Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Merkez Bankası bankaların bankasıdır. Paraya ihtiyacı olan banka, Merkez Bankası’ndan borçlanırken
faiz öder.
Her banka Merkez Bankası’ndan borçlanarak iş yapmaz. Ama
her banka
için Merkez
Bankası faiz oranları önemlidir.
Bankalar faizi belirlerken Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz oranlarına göre faizi indirirler veya yükseltirler.
Merkez Bankası’nın bankalardan para alırken, bankalara para verirken uyguladığı faiz oranlarının en önemlileri; (1) Politika faizi oranı, (2) Faiz koridorunun üst sınır ve alt sınırı için belirlenen faiz oranlarıdır.
(1) Politika faizi şimdilerde Merkez Bankası’nın bankalara borç verirken uyguladığı faiz oranıdır. Bu nedenle yüzde 8.75’ten yüzde 8.25’e indirilmesi önemlidir. Bu indirim doğrudan paranın maliyetine yansıyacak indirimdir.
(2) Faiz koridoru, Merkez Bankası’nın oyun alanının büyüklüğünü gösterir. Tavanı yüzde 12.0 idi. Değişmedi. Tabanı yüzde 8 idi. Yüzde 7.50 oldu. Merkez Bankası koridoru ilan etmekle diyor ki, “Ey bankalar... Duruma göre politika faiziyle bağlı kalmadan faizi yüzde 12.0’ye kadar çıkarırım. Yüzde 7.5’e kadar indiririm. Buna göre tedbirli olunuz.”

Faiz enflasyonun altına indi
Gelelim “Zurnanın fırt sesi veren deliği”ne.
- 2013 Haziran enflasyonu yüzde 8.30 idi. 2014 yılı başında enflasyon yüzde 7.75 oldu. 2014 Haziran enflasyonu yüzde 9.16 olarak açıklandı. Önümüzdeki dönemde enflasyonun aşağıya inmesi de pek güç.
- Merkez Bankası, bankaları enflasyonun altında negatif faizle fonlayacak. (Merkez Bankası’nın borç verme vadesi haftalık. Bunun için faiz oranı/enflasyon hesabında gelecek enflasyon değil, o ayın enflasyonu önemli.)
Merkez Bankası’nın faiz koridoru yüzde 12.0 en yüksek faiz - yüzde 8.0 en düşük faiz idi. Merkez Bankası politika faizini (şimdilerde bankalara borç verdiği faizi) yüzde 8.25’e indirince, yüzde 8.0 olan taban faize yaklaşılmış oldu. Bundan sonra olası bir faiz indirimine yol açmak için mecburiyetten tabanı 0.5 puan aşağıya çekilerek yüzde 7.5‘e indirildi. (Koridoru indirmesi sonraki toplantıda da bir indirim daha gelebileceğine işaret ediyor.)

İndi ama yetmez!
Sonuç olarak faiz indirimi bekleyen iktidar çevreleri ile piyasa oyuncularının beklediği oldu. Ama merak etmeyiniz. Onlar “İndi... Ama yetmez” demeye devam edecekler.
Faiz konusunda herkesin derdi başka:
- İktidarın derdi başka: Açık yazalım. Ekonominin lokomotifi şimdilerde emlak sektörü. Emlak sektöründe stok birikimi var. İktidar stok birikimi nedeniyle sorun çıkmasından çekiniyor. Faiz ucuzlar ise, emlak talebinin canlanacağı bekleyişinde. Bunun için faiz ucuzlasın diyor.
- Merkez Bankası’nın derdi başka: Merkez Bankası faiz indiriminin enflasyonu aşağıya çekmeyi güçleştireceğinin farkında ama... Anadolu deyimiyle “Evde evlad ü iyal var!”.
(1) İktidar faiz indirimi bekliyor.
(2) ABD’nin “üç vakte kadar” faiz artırımı yapması bekleniyor. ABD faizi artırırken Türkiye’de de faiz artırımına ihtiyaç olacak. Onun için, faiz şimdilerde ne kadar aşağıya indirilir ise, yükseltmek kolay olur. Merkez Bankası kendine marj yaratmak istiyor. Tufana düşük faizle girmek istiyor.
- Piyasanın (paradan para kazanmayı meslek edinenlerin) derdi başka: Piyasa enflasyonun bu yıl ve gelecek yıl aşağıya çekilemeyeceğini görüyor. İleride faiz artırımı bekleyişinde. Bugünlerde faiz ne kadar aşağıya iner ise, uzun vadede piyasa
o kadar para kazanacak.
- Ayşe Hanım Teyzem’in derdi başka: Ayşe Hanım Teyzem’in, bankadaki mevduatına ödenen faiz enflasyonun altına indi. Birikimini enflasyon eritiyor. Merkez Bankası faiz indirdikçe bankalar mevduata daha az faiz ödüyor.
- İşadamının derdi başka: İşadamı biliyor ki Merkez Bankası tavanı (yüzde 12 tavanını) aşağıya çekmedikçe bankalar kredi faizini ucuzlatmıyor. İşadamı şimdilerde faiz ucuzlasın da yatırım yapayım arayışında değil. Daralan piyasada eski kredileri çevirme derdinde.