Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Valiler eskiden sadece asayişten, kamu yatırımlarından söz ederdi. Günümüzün valileri ekonomiden, üretimden söz ediyor. Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu turizm ile yatıp kalkıyordu. Isparta Valisi’nin de ekonomi ile yatıp kalktığını gördük. Vali Halil İbrahim Daşöz yirmi ayda ilin ekonomisini kavramış. Isparta’nın üretim gücünü coşku ile anlatıyor. Sorunları değil, fırsatları, yapılmakta olanları öne çıkarıyor.
İyi yıllarda 6 - 7 bin ton olan gül çiçeği üretimi bu yıl 3.5 - 4 bin tona düşmüş. Buna karşılık geçen yıl 350 bin lira olan fiyat, bu yıl 900 bin liraya yükselmiş. Bu yıl toplanan yapraklardan bir ton dolayında gülyağı çıkarılacak. Bunun ihracından ülkeye 4 milyon dolar döviz girecek.
Isparta’da Türkiye’nin toplam üretiminin beşte biri elma yetiştiriliyor. Bu yıl 500 - 550 bin ton elma piyasaya çıkacak. Ama bu elma türü, ihraç imkanı olmayan tür. Şimdi bir yıl sonra ürün veren ve talebe göre aşılanıp tür değişimi imkanına sahip ‘bodur’ fidan ekimi teşvik ediliyor.
Eskiden Isparta’da 30 - 40 bin tezgahta halı dokunurmuş. Makine halısı Isparta halısını öldürmüş. Sadece Sümer Halı ve bazı özel sektör atölyelerinde halı dokunuyor. Isparta iplik dokuma işini Denizli’ye, deri, kösele ayakkabı işini Konya’ya kaptırmış. Kereste işi çevreye yayılmış.
1997 yılında yapımına başlanan Organize Sanayi Sitesi’nde 20 tesis üretime geçmiş. Şehirdeki belli başla sanayi tesisleri Demireller’in çimento ve orman ürünleri tesisleri ile Hasan Aslan’ın Isparta Mensucat Fabrikası’dan ibaret.
Vali Halil İbrahim Daşöz, ümit vaat eden yeni bir üretim alanından söz ediyor: Kesme çiçek seracılığı. Antalya’da sezon haziranda bitiyor. Isparta, Antalya’dan sonra ihracata dönük karanfil üretimini sürdürecek. Büyük seralar kuruluyor. Çam keresteciliği ve mermer sanayii de yeni ekonomik faaliyet alanları.
Öğrenciler ve asker Isparta çarşısına ve sosyal hayatına canlılık veriyor. Eğirdir ve Isparta’daki iki "tugayöda 15 bin asker var. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde 31 bin öğrenci okuyor. 1500 öğretim elemanı var. Bu 45 bin asker ve öğrenci piyasaya para döküyor. Bunların ekonomik ve sosyal talepleri doğrultusunda şehirdeki hayat daha iyiye gidiyor.

Gecekondu sorunu yok
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Isparta’da gecekondu sorununun olmadığını belirtiyor. Yollar güzel. Kanalizasyon, yağmur suyu, içme suyu sorunu çözülmüş. Şimdi "katı atık" sorununun çözümüne çalışılıyor. Doğalgaz, yeni konut alanlarının açılması ve rekreasyon alanları projeleri belediyenin öncelik taşıyan projeleri.
Isparta’da çok sayıda sağlık tesisi yapılmış. Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi, Tıp Fakültesi Uygulama Hastanesi Ispartalıların iftihar ettikleri tesisler.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyüp Avcular’a göre, Isparta ekonomik krizden hiç etkilenmeyen iller ile çok etkilenen illerin ortasında yer alıyor. Döviz ile borcu olanlar, ithal girdi kullananlar krizden zarar görmüş.
Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin İnce, döviz borcundan olumsuz etkilendiği söylenen üç işadamının işyerlerinde intihar ettiktlerinden söz ediyor.
Gençler üniversiteden mezun olanların iş bulamamalarından yakınıyor.
Hatice Akşahin ön lisans diploması ile Diyarbakır’da gönüllü öğretmenlik yapmış. Ama ön lisans olduğu için asil öğretmen olamıyor. Ön lisans ile dikey geçiş yapıp lisans eğitimini de sürdüremiyor. Dilek Türkyılmaz ile Suzan Coşkunsu beden eğitimi öğretmeni olmak istiyor. 200 kişilik kadroya 8 bin aday başvurmuş. Nihal İpekçi, Sümerbank kapanınca işsiz kalmış. Ayşegül Ersoy üniversite harçları ve yurt ücretindeki artıştan şikayetçi. Diş hekimi Nevriye Yılmaz ile boya ticareti yapan Aysel Erdoğan, kültürel etkinliklerin azlığından yakınıyor.
Otuz yedi yıldır sokaklarda lahmacun ve pide satan börekçi Hafız (Ramazan Çakır) eskiden günde 200 pide satarken, şimdilerde 50 - 60 pide satıyormuş.
Netice... Dertli çok. Şikayet çok. Şikayetçi çok. Ama Isparta’da hayatın durduğu, halkın açlıktan kırıldığı söylenemez. Gençler işsizlik sorunlarına rağmen güçlü, inançlı, dinamik. Ekonomik krizin darbesini yiyenler dertlerini anlatmaya çalışıyor. Ama "çarıklı erkan - ı harp" tanımına giren politikaya bulaşmış "esnaf" çok ses çıkarıyor. Çok ses çıkaranların büyük kısmı krizden fazla etkilenmedikleri halde fırsatı değerlendiriyor.
Genelde "Baba’nın memleketi Isparta’da" durum Türkiye ortalamasına göre "eyi’dir... eyi!.."
(Bu yazıyı Büyük Isparta Oteli’nin 401 numaralı odasında yazıyorum. Penceremden meydandaki tunç Süleyman Demirel heykeli görülüyor. İki metrelik mermer kaide üzerinde ayakta duran Baba şapkası ile halkını selamlıyor.)