Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yalçın Küçük 30 yıldır hapisane hapisane sürünüyor... Ama boş durmuyor. Yazıyor. Hem de “beğenin, beğenmeyin” farklı şeyler yazıyor. Silivri Hapishanesi’nde yazdığı son kitabının adı Atamanoğlu-Fatih. (Mızrak Yayıncılık, Mayıs 2012, 470 sayfa, 35 TL.)
Yalçın Küçük, dış kaynaklara dayalı olarak Osman’ın Atamanlı kavminden geldiğini, Atamanlı kavminin ise Türklerin de içinde bulunduğu değişik kökenlilerden oluştuğunu yazıyor. “Atamanoğlu-Fatih” yeniden kurgulanmış bir Osmanlı düzeni öyküsü. Yalçın Küçük’ün anlatımı ile bu kitap Osmanoğulları hakkında tüm bildiklerimizi tersine çevirmek için yazılmış. Bir tür gizli tarih ya da gizli bir düzenin açıklaması.
Yalçın Küçük, günümüzün sıradışı aydını, düşünürü, yazarıdır. Sıradışı yazılarının bedelini hapse girerek ödeyen bir aydındır. Hapis korkusu ile söylemek ve yazmak istediğini kendine saklamayan bir aydındır.Yalçık Küçük hakkında ilk dava, “Yeni Bir Cumhuriyet İçin” kitabı nedeniyle açıldı. 1980 darbesiyle kitap toplatıldı ve yasaklandı. 1983 yılında Sultanahmet cezaevinde yaklaşık bir yıl hapis yattı. Daha sonra hakkında, yazdığı yazılar ve kitaplardan dolayı onlarca dava açıldı.

“Farklı” olmak başa bela
1993 yılında gönüllü Paris’e sürgüne gitti. 29 Ekim 1998’de Edirne Kapıkule sınır kapısından ülkesine döndü. Tutuklandı. Önce Edirne cezaevinde, sonra Ulucanlar, Haymana ve Gebze cezaevlerinde toplam iki yıl üç ay hapis yattı. Aralık 2000 yılında şartlı tahliye oldu. 7 Ocak 2009’da Ergenekon davasından tutuklandı. 23 Ocak 2009 tarihinde serbest bırakıldı. 7 Mart 2011’de bu kez de ODATV davasından tekrar tutuklandı. Halen Silivri cezaevinde.
Yalçın Küçük 1960 yılında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kurulduktan sonra açılan ilk uzman yardımcılığı sınavını birincilikle kazandı.
“Uzun Vadeli Planlar Şubesi”nde çalıştı. Kalkınma modelleri ve stratejileri konusunda uzman oldu. “Uzun Vadeli Planlar Şubesi Müdürlüğü”ne getirildi. Birinci ve İkinci Beş Yıllık Kalkınma planlarının ve yıllık programların hazırlanmasında çalıştı. Uzun vadeli kalkınma modeli ve stratejisi konusunda
11 bilimsel yayını var.
1966 yılında İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı model ve stratejisi konusunda fikir ayrılığına düşerek DPT’den ayrıldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak ders vermeye başladı. Benim, DPT’den arkadaşımdır. Karım DPT’de uzman yardımcısı olarak Yalçın Küçük ile çalıştı. Bunları, Yalçın Küçük’ün “müspet bilime aşinalığını”, tevatür değil “rakam adamı” olduğunu, “Türkiye’yi ve Türk insanını tanıdığını”, “Ankara’yı bildiğini” hatırlatmak için yazıyorum.

Yenile yenile yenmeyi öğreneceğiz
Yalçın Küçük, “genel kabul görmüş ve doğru oldukları varsayılan olayların, bilgilerin, inançların farklı yanlarının tartışılmasına kapı açan, özgün görüş ve değerlemeler ortaya koyan bir fikir adamıdır...”
Söylediklerini, yazdıklarını kabul ediniz, etmeyiniz... Önemli değil... O söylüyor ve yazıyor... Söylediklerinin ve yazdıklarının arkasında durmayı da beceriyor. Bedeli ne ise ödüyor. O bütün bunları “olağan” karşılıyor. Yalçın Küçük, “İsteyen yaptığıma science - fiction diyebilir, rahatsızlık duymayacağım kesindir... Çünkü aydınımızda eksik olan bilimdir ve bilimden daha çok ise ‘kurgu’ eksikliği duyuyoruz. İkisi birden ‘kurgu-bilim’ eksikliğidir. Ben bunu doldurmaya çalışıyorum...
Üzerime vazife olmayan işleri yaptığım kesindir ve bu artık kimliğimdir. Ancak boşluk kabul edemiyorum. Hep yapılmayan işleri yapıyorum. Düzene kapılmışların yarattığı boşluğu doldurmaya çalışıyorum” diyor.
Bu yazıyı Yalçın Küçük’ün bir kitabından küçük bir aktarma ile bitirmek istiyorum. “Yenilgi büyük bir öğretmendir. Yenile yenile yenmeyi öğreneceğiz. Amerikalı halk şarkıcısı Joan Baez’in, “We Shall Overcome” (Bir gün üstesinden geleceğiz/yeneceğiz) isimli şarkısını dinlemekten haz alıyorum. Bir gün mutlaka “yeneceğiz”. Bu benim bilimsel inancımdır.”