Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir’de Milliyet’in düzenlediği “Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Çevre Zirvesi”nin açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Avrupa ülkelerinde 350 yılda gerçekleşen kentsel değişimin, Türkiye’de 1960’lardan sonra başladığını ve son 35 yılda kentlerin yapısında büyük değişime yol açtığını” söyledi.
- Türkiye’nin nüfusu 1960 yılında 27 milyondu. Nüfusun yüzde 67’si kırsal kesimde yaşıyordu. Nüfusun yüzde 32’sinin yaşadığı kentlerin nüfusu 9 milyon dolayındaydı.
- Şimdilerde Türkiye’nin nüfusu 77 milyon. Nüfusun yüzde 77’si kentlerde, yüzde 23’ü kırsal kesimde yaşıyor. Kentlerin nüfusu 60 milyonu aştı.
Başkan, kırsal kesimden kente göç ve hızlı nüfus artışı sonucu çarpık yapılaşmayla kentlerin sağlıklı yaşam alanı olma özelliğinin yok olduğunu belirterek, İzmir’in durumunu anlattı.
İzmir’de 18 bölgede sağlıklaştırmaya ve yenilemeye ihtiyacı olan 200 bin yapı tespit edilmiş. Kent genelinde mevcut konutların yüzde 40’ı kaçak ve ruhsatsız konutlarmış.
Verilen bilgilerden anlaşıldığına göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşüm için uzun süredir ciddi çalışmalar yapıyor.
Belirlenen (1) Yerinde Dönüşüm Alanları ile (2) Afete Maruz Alanlar için projeler hazırlanmış.

Rant sorunu önemli
Başkan Kocaoğlu diyor ki, “Kentsel dönüşüm yeni kentler kurmak değildir. Yoğunluğu artırarak modern gecekondu bölgeleri oluşturmak değildir. Yık binayı, yap binayı demek değildir. Değişik şekillerde hakkı olmayanlara rant akıtmak değildir.”
Başkan kentsel dönüşümüm yaratacağı rantın bölge insanında kalmasını hedef alan uygulamayı anlatıyor. ”İnşaat firmaları “maliyet+kâr” esasıyla projeleri üstlenirse rant bölge insanında kalır. Fakat bu uygulamanın gerçekleşebilmesi için inşaat firması ile hak sahiplerinin arasında devlet veya belediye gibi bir kamu gücünün garantör olarak yer alması gerekir.”
İzmir’de Kadifekale kentsel dönüşüm projesi uygulaması örnek bir uygulama. Belediye TOKİ’den 2.600 konut satın almış. Kadifekale’de 1.968 konutun sahipleri ikna ve uzlaşma yoluyla binalarının yıkımını kabul etmiş. İsteyene uzun vadeli krediyle TOKİ konutlarından ev tahsis edilmiş. 1.094 Konut sahibi TOKİ konutlarına geçmek istemiş. Konut istemeyenlere istimlak bedeli ödenmiş. Böylece Kadifekale’de 1968 yapı yıkılmış. Kadifekale surları ortaya çıkmış. Yıkılan binaların yerine ağaç dikilmiş.

Şehirlerin kimliği yok olmasın
Toplantıda konuşan şehir plancısı Faruk Göksu, ”Kentsel Dönüşüm”de, kentlerin kimlik yapısının bozulmaması gerektiğine dikkat çekti. ”Her kentin bir özelliği vardır. Aynı binalarla şehirleri birbirinin benzeri hale getirmemek gerekir” dedi.
Tabanlıoğlu Mimarlık Ortağı Melkan Tabanlıoğlu ise, “Kentsel dönüşüm için mutlaka her binayı yıkmak gerekmediğini, yıkmadan da değişimin mümkün olduğunu” anlattı. Örnek olarak İzmir’de Balçova Migros binasının yenilenme ve geliştirme projesini gösterdi. “Sümerbank’tan kalan fabrika binaları ve çevresindeki tesisler keşke korunabilseydi ve başka ülkelerde örnekleri görüldüğü gibi yıkmadan, kültür merkezine dönüştürülebilseydi, İzmir’e büyük katkısı olurdu” dedi.
Anlaşıldığı kadarıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşüm için yola çıkmakla kalmamış, epey yol almış durumda.