Yazarlar Haslet'in "yüzsüz" çizgileri

Haslet'in "yüzsüz" çizgileri

01.06.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Haslet'in "yüzsüz" çizgileri

Hasletin yüzsüz çizgileri

Yalçın Doğan


TELEFONU çalıyor Haslet'in, karşısında Tansu Çiller:
"Haslet Bey, bugün ne kadar güzel bir karikatür çizmişsiniz. Bakın, Mesut Yılmaz daha neler yapıyor, bir bilseniz!.. Aslında, Mesut Yılmaz'ın çok daha üstüne gitmek gerekir."
Yaklaşık bir yıl önce sabahın erken saatindeki bu telefona ünlü karikatür ustası Haslet Soyöz şaşırıyor. Gerçi, o gün Milliyet'teki karikatüründe Haslet, ANAP liderini eleştiriyor, ama son üç yıldır Çiller'e dönük çizgilerinden kan damlıyor.
1994 Temmuz'unda Çiller'in Amerika'daki mal varlığı olayından sonra, Haslet karikatürlerinde Çiller'i hep "benekli elbiseli ve yüzsüz" çiziyor. Yani, yuvarlak bir kafa ve yüz çizgileri yok!.. Haslet'in karikatürleri Çiller'i çok rahatsız ediyor olmalı ki, başbakan olduğu dönemde bir gün danışmanı arıyor:
"Haslet Bey, Sayın Başbakanım acaba Sayın Soyöz bizden ne istiyor, beni neden hep bu kadar kötü çiziyor diye soruyor."
Haslet düşüncelerini aktarıyor, danışman da kendisine "çizmek üzere, yeni fikirler veriyor!.." Bizim Haslet, yarattığı çizgilerde elbette ısrar ediyor.
Politikacı - gazeteci - sanatçı ilişkileri son derece doğal. Sıcaklıklar, gerginlikler, diyaloglar, iniş - çıkışlar hep doğal. Ancak, Çiller'in bir sabah Haslet'i aramasında, ona sevecen ifadeler kullanmasında doğal olmayan bir yön var. "Telefonla aramadan birkaç ay önce, Çiller çizdiği karikatürlerden dolayı Haslet'i gazete yönetimine şikayet ediyor!.." Tipik Çiller!.. Haslet'in çizgilerini haklı çıkarırçasına!.. Yönetime şikayet ne demek?.. Zaten bunu ilk kez yapmıyor ki!.. Başkasını eleştirince, "canım, cicim," kendisini eleştirince şikayet!.. Tatsız bir kişilik!..
Haslet'in çizgisi de belli, çizgileri de ortada. Herkes biliyor. Ama, bugün neden Haslet?..

İki gün önce Ertuğrul Özkök, Hürriyet'te Haslet'in bir karikatürünün Genelkurmay'ın duvarlarına asıldığını yazdı.
O karikatürde Çiller yine benekli ve yüzsüz, bir tankın üstünde, tankın namlusu kendisine çevrilmiş, "ordu beni seviyor", diyor!..
Karikatürün Milliyet'te yayınlandığı gün, Genelkurmay'dan Haslet'i arıyorlar. "Mümkünse, orijinalini" istiyorlar. Ertuğrul Özkök'ün "duvarlarda asılı" dediği işte bu orijinalin çoğaltılmış kopyaları.
Ancak, olay burada kalmıyor. Haslet, daha sonra karikatürlerinden oluşan kitabını da gönderiyor. Kitabı alan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, Haslet'e bir mektup yazıyor:
"...Eserlerinizden bazılarıyla güldüm, bazılarıyla düşündüm. Doyamadım tekrar başa döndüm, tekrar düşündüm. (...) Bizleri mizahsız bırakmayacağınız inancıyla, selam ve saygılarımı sunuyorum."
Ardından bir mektup da Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'den geliyor:
"Ulusumuz sizin gibi bir sanatçıya sahip olmanın gururunu her zaman taşıyacaktır."
Bu satırlar, Genelkurmay'ın duvarlarındaki karikatür neyin ifadesi?.. Hangi duyguların, hangi düşüncelerin ürünü?.. Halen görevde bulunan ister asker, ister sivil Çiller'e dönük düşüncelerini bu tür jestlerle anlatıyor. Çiller'i hedef alan eleştirileri bu simgesel davranışlarla paylaşıyor.
Görevlerinden emekli olanların geçen aylarda Çiller'le katıldıkları toplantılara ilişkin anlattıkları ise, 32 kısım tekmili birden roman olur!.. Öyle nitelemeler ki, "duvara yapışmış zift gibi, zifti temizlemek istiyorsanız, duvarla birlikte üstünüze yıkılıyor" gibi tanımlamalar!.. Tıpkı Haslet'in çizgileri!..
Şimdi, o yeniden başbakan olacak öyle mi?..


Yazara Email y.dogan@milliyet.com.tr