Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       CİZRE'den Adil Özalp ile dün sabah konuştum. Adil Özalp diyor ki, "Habur sınır kapısı kapalı. On iki gündür buralarda hayat durdu. Sınır ticareti Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ekonomiyi ayakta tutan tek faaliyet alanı. Irak'a gidip gelen 42 bin kamyon (kırk iki bin kamyon) bizim tarafta kapının açılmasını bekliyor. Kamyonlar çalışmayınca, lokantacı işsiz. Oteller boş. Bakkallar mal satmıyor. Tüccar oturup bekliyor."
       Dışişleri Bakanlığımız Ramazan'dan 3 gün önce ABD'nin Irak'a bomba yağdırmaya başlaması ile "tek taraflı olarak" Habur sınır kapısını kapattı.
       Önceki gün Adana'daki İncirlik Üssü'nden kalkan Amerikan uçakları Irak'ı bombalamadı, Türk ekonomisini, özellikle Doğu ve Güneydoğu ekonomisini bombaladı. Türkiye'nin ortalarında ve de Batı'sında yaşayanlar konunun önemini, tehlikenin büyüklüğünü henüz fark edemiyor.
       İncirlik'teki uçaklar Irak'a bomba atmazken de başımız belada idi. Şimdi Irak işine tam bulaştık.
       ABD'nin Irak ile yıllar boyu devam eden sürtüşmesinin ağır faturasını biz ödüyoruz. Irak'a uygulanan ekonomik ambargo, Türkiye'nin dış ticaretinde büyük yara açtı. Habur sınır kapısından süregelen sınır ticareti Doğu ve Güneydoğu'da ekonominin biraz nefes almasına imkan veriyordu.
       ABD'nin gözünün içine bakan Dışişleri Bakanlığımız, bu kapıyı tek taraflı kararlarla "aça kapaya" yalama etti. İncirlik'ten kalkan uçakların Irak'ı bombalamasından sonra Irak da kapıya müdahaleye başlarsa buna hiç şaşırmamak gerekir.
       Kars'tan, Erzurum'dan işadamlarıyla konuşan Taylan Erten'in Dünya'da yayımlanan araştırmasında belirttiğine göre sınır ticareti Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 1.200 dolayında ihraçatçı - girişimci yaratmış.
       Cizre'den Adil Özalp diyor ki: "Sınır ticareti sadece bölge halkına gelir sağlamıyor, Hazine'ye de katkıda bulunuyor. Cizre'nin "eti ne, budu ne?" Sınır ticareti sayesinde hayat sürüp gidiyor. Cizre'nin nüfusu 65 bin. Geçen yıl Maliye'ye ödenen vergi 1 trilyon lira. Bu verginin tek kaynağı sınır ticaretinden sağlanan gelir."
       Habur'dan Irak'a mal götürüp, dönüşte mazot getiren kamyonlardan 10 milyon, tankerlerden 15 milyon lira para alınıyor.
       Sınır ticareti devletin izni ile yapılan kanuni bir ticaret şekli.
       Türkiye'den Irak'a bisküvi, yağ, un, şeker, ilaç gidiyor. Karşılığında 1.7 milyar dolarlık mazot geliyor.
       Sınır ticareti kapsamında Türkiye'ye yılda giren 2.1 milyon ton mazot, toplam 8.5 milyon ton mazot tüketiminin dörtte biri olduğundan, Pet - Der ve TABGİS gibi meslek kuruluşları bu ticarete karşı çıkıyor ama unutulan bir şey var. Irak'tan getirilen mazotu kamyoncular mahalle aralarında tenekeye doldurup satmıyor. Irak mazotunu yol boylarındaki akaryakıt istasyonları satıyor. Akaryakıt istasyonları ciddi, kaliteye özen gösteren, kötü mal satmayan, vergilerini muntazam ödeyen kuruluşlar olduğuna göre, kalitesiz Irak mazotu ile tüketicinin kandırılmasının veya vergi kayıbının söz konusu olmaması gerekir.
       Taylan Erten, Habur kapısı açık olduğu dönemlerde bile Doğu ve Güneydoğu'daki ihracatçıların Irak'a mal satarken nasıl zorlandığını anlatıyor. Giyim eşyası ve gıda maddesi dışında, ilaç, kimyevi katkı maddesi ve yedek parça gibi mal satmak isteyen işadamları Dış Ticaret Müsteşarlığı aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı'ndan izin almak zorunda.
       Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler maskesi ile Irak'a uygulanan ambargo çerçevesinde, Irak'a satılacak malları silah yapımında kullanılan malzeme olmaması için kalem kalem inceliyor. Dış politikamız sınır ticaretini, dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun ekonomisini eziyor.
       Dışişleri Bakanlığımız eziyor, İncirlik'ten kalkan Amerikan uçakları bombalıyor. Faturayı ödemek Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan halka düşüyor.




Yazara E-Posta: g.uras@milliyet.com.tr