. Sonra mevduat garantisini kaldırıp, hepsini piyasaya salıverecekler... Gücü gücü yetene diyecekler..." "Yaaa... Öyle mi?" diyerek uzaklaşırken elinde kağıt olan "Beyim merak ediyorsan hemen el konulacakların isimlerini sana sayayım" diyerek arkamdan bağırıyordu...
       Gördüm ki "bu iş ayağa düşmüş..."
       Ayağa düşmesinin iyi yanı da var, kötü yanı da... İyi yanı şu: "İşin ciddiyeti kalmadı..." İşin ciddiyeti kalsa, bu gibi söylentilerde tasarruf sahipleri "paniğe uğrar", bankalara hücum eder. Sistem yara alır... Ama kötü yanı da şu: "Bankacılık gibi ciddi bir konu, banka reformu gibi önemli bir konu Şişhane kaldırımlarında tartışılır hale geldi!..
       TBMM'de kabul edilen değişiklikler ve ek maddeler eskisinden farklı bir bankacılık sistemi getirmiyor. Değişikliklerin özeti şöyle:
       (1) Faiz yerine, kar ve zarar ortaklığı ile iş yapan (İslami) bankalar, diğer bankalarla aynı yükümlülükler altına giriyor. Fakat bu gibi bankalar mevduat sigortasından yararlanamıyor.
       (2) Banka sahipliği şeffaf hale getiriliyor. Bankaların içinin sahiplerince boşaltılmasını önlemeye dönük sınırlar konuluyor.
       (3) Batan bankalarda, bankanın sahiplerine, yöneticilerine şahsi sorumluluk getiriliyor. Sahipler ve yöneticiler tüm varlıklarıyla sorumlu oluyor.
       (4) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun oluşumu ve yetkileriyle ilgili düzelemeler yapılıyor.
       (5) Mevduat Sigorta Fonu'nun mali durumu bozuk bankalara el koyması ile ilgili "hukuki" çerçeve sağlamlaştırılıyor. El konan bankaların eski ortaklarına "itiraz" kapısı kapatılıyor.
       (6) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun faaliyete geçeceği tarihe kadar bankalarla ilgili her türlü tedbiri almaya Bakanlar Kurulu'na yetki veriliyor.
       TBMM'den geçen düzenleyici kanunun en önemli maddesi Bakanlar Kurulu'na yetki veren maddesidir.
       Şimdi beklenen, Bakanlar Kurulu'nun bu işi daha fazla ayağa düşürmeden, insanları tedirgin etmeden, banka sistemine olan güveni zedelemeden, "reform" adı ile ne yapılacak ise "bir defada yapıp" bitirmesidir. Bu iş uzatılamaz. Bu iş taksit taksit yapılamaz. Bir defada ne yapılacak ise yapılır.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr