Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dolar fiyatı acaba ne olacak? Dolar fiyatı olacağı ve istikrar kazanacağı noktaya gelinceye kadar,
(1) Ekonominin çarkları yavaşlayacaktır. Çünkü (a) Döviz girişi yavaşlayacaktır. (b) Dövize talep artacaktır. (c) Dövizin duracağı yer bilinemediğinden her konuda “fiyatlama” yapılamayacağından, olağan işlemleri sürdürmek güçleşecektir.
(2) Ekonomide geçmişin defterleri açılacak, dolar fiyatının kısa sürede yükselmesinin faturası geçmişin defterlerindeki zararına eklenecektir.
(3) Faturanın karşılanması için büyük rakamda dış desteğe ihtiyaç olacaktır.
(4) Dış desteği sağlayacak olanlar, bu büyük faturayı ortaya çıkaran yanlış politikaların düzeltilmesini isteyecektir.
(5) Ankara’dakiler yarısı gönül rızası ile, yarısı dış desteği sağlayacakların zorlaması ile “kemer sıkma tedbirleri” alacaktır. Bunları yazmak üzücü. Zor. Ama gerçek budur.

Madem öyle işte böyle
Ankara’dakiler “Böyle geldi, böyle gider” diyerek çarkları ayda en az 5-7 milyar dolar dışarıya borçlanarak sürdürmede ısrarcı oldular. Dışarıda havalar bozunca, işler tersine döndü. “Madem öyle işte böyle” bir durum ortaya çıktı.
Ege Cansen’in anlatımıyla şimdilerde karşılaşılan durum, ”Dövizin yükselmesi, ekonominin kendi kendini düzeltmesidir.”
İyi de bu durum, “Beklenmeyen bir durum” mu? Olacakları kimse göremedi mi? Bu dolar nereye kadar yükselebilir?
Milliyet Ekonomi’de 7 Şubat 2013 tarihinde yayımlanan “Gerçekçi Kur Nedir?” başlıklı yazıda doların gerçek kurunun ne olduğu, kaç TL’ye satılması gerektiği konusunda yurtdışında yapılmış iki çalışmadan söz etmiştim. Hatırlatayım:
(1) ABD’de bulunan ”Petersen Institute for International Economics” isimli kuruluş ülke paralarının değeri ve para değerine bağlı risklerle ilgili bir araştırma yayımlıyor.
Mayısta yayımlanan “Estimates of Fundemental Equilibrium Exchange Rates” başlıklı araştırmaya göre, inceleme konusu 23 ülke arasında 2012 ve 2013 yıllarında parası en değerli ülke Türkiye.
Türkiye’nin cari açığının (döviz açığının) milli gelire oranının yüzde 3’e düşürülmesi için, gerçekçi kur hesabına göre dolar fiyatının 2.50 TL olması gerekiyor.
(Şubattaki yazıda henüz 2013 çalışmasının sonuçları yayımlanmamıştı. Bir önceki raporda 2.31 TL’lik fiyat yeterli görülüyordu. Yazıda da bu rakam verilmişti. İlgi duyanlar internetten çalışmanın metodolojisine ve tamamına ulaşabilirler).

IMF’nin de kur hesabı var
(2) Uluslararası Para Fonu (IMF) her yıl üye ülkelerin döviz kurları ve bu kurların ülkelerin cari açıklarını nasıl etkilediği, borçlarını nasıl büyüttüğü konularını kapsayan bir rapor yayımlıyor. “IMF Pilot External Sector Report“ başlığını taşıyan raporunda gerçekçi kur uygulamasının önemine değiniliyor.
IMF raporuna göre cari açığının milli gelire oranının yüzde 4’e çekilmesi şart. Bunun için de (dolar fiyatı 1.80 TL’lerde iken yapılan çalışmaya göre) Türk Lirası’nın yüzde 10-20 oranında değer kaybetmesi gerekiyor. Bu hesaba göre ise doların gerçekçi kuru 2.00-2.20 TL olarak hesaplanıyor.
Şubatta yayımlanan yazının sonunda hatırlatmıştım. Tekrarlayayım. Bu hesaplar Türkiye’de yapılan hesaplar değil. Benim yaptığım hesaplar değil. Ben “Doların fiyatı şöyle olsun, böyle olsun” diyerek bir şeyler söylemeye çalışmıyorum. Sadece “diyorlar” diyerek yabancıların dediklerini aktarıyorum.