Kimler mahlukat?

Duygu Asena

ON - on beş gün önce "dayak atan kocaya ceza öngören yasa tasarısı" komisyonda erkek engeline takıldı. Refahlılar ı - ıh dedi ve bir kısım DYP'li erkek de destek verdi. Bu da Işılay Saygın'ın "iş yapamıyorum" diyerek gerçekten saygın bir biçimde istifasına neden olmuştu. DYP'li "erkek milletvekili" Necati Çetinkaya "bu yasadan mahlukatlar zarar görür" diye açıklama yaptı.
Şimdi soruyorum bu "erkek"lere; neden kadını döven erkeğin cezalandırılmasını istemiyorlar? Buna açıkça cevap versinler eğer "erkek"seler.
Lafı evelemeye, gevelemeye gerek yok, bu ve benzeri adamlar için kadın ikinci sınıf bir "mahluk"tur... Ama bu düşünceleri nedeniyle kendileri "mahluk" olan bu çağdışı kafalı erkekler kendilerini de üstün görürler ki, işin en acı / komik yönü de budur.
İçimizde yaşayan ve "çok yüce mevkilere" bile gelebilmiş bu mahluk erkekler zaten karılarını döverler, birden fazla "kadın alırlar"... "Aldıkları" kadınlara tüm yaşamı yasakladıkları gibi, iktidarlara geçerek, bütün kadınlara her şeyi yasaklamak isterler.
Kadınları eve kapayıp, sosyal yaşamdan mahrum ettikten sonra, istedikleri şey, onları iyice örtmektir... Ahlaklı olabilmeleri için örtülü olmaları gerektiğini iddia ederler. Kadınların örtünmesi gerekçesinin altında hiçbir mantığa sığmayan bir neden vardır... Erkekler tahrik olmasın... Tahrik olup da kadınları taciz etmesin. Bunlar, öyle geri mahlukattır ki, kendilerinin en ilkel hayvan gibi, bir kadının saçını, kolunu, ayak bileğini görünce tahrik olacaklarını itiraf etmektedirler. Ve kadınlarla bir arada bulundukları yerlerde tahrik olmamak için de, kadınların örtünmesini isterler. Yani "öyle kötü bakmaktadırlar ki" bunun sonucunda her şey olabilir, olursa da sorumlusu erkekler değil kadınlardır; bu nedenle rahatsız olmak istemeyen kadın örtünmelidir!
Oysa bu mahlukatın kötü bakışlarının sınırı yoktur. Onlar örtünen kadınlardan bile tahrik olabilir... Sımsıkı çarşafın içinden, ahu gözler, dolgun dudaklar, pembe yanaklar görünmektedir çünkü... O zaman yüz de kapanmalıdır... Ama bu kötü bakışlı mahlukat bir kalça çıkıntısından bile tahrik olabilir. O zaman ise, Afganistan'daki gibi "eve kapatın kadınları, çıkmasınlar dışarıya" kadar gidebilir durum...
Aslında tahrik olmak insanca bir duygudur. Şu veya bu nedenle insan kendine hakim olamayıp, tahrik olabilir, ama yine insanlığını hatırlar, kendini tutar ve taciz etmez.
Nasıl ki, kadınlar da tahrik olabiliyor ve bunu belli etmeden, kendini tutup, kimseyi taciz etmiyor, işte böyle olabilir erkekler de.
Kim söylemiş ki onlara, tahrik olma durumunun erkeklere has olduğunu ve tahrik sonrası tacizin normal olduğunu?
Bir üniversitede konuşma yaparken, genç bir erkek öğrenci çıkıp, örtünme ve tahrik meselesini dile getirdi. Ben de ona dedim ki, "Bak kardeşim, sen de yakışıklı bir adamsın, ben de şimdi seninle konuşurken tahrik olabilirim. Ne yapacağız o zaman? Benim tahrik olup seni taciz etmemden sen mi suçlu olursun? Ben tahrik olmayayım diye örtünmek ister misin? Şunu bilin ki kadınlar da tahrik olur, o zaman siz de örtünün, namusunuz kaçmasın..."
Diyeceğim odur ki, dileyen örtünür, dileyen örtünmez. Önemli olan kimseyi zorlamamaktır... Ama "dileyen karısını döver, dileyen dövmez" denemez. Bunu savunan mahlukata karşı gelmeyi hiç unutmamalıyız... Mahlukat olmayan gerçek insanlar el ele vermeli artık... Pek çok şey için, ülkemiz için...

Yazara Email d.asena@milliyet.com.tr