Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Piyade Mülazim-i Sani, İsmail Halid Beşiktaş (332-100), bundan 100 yıl önce Trablus’un İtalyanlar tarafından ele geçirilmesini önlemek için yerli milislere verilen desteği ve İtalyanlarla savaşı şöyle anlatıyor:
“1331(1914) yılında Beylerbeyi Sarayı Muhafız Bölüğü’nde iken Trablusgarp’a gönüllü olarak gitmek istedim.
Harbiye nezaretinden Umur-u Şarkiye Müdüriyeti emrine verildim. Kurmay Albay Neşet Bora ile Afrika’ya gittim. Umumi Harp’te Trablusgarp’ta birbirinden uzak üç cephede milis kuvvetleri İtalyanlara karşı savaşıyordu. Şark cephesinde (Bingazi civarında) Naib-i Sultan Şeyh Sunusi, Orta(Merkez) cephe olan Mısrata ve Humus civarında Enver Paşa’nın biraderi Fahri Liva ve Nuri Paşa, Garb cephesinde, (Nafsı Trablusgarp civarında) Fahri Mirli İshak Paşa (Müşir Fuat Paşa’nın damadı, Suvari Kaymakamı) hareketi idare ediyorlardı. İstanbul’da da Harbiye Nezareti’nde Tunuslu Ali Baş Hampa Bey namında bir zatın idaresi altında bir “Umur-u Şarkiye Dairesi” vardı ki bu ve emsali harekâtın nazımlığını ifa ediyordu.

Denizaltı ile yolculuk
1333 senesinde o zaman Kurmay Yüzbaşı olan (Süvari Tugay Komutanlığı’ndan emekli) Kurmay Albay Neşet Bora ile Avusturya’nın “Pola Bahri Üssü”nden bir Alman tahtelbahirine (denizaltısına) binerek hareket ettim. Bu yolculuk Alman tahtelbahirlerinin Trablus’a ilk seyahati idi. Trablusgarp’a götürülmek üzere gemiye yüklenen 30 ton mühimmatı harbiyenin gemi içinde tevlit ettiği yersizlik ve nefessizlik ve de muvazeneyi teminen yatak yerlerinin tahdit edilmesi yüzünden çok zor bir yolculuk yaptım.
1333 Teşrin-i Evvel’inde Trablusgarp sahillerine çıktım.
Neşet Bora ile Nuri Paşa’nın Merkez Orta Mıntıkası’nda vazife aldım. Erkanı Harbiye Mülhaklığı, Küçük Zabıt Mektebi Müdüriyeti ve Kasrıahmet Mısrata Humus Kumandanlığı yaptım. Trablusgarp’ta Nuri Paşa ile ve Nuri Paşa’nın avdetinden sonra Kurmay Tuğbay Neşet Bora ile çalıştım.

Haberin Devamı

Trablus’tan ‘Milli Mücadele’ye

Bingazi 1914, İsmail Halid Beşiktaş (sağda) Şeyh Sunusi ile.

Bir cepheden öbürüne
Şehzade Osman Fuat ve de Abdurrahman Nafiz’in Trablusgarp’a gelmelerinden sonra Trablusgarp’tan ayrılarak Agile’de bulunan Şeyh Sunusi hazretlerinin yanına gönderildim. Sunusi hazretlerinin İstanbul’a gelmeleri için memuren ilk teması sağladım. Trablusgarp’ta on iki buçuk ay kaldım.
Şehzade Osman Fuad’ı getiren Alman tahtelbahiri ile gene Polo üzerinden İstanbul’a döndüm
Aynı tahtelbahir ile İstanbul’a Şeyh Sunusi Hazretlerini ve de önemli miktarda altın getirdik.
Şeyh Sunusi İstanbul’a geldiğinde bir süre yanında bulundum. Bir süre İstanbul’da Meclisi Ayan Bölüğü’nde görev yaptım. Daha sonra Kurmay Albay Neşet Bora ile Ankara’daki büyük Erkanı Harbiye emrine girdim. İstanbul’da “Felah Grubu”nda (Milli Mücadele’ye destek veren gizli teşkilatta) çalıştım. Anadolu’ya memuren gittim ve geldim. Milli Mücadele’ye katıldım“
Bunları anlatan İsmail Halid Beşiktaş benim babam. Trablusgarp hatıralarını Milli Savunma Bakanlığı’nın (ölümünden sonra) 4 Ağustos 1993 tarihinde bana gönderdiği dosyasında yer alan belgelerden özetleyerek aktardım.