Yazarlar Kıvrıkoğlu'nun en önemli sözü

Kıvrıkoğlu'nun en önemli sözü

01.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kıvrıkoğlu'nun en önemli sözü

Kıvrıkoğlunun en önemli sözü


       "Kuvvet komutanlarıyla birlikte helikoptere biniyoruz, en uçtaki sınır karakoluna iniyor ve oradaki askerlerle bire bir konuşuyoruz. Ne yersiniz, ne içersiniz, ne düşünüyorsunuz, derdiniz var mı, diye tek tek dinliyoruz. Bunlar gece uçuşu, basına kapalı."
       30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun davetinde, kendisiyle sohbet ederken, açık sözlerle soruları yanıtlıyor. O geziler basına kapalı. Ama, önceki akşam davet, geniş bir katılımla basına açık. Kıvrıkoğlu:
       "Bu yıl talimat verdim, yurttaki tüm birlikler halka açıldı. Bayramı halkla birlikte kutlamak için."
       Bu yıl 30 Ağustos, geçen yıllardan farklı. Bu yıl Zafer Bayramı çerçevesini aşan, laiklik ve Cumhuriyet'le vurgulanan kutlamalar söz konusu. Ayrıntıyla düşünülmüş.

Galata Köprüsü ve kızaklar

       Kıvrıkoğlu ile sohbet zaman zaman hoş ayrıntılar içeriyor:
       "Galata Köprüsü açılamadığı için, bizim Haliç'teki gemilerimiz bir türlü çıkamıyordu. Milli Güvenlik'te bir gün bunu konuşurken, espri yaptım. Köprü açılamıyor, o zaman bari biz de Fatih gibi, gemileri Kasımpaşa'dan kızaklarla Haliç dışına çıkartalım..."
       MGK'da oylama yok. Her şey tartışılıyor. Sonra bir uzlaşma ortaya çıkıyor. O uzlaşma, kamuoyuna açıklanan bildiride yer alıyor.
       Gece Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Ecevit'in gelişiyle hareketleniyor. Onuncu Yıl Marşı ve havai fişek gösterileri, Sezer'in bahçeye girişine denk getiriliyor. Işık gösterisi, bahçenin ortasında Atatürk portresi ve Türk bayrağının ışıklandırılmasıyla renkleniyor.

Yedinci konuk

       Sezer, Ecevit ve Kıvrıkoğlu bir köşedeki çardakta, eşleriyle oturuyor. Yani, altı kişi.
       Derken, yedinci bir konuk beliriyor: 12 Eylül'ün Milli Güvenlik Konseyi üyesi, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin. Önce orada ayakta duruyor. Sonra ona da bir sandalye getiriliyor.
       Ersin'in iki adım ötesinde Başbakan Ecevit oturuyor. 12 Eylül'ün ertesi günü Demirel'le birlikte, Hamzakoy'da bir ay zorunlu ikamete gönderilen ve Ersin'in imzasını taşıyan Anayasa ile on yıl siyasal yasaklı kalan Ecevit, şimdi Başbakan. Ersin emekli, köşesine çekilmiş.
       Dikkat ediyorum, Ecevit'le Ersin arasında pek bir diyalog yok. Ersin, Kıvrıkoğlu ile sohbet ediyor, kısa süre sonra da kalkıyor.

Rahşan Hanım

       Serin Ankara akşamında, Sezer ile Ecevit yaklaşık 45 dakika sohbet ediyor.
       Sezer'in eşi Kıvrıkoğlu'nun eşiyle yan yana oturuyor ve aralarında konuşuyor. Rahşan Hanım, Ecevit'le Kıvrıkoğlu arasında. Sohbetlere pek karışmıyor. Oysa, üç bayan birlikte oturamaz mıydı?.. Demek, Rahşan Hanım öyle tercih ediyor.
       Kuvvet komutanları ise, zaman zaman bizlerle birlikte. Zaman zaman kendi meslektaşlarıyla. Onlar da her soruya yanıt veriyor.
       Gecenin sonuna doğru, Sezer ve Ecevit davetten ayrıldıktan sonra, gazeteciler Kıvrıkoğlu'nun yanına gidiyor. Genelkurmay Başkanı'nın sözleri dün gazetelerde ayrıntılarıyla yer alıyor. Biri hariç.

"En doğrusu" Milliyet'te

       KHK ile ilgili sorulara geçildiğinde, Kıvrıkoğlu:
       "Ben olayı tam biliyorum. Basında KHK ile ilgili çıkan haberlerin yüzde sekseni yanlıştı. Bu konuda en doğru haberleri Fikret Bila Bey yazdı." Yani, Milliyet.
       Kıvrıkoğlu'nun altı çizilmesi gereken sözleri arasında, bana göre en önemli olanlardan biri şu: "AB standartlarının Türkiye'ye gelmesi için, bu standartlara önce politikacıların uyması gerekir." Bu çok önemli sözü de, dün yine sadece Fikret Bila yazıyor. Çünkü, o sırada Kıvrıkoğlu'nun yanında, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil, Hava Kuvvetleri eski Komutanı Halis Burhan ve gazeteci olarak, sadece Fikret'le ben varım.
       Bu yılın 30 Ağustos kutlamaları uzun süre belleklerde yer edecek.



Yazara E-Posta: ydogan@milliyet.com.tr

Yazarlar