Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Siz hiç masum süt içtiniz mi?” başlığı ile gazetelerde tam sayfa yayımlanan ilanlar dikkatimi çekti. İlanda, “Bir bardak süt içtiğiniz kadar masum olmayabilir” sorusuna cevap olarak da ”AB standardında izin verilen maksimum bakteri sayısı mililitrede 100 bin iken bu rakam Moova’nın çiğ sütünde mililitrede en fazla 8 bin adettir. Sütümüzün minimum yağ oranı yüzde 3.5’dir” deniliyordu.
Merak ettim. İlanı verenlere ulaştım. İlanda sözü edilen sütler Efeler çiftliğindeki ineklerin sütü imiş. Efeler Çiftliği Söktaş’ın kurucusu Kayhan ailesine (Muharrem ve Hilmi Kayhan’a) aitmiş.
Söktaş, 1971 yılında Söke’de kurulan entegre bir tekstil fabrikasıdır. İhracata dönük ipliği boyalı ve düz boyalı kaliteli gömleklik kumaş üretir. Sermayesinin yüzde 22’si halka açıktır. Piyasa değeri 70 milyon dolardır.
Kayhan ailesi Efeler Çiftliği’ni 115 milyon TL yatırım harcaması ile Germencik’te 1.500 dönüm arazi üzerinde kurmuş. Arazinin 600 dönümü ahırlara, 900 dönümü yem bitkilerine ayrılmış. Avustralya’dan 3 bin baş düve ithal ederek işe başlamışlar. Şimdilerde toplam hayvan sayısı 6 bine, sağmal hayvan sayısı 3 bine yaklaşmış. Çevredeki çiftçilere de yem, ilaç, tohum, gübre yardımı yaparak, alım garantisi ile sözleşmeli tarım ve süt inekçiliği yapıyorlarmış.

Süt bol ama para etmiyor
Günlük çiğ süt üretimleri 80 ton imiş.
Efeler Çiftliği’ndeki ineklerin sütlerini Moova markası ile süt ve süt ürünleri olarak pazarlamaya başlamışlar. İlk aşamada 35 çeşit peynir üretiyorlarmış. İddiaları, yüzde 100 saf, antibiyotiksiz ve katkısız, tek kaynaktan süt işleme ayrıcalığına sahip olmaları imiş.
Bu ön bilgiyi verdikten sonra gelelim süt hayvancılığının faziletine. Daha doğrusu sorunlarına. Benim merakım, Koç ve McDonald’s gibi büyük besi çiftlikleri zarar nedeniyle kapanırken, süt inekçiliğinin durumunu öğrenmek.

Büyük işletmeler zararda
Efeler Çiftliği İşletme Müdürü Mehmet Özokumuşoğlu’ndan bilgi aldım. Efeler’den başka Türkiye’de büyük kapasitelerle süt inekçiliği yapan TİGEM Acıpayam arazisinde üretim yapan Sancak-Ata, TİGEM-Samsun ve Tekirdağ arazisinde üretim yapan Aksa, Bursa’da kendi arazisinde üretim yapan Sütaş, Kayseri’de kendi arazisinde üretim yapan Saray gibi çiftlikler var.
Acaba bu işin matematiği nedir? İşte meraklılarına bu işin matematiği: Bir inek 5-6 yıl süt veriyor. Bu dönemde 4-5 yavru doğuruyor. (Yaşlanınca eti 11 TL’den kesime gidiyor.) Doğan yavru erkek ise 1 aylık olunca 900-1.000 TL’den besicilere satılıyor. Dişiler 2 yaşına kadar besleniyor. 2 Yaşından sonra süt vermeye başlıyor. Günde ortalama 30 lt. Yılda 10 ton süt veriyor. Bir inek günde 40-45 kg. yem yiyor. Yılda 16-17 ton yem demek yıllık yem gideri 7-8 bin TL demek. İneğin en verimlisi yılda 10 ton süt verir, çiğ süt 80 krş.a satılabilir ise, süt parası ancak yem parasını karşılıyor. Düveler bu işin bonusu. Sonuç: Büyük yatırımlarla işletmeye alınan, hesabı kitabı düzgün süt hayvancılığı yapan işletmeler zararda.