Yazarlar Kamera şakası

Kamera şakası

15.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kamera şakası

Kamera şakası

Şeref OĞUZ

Vergi Reform Paketi'nden geriye ne kaldı? Bu sorunun cevabını bu hafta daha da netleştireceğiz. Galiba geriye, kala kala, 1999 yılından itibaren işleyecek servet beyanı ve borsa kazancına vergileme kaldı.
"Gelirden yakalayamıyorum, bari servetten yakalayayım" kolaycılık mantığından hareketle getirilen servet beyanı önerisi, ne olduğu anlaşılmadan "geleceğe" ertelendi. Borsa vergisinin lafı yetti ve zaten diken üstündeki piyasalar allak bullak oldu.
Şimdi sormak lazım? Vergi Reformu ne oldu? Paket, gerçekten bir reform muydu yoksa, "dostlar (örneğin IMF) reformda görsün" diye düzenlenmiş bir şov muydu? Ne olursa olsun, bana göre atılan taş ürkütülen kurbağaya değmemiştir.
DSP ile ANAP arasında dahi tam mutabakat sağlanamayan Vergi Reformu, şimdiki haliyle bir "iyniyet mektubu"na dönüşmüş bulunuyor. Bu mektubun iki muhatabı bulunuyor.
İlki, vatandaştır ve algıladığımız, "vergini ver yoksa karışmam" tehdidiyle sınırlı kalınacağı taahhüdüdür. Vatandaşın kafası iyice karışmıştır. Mükellefin ise hali daha da vahimdir. Milliyet Vergi Hattı'na gelen yüzlerce sorudan ortaya çıkan sonuç, paketin her maddesinin, hatta mevcut yasaların geleceğinin de tam bir belirsizliğe itildiğidir.
İkinci muhatap ise IMF'dir. Bize şart koştuğu 4 maddeden (SSK, Tarım, Özelleştirme, Vergi) en önemli ayağı bu reformdu. Başlangıçta, biraz da Zekeriya Temizel'in yıllardır sözünü ettiği "reformtrak" özlemleri dile getirilmiş, fakat yarı yolda kalınmıştır.
Sermaye tedirgin, mükellef kafası karışık halde... Böylesi bir atmosferde yeni bir haftaya başlıyoruz. Maliye Bakanı'ndan daha somut açıklamaları beklemek hakkımız. Vergi Paketi'nde nelerin "reform" niteliği taşıdığı ve bunların hangilerinin, hangi tarihe ertelendiği, hangilerinden tamamen vazgeçildiğini bilmek istiyoruz.
Ortada, üstünde "taslaktır, dağıtılmasın" ibaresi olan, çoğu karalama mahiyetinde, "tekrarı ve tashihi bol" bir metin vardır. Ancak dile getirilen Paket, bu metne asla uymamaktadır. Okurlarımıza, yıllarını vergiye hasretmiş uzmanlar dahi cevap veremiyor. Zira (Bakan dahil) hiç kimse, nelerin olup bittiğinin bilgisine sahip değil.
İki haftanın ardından, günü gününe bu paketle uğraşan biri olarak benim kanaatim farklı; Bir "Reform" denemesi olmuş ancak akim kalmıştır. Buna iki itirazım var. Birincisi "esas" hakkındadır; "Böylesine adaletsiz ve yüksek oranlı vergi sisteminde, mükellef sayısını artırmayan, oranları düşürmeyen tasarıya, "reform" demek, abartıydı zaten. "Usul" hakkındaki itirazım ise, Vergi İdaresi Reformu'nun, bu paketle gündeme getirilmemesidir.
Dilerseniz şöyle yapalım; Şimdiye kadar yapılanları, bir "kamera şakası" olarak kabul edelim, kameralara gülümseyip geçelim. Ve ardından, şapkamızı önümüze koyup, "gerçek, tutarlı, şeffaf, çağdaş" bir Vergi Reformu tasarısını oluşturalım.
Görünen o ki, şimdiki paketle nasıl bir değişiklik umuluyorsa, gerçekleşmeler, 3. bin yıla kaldı. Hiç değilse yeni bir çağa, çağdaş bir Vergi Sistemi ile girelim.

Yazara Email seref.oguz@milliyet.com.tr