Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Doğu Avrupa’daki göçmen kuşlar, Trakya ve İstanbul’daki göçmen kuşlar ile “üçüncü havalimanı inşaat alanı” üzerinde buluşuyorlar. Boğaz’ın üzerinden uçarak Anadolu’ya geçiyorlar. Anadolu’daki göçmen kuşlarla birleşerek Hatay ve Adana yöresinde toplanıyorlar. Sonra buradaki hava şartlarını değerlendirerek Rift Vadisi’ni takiben, kışı geçirmek üzere, Kenya’ya kadarki yol üzerinde sıcak diyarlara uçuyorlar.
Şu günlerde arada sırada başınızı yukarıya kaldırınız... Gökte uçuşan göçmen kuşları izleyiniz. Hele İstanbul’da yaşıyorsanız İstanbul göçmen kuşları izlemek isteyenler için bir cennet.
Sadece “üçüncü havalimanı inşaat alanı” üzerinde buluşan leylek sayısı 300 bin dolayında. Küçük orman kartalları, yılan kartalları, şahinler, arı şahinleri ve leylekler Boğaz’dan geçerek göçüyor. Göç eden kuşları yakından izlemek isteyenlerin Çamlıca Tepesi’ne çıkmaları gerekiyor.

Kuşların yolu uzun
Sayın okuyucularıma Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz’dan öğrendiklerimi aktaracağım.
Göçmen kuşlar, çok yol alacakları için devamlı kanat çırparak enerji kaybetmemek, yorulmamak için süzülerek uçmaya çalışırlar.
Süzülmek için göçe başlarken imkân ölçüsünde yükseklere çıkmak isterler. Bunun için de kartal, akbaba, şahin, doğan ve leylek gibi süzülen kuşlar yeryüzünden göğe doğru yükselen sıcak hava akımlarını kanatları altına alıp daireler çizerek yükselirler. Daha sonra çıktıkları yükseklikten kendilerini bırakarak süzülerek Afrika’ya doğru yollarına devam ederler.
Sıcak hava akımları deniz üzerinde oluşmadığı için süzülen kuşlar göç için karayı takip etmek zorundadır. Bu yüzden göç rotaları üzerinde İstanbul gibi dar boğazlarda gerçekleştirilen 3. havalimanı projesi gibi yatırımlar milyonlarca kuşun göç sırasında mola vermek için kullandığı ormanları ve sulak alanları yok ederek küresel ölçekte bir yok oluşa sebep oluyor.
Göç yolu Anadolu’dan sonra Rift Vadisi’dir. Büyük Rift Vadisi yaklaşık 6.000 kilometre uzunluğunda, Suriye’nin kuzeyinden Afrika’nın doğusundan Mozambik’in ortalarına kadar uzanan engin bir coğrafi ve jeolojik kara yapısıdır.. Vadinin genişliği otuz ile 100 kilometre arasında, derinliği ise birkaç yüz metreden binlerce metreye değişir. Vadinin adı kâşif John Walter Gregory tarafından konmuştur. Bu çöküntü hattı dünyanın en büyük fay hattıdır. Doğu Afrika’dan başlar, Türkiye’nin güneyinde Amik Ovası’nda son bulur.

Amik Ovası-Mozambik
İşte bunun için Doğu Avrupa, Batı Asya ve Türkiye’nin göçmen kuşlarının büyük çoğunluğu Rift Vadisi yolculuğuna Amik Ovası’nda buluşarak başlarlar.
Yaz başında dönüş hareketi de ters yönden aynı şekilde gerçekleşir.
Bundan 12 yıl önce kurulan gönüllüleri şemsiyesi altında toplayan Doğa Derneği, doğadaki canlıların türlerinin ve alanlarının korunması için çaba gösteriyor. Araştırmalar yapıyor. Göçmen kuşlarla ilgili araştırmaları, göçmen kuşların üreme, kışlama ve göç dönemlerine ilişkin bilgilere dayanarak tehditlerin ve koruma önlemlerinin belirlenmesini hedef alıyor.
Şimdilerde Anadolu coğrafyasının uluslararası göç trafiğindeki ağırlığının tespitine dönük uzun soluklu bir araştırma yapılıyor. Misafir yabancı doğa dostları ve uzmanlar ile Doğa Derneği gönüllüleri Adana-Hatay bölgesinde 2 ay süre ile 3 noktada 24 saat sonbahar göçünü araştırıyorlar. Göç eden kuşların türünü ve sayılarını belirlemeye çalışıyorlar.
Göç eden kuşların ekonomi sayfasında işi ne diye sormayınız. Hayat sadece borsa, döviz ve faizden ibaret değil. Yaşam sadece ekonomiye dayanmıyor. Çevremizde olan bitenleri gözlemeye de vakit ayırmakta yarar var. Onun için bu pazar sayın okuyucularımıza uzun uzun göçmen kuşlardan söz ettim.
(Ara bilgi: Üçüncü havalimanı inşaat alanı göçmen kuşların sonbaharda toplanma, ilkbaharda dağılma merkezi. Yüzyıllardır göçmen kuşlar yola bu noktadan çıkıyor. Uçaklar için kuşlar tehlike oluşturuyor. Tabii ki uçaklar da kuşları rahatsız ediyor. Havalimanı projesi hazırlanırken acaba bu konu dikkate alındı mı?)