Geçen hafta Kaya Palazzo Belek’te ‘Yaza merhaba’ partisi verildi. İstanbul’dan çok sevdiğim arkadaşlarımla oradaydım. Büyük, ihtişamlı, şık ve lüksün de lüksü bir otel yapmışlar ama otel boş… Benim için bu bir nimet aslında çünkü sıra beklemekten, birileriyle dip dibe güneşlenip denize girmekten, gürültüden, 50 kişinin aynı anda yüzdüğü havuzdan nefret ederim. Utana sıkıla sordum “Bu kadar emek harcamış, 650 odalı devasa bir otel yapmışsınız ama neden boş” diye. Kahkahalarla yanıt verdi otel yetkilisi, “Tam da istediğmiz algı” dedi.

Haberin Devamı

Henüz sezon açılmadığı için bin 600 kişilik otelde 900 kişi varmış. İçeride 900 kişi ve onlara da hizmet veren 400 çalışan var ama kimse servis elemanları dışında kimseyi görmüyor. Çünkü mimariyi ona göre tasarlamış, insanların farklı farklı alanlarda birbirlerine değmeden tatil yapmasını planlamışlar.

Ne ikide bir önümden geçip giden şampanya - havyar ikilisi ne de içinde kuş sütünün bile eksik olmadığı ‘her şey dahil’ sistemin açık büfesi… Benim için gerçek lüks bu işte.

Masaj deyip geçme

Kaya Palazzo Belek’te golf sahalarının dışında dokuz tenis kortu var. İki yıl olmuş tenisi bırakalı, kortları görünce dayanamadım, bir heves ‘geri döneyim’ dedim, aldım raketi, geçtim hocanın karşısına. Ders sırasında bir şey hissetmedim ama sonrasında kolumda, bacağımda bir ağrı… Masaj salonuna gideceğim ama bir yandan da korkuyorum. Biliyorsunuz, böyle kritik zamanlarda yapılacak en ufak bir yanlış hareket, kalıcı hasarlara yol açabilir.

SPA’nın müdürü Çetin Aktal (ki ben onu önce Fu Manchu sandım) şöyle bir baktı bana, “Bel bacak çekiyor” dedi. Sekmiyorum ki… “Aa nereden anladınız” dedim, “Enerji efendim, masaj bir enerji işidir” diye yanıt verdi. Ve hemen bu konuda uzmanlığı olan bir hanımı çağırdı yanımıza. Ben daha neyim var neyim yok anlatmadan neyim var neyim yok söyledi ve nasıl bir masaj uygulaması gerektiğini anlattı.

Sızma zeytinyağı!

90 dakika sonra dışarı çıktığımda yeniden doğmuş gibiydim ve pek tabii yolunu kestiğim 30 yıllık fizyoterapist Çetin Bey’den çok faydalı bilgiler öğrendim. Çikolataymış, taşmış, ıvırmış zıvırmış bu gösterişli masajlara pek yüz vermiyor Çetin Bey. Halis muhlis sızma zeytinyağıyla yapıyorlarmış masajı. “Biz de yıllarca esanslı yağların tamamını denedik” dedi, ancak hiçbiri,sızma zeytinyağının yerini tutamamış.

Haberin Devamı

Esanslı yağların hem zararı bilinmiyormuş hem de allerji olasılığı doğuyormuş. “Yemediğiniz hiçbir şeyi vücudunuza da sürmeyeceksiniz” demişti zamanında detoks uzmanı Gül Kaynak, haklıymış. Ten emiyor ve kana karışıyor neticede… İkincisi, masaj tensel bir temas olduğu için enerji çakışması diye bir şey varmış. Bir el bir başkasına çok iyi gelir ama size gelmeyebilirmiş. Mutlaka ve mutlaka masaj yaptıran ve yapan arasında bir enerji uyumu olmalıymış.

Burun tıkanıklığı

Üçüncüsü de, eğer masaj başladığı anda burnunuz tıkanmıyorsa, size doğru bir masaj uygulanmıyor demekmiş. Kan dolaşımı hızlandıkça burun tıkanır ve masaj bitince açılırmış ki bende de aynen böyle oldu.

Otelde kalmasanız bile bu bölgeye gittiğinizde kendinize bir iyilik yapıp gerçek uzmanların çalıştığı bu SPA’nın kapısını çalın, hiç pişman olmayacaksınız.

Haberin Devamı