Yazarlar İşçinin seçim kozu tehlikede

İşçinin seçim kozu tehlikede

22.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

İşçinin seçim kozu tehlikede

İşçinin seçim kozu tehlikede


Atilla ÖZSEVER

480 bin işçiyi ilgilendiren kamu sözleşmelerinin seçim sonrasına sarkma ihtimali güçlendi. Devlet Bakanı Gürel, "Türk - İş'in önerisi ile aramızda 300 trilyonluk bir fark var. Sözleşme, seçim sonrasına sakrabilir" dedi
Kamu kesiminde çalışan 480 bin işçi adına Türk - İş'le Ecevit Hükümeti arasındaki görüşmeler, giderek çıkmaza giriyor. Türk - İş, Ocak ayında başlayan görüşmelerde toplu sözleşmenin 18 Nisan'daki seçimlerden önce bitirilmesi yönünde umutluydu. Hükümet tarafı da başlangıçta bu yönde eğilim belirtti. Ancak Apo olayının Ecevit'e kazandırdığı hava ve meclisteki küskünler hareketi, kamu sözleşmelerini ikinci hatta üçüncü sıraya itti.
Toplu sözleşmelerden sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, kamudaki anlaşmanın seçimden sonraya kalabileceğini söyledi. Gürel, şöyle konuştu:
"Türk - İş'in önerisi ilk altı ay için yüzde 50'ye denk düşüyor. Bizim önerimiz ise yüzde 36. Arada yüzde 14'lük gibi bir fark var. Bu fark sadece ek yük olarak 300 trilyon lira dolayında. İşçiye bu parayı verdiğinizde memurun da hakkı doğuyor. Kamuda işçi ve memurun ücret makası açılır, memura da ek zam yapmak gerekir. Şu durumda seçimlere de bir şey kalmadı. Sözleşmenin sonuçlanması seçim sonrasına sarkabilir. Niyetimiz bu değil ama herkesin de durumu gerçekçi olarak değerlendirmesi lazım. Seçim var diye olaya kısa dönemli popülist bir anlayışla bakmıyoruz."
Bakan Gürel, yoğun gündem nedeniyle konuyu Başbakan Ecevit'le görüşemediğini, bu hafta Türk - İş Başkanı Bayram Meral'le bir görüşme yapılabileceğini belirtti. Bayram Meral de, 5'li inisiyatifi devreye sokarak Başbakan Ecevit'ten randevu talep ettiklerini söyledi.
Türk - İş'in ilk altı ay için ikili bir önerisi var. Bu öneri sonucunda kamuda 164 milyon lira olan çıplak brüt ücret, 20 milyon artı yüzde 30'la 239 bin 200 bin lira geliyor. 15 milyon artı yüzde 35'lik öneri sonucunda da 241 milyon 700 bin lira oluyor. Hükümetin yüzde 30 artı 10 milyonluk önerisi ise, 223 milyon 200 bin liraya denk düşüyor. İki, üç ve dördüncü altı aylık dönemler ile sosyal yardım ve yemek parası konularında da farklılık var.
Türk - İş, bu ücret artışının yanısıra 164 milyon liradan düşük ücretler için de öncelikle bir iyileştirme istiyor. Konfederasyonun diğer bir talebi de, kamudan emekli olanların yerine mevsimlik işçilerin kadroya geçirilmesi, kalanlara da 12 aylık süreyle yeniden çalışma olanağının sağlanması.
Orman - İş Genel Sekreteri Mehmet Kafes, 20 bin mevsimlik işçinin iş aktinin askıda kaldığını, 31 Mart itibariyle yine işten çıkış olacağını hatırlattı.

Meksika'da özelleştirmeye protesto

Enerji işkolunda çalışan işçiler, Meksika'nın başkenti Meksico'da ulusal elektrik sisteminin özelleştirilmesini protesto amacıyla 18 Mart'ta büyük bir yürüyüş düzenlediler. 100 bin işçinin katıldığı gösteride, Başkan Zedillo'nun özelleştirme planı protesto edildi. Yoksulların ve yerli halkın özgürlüğü için mücadele eden Zapatistalar da gösteriye destek verdi (Fotoğraf: Reuters).

Karabük'ün sendikacı adayı

Demir Çelik fabrikaları nedeniyle işçi kenti sayılan ancak muhafazakar eğilimlerin de ağırlıkta olduğu Karabük'te sendikacı milletvekili adayları da çaba harcıyor. CHP adayı Sabri Cebecik, Genel Maden - İş Sendikası'nın eski Eğitim Sekreteri. Sabri Cebecik, ormancı bir aileden geliyor, Yenice'li. Cebecik, Türk - İş, DİSK, KESK ve Kamu - Sen'e bağlı yerel sendikaların desteğini aldığını belirtiyor. CHP, 1995'te 8 bin 431 oy almış. Cebecik'in kazanması için oyunu 22 binlere çıkarması lazım. İşi zor ancak geçen seçimlerde Yenice ilçesi, blok olarak DSP'li adaya 10 bin oy kazandırmış. Bu seçimlerde de böyle bir gelişme olursa Cebecik'in şansı artar.

Nazım'ın sevdaları

Yazar Emin Karaca, "Nazım Hikmet'in Aşkları" isimli yeni çıkan kitabında ünlü şairin Nüzhet, Piraye, Münevver ve Vera ile evliliklerini, Dr. Lena, Semiha Berksoy, Doktor Galina ve diğer kadınlarla olan birlikteliklerini sevda yüklü dizelerle anlatıyor.
Gendaş yayınlarından çıkan kitapta Nazım'ın yakın arkadaşı Vala Nurettin, şairin kadınlarla ilişkisini ise şöyle tanımlıyor:
"Aslında, Nazım monogamdı. Birini severse - iyice severse - ona sadık kalmak isterdi. Sevmediği sıralarda da, sevilecek birini daldan dala arardı. Bunu bilinçle mi, içgüdüsüyle mi, can sıkıntısıyla mı yapardı? Daha ziyade kadınların ayartma çabasına kurban gittiğini, tanıdığım kadınların sözlü ve yazılı itiraflarından öğrenmiş bulunuyorum."

Kendine benim için bir gül ver...

Düşüncelerinden, yazdıklarından ötürü yeni cezaevine giren şair Yılmaz Odabaşı'na, biz de kendi şiiri ile bir gül gönderiyoruz...

korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
ellerinden tut!
sonra bana aşkı öğretmeyen kendimin
ellerinden;

bak, yıllarım sırılsıklam yağmurlar giymiş
günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
avuttuğum düşler için bana bir gül ver
bir
gül
pusulasız gemiler, sökülmüş günler için...

ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım
sen kendinin ellerinden tut
ve kendine benim için bir gül ver...
kendine
bir
gül(ü)ver...