Yazarlar Leyla Gencer şan yarışması

Leyla Gencer şan yarışması

31.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Leyla Gencer şan yarışması

Leyla Gencer şan yarışması


       Bu satırları okuduğunuz sırada, kim bilir aklınızda ve yüreğinizde neler var?
       Kiminiz günlük işlerinizin peşine takılma hazırlığında; kiminiz sorunlarla boğuşmakta, kiminiz keyifli bir anın tadını çıkarmakta ya da memleket meseleleriyle iştigal ediyor olabilirsiniz... (Dayanamayıp, ekleyeceğim: Ben, üç gündür yeniden büyükanne olmanın keyfini çıkartmaktayım.) Elbet her okurun ruh halini bilemem. Ama bildiğim bir şey var: Şu günlerde, dünyanın birçok ülkesinden gelmiş gençler, yaşları 18 - 32 arasındaki şancılar sonsuz bir heyecan içindeler. Dün, bugün, yarın derken, tüm geleceklerini etkileyecek, önlerinde kapılar açacak, onları yeni ufuklara, yeni hedeflere taşıyacak bir uğraş içindeler... Kısacası bu gençlerin yürekleri şu sıralar pır pır...
       Yürekleri pır pır, çünkü onlar Leyla Gencer Şan Yarışması’na katılıyor. Heyecanları büyük, umutları büyük, kendilerine güvenleri büyük, ama yine de ölesiye merak ediyorlar sonucu...
       İçlerinden, yalnızca birkaçı çıtayı aşacak ve ödüllendirilecek... Hangileri henüz bilmiyoruz, ama ben şimdiden tümüne başarılar diliyorum ve yaşamın ya da bir meslekte ilerlemenin yalnızca bir yarışma ya da sınavdan ibaret olmadığını anımsatmak istiyorum. Bir de kapanan her kapının ardından yeni kapıları zorlamak için inançlarını, güçlerini ve umutlarını yitirmemelerini diliyorum.
       Her iki yılda bir yinelenen Uluslararası Leyla Gencer Şan Yarışması, geçen yıl yaşadığımız deprem acısı nedeniyle ertelenmişti. Bu yıl üçüncüsü gerçekleşiyor. Elemeler dün başladı, bugün devam ediyor.
       Bu yarışma ilk kez yapıldığında yazıma şöyle başladığımı anımsıyorum:
       Aydın Gün’ün ne zamandır içinde büyüttüğü bir düş vardı. Evrensel kültüre mal olmuş, opera dünyasında bir örnek, bir referans oluşturmuş Leyla Gencer adına uluslararası bir yarışma gerçekleştirmek...
       Bu düş, Yapı Kredi Bankası’nın “Çağdaşlık düzeyini yakalamak" ve “Geleceğe yatırım yapmak" ilkeleriyle buluşunca, düş olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştü.
       Türkiye, kendi içinden çıkmış değerlerin, değerini bilmeyen bir ülke. Müzik dünyamıza nice katkılarda bulunmuş Aydın Gün de bu değerlerinden biri. Ondan yararlanamadık ve o bir yıl önce Türkiye’yi terk etti. Almanya’ya yerleşti.
       Her yarışmanın önemini ve seçkinliğini belirleyen, katılımcılar kadar jüri üyeleridir de... Bu yıl da karşımızda dünya çapında bir jüri var. Leyla Gencer ve Aydın Gün dışında jüride şu isimler yer alıyor. Dr. Francesco Canessa (Napoli San Carlo Operası Genel Müdürü), Vincenzo de Vivo (Günümüzün en önemli sanat yönetmenlerinden), Nicolas Joel (Toulouse Capitole Tiyatrosu Genel Müdürü), John Mordler (Monte Carlo Operası Genel Müdürü), Sergio Segatini (Fransa “Opera International" Dergisi Yazı İşleri Müdürü), Karen Stone (Graz Operası Müdürü) ve Gianni Tangucci (Roma Operası Genel Sanat Yönetmeni).
       Bugün tamamlanacak elemelerden sonra, yarın yarı final, pazartesi günü de final var. Yarışmaya saygılı davranmak koşuluyla, konservatuvar öğrencileri ve meraklılar Cemal Reşit Rey Salonu’nda hem yarı finali hem finali izleyebilir. 7 Eylül’de ise ödül alanların gala konseri var.
       Ben bu yarışmayı her izlediğimde çok acımasız bulmuştum. Jüriyi etkilememek için alkışlamak yok, buz gibi bir atmosfer... Acımasız bir yarışma çünkü önünde sonunda söz konusu olan, ortaya konan, yarıştırılan, insan sesi: Elbet yetenekle, teknikle, bilgiyle, birikimle, çalışmayla donatılmış bir ses... Ama yine de yalnızca insan sesi... Çalgı gibi ayarlanmaz, bozulursa onarılmaz, akort edilmez. Havadan sudan, bir bakıştan, bir telaştan, herhangi bir duygudan etkilenir... Katılanlara “kolay gelsin" diyorum.
       Bu yarışma, bence Leyla Gencer’e gönül borcumuzu, şükran borcumuzu ödemenin çok ötesinde bir anlam taşıyor ve Leyla Gencer’in “misyonum" dediği düşünce ve eylem biçimiyle örtüşüyor.
       Bu misyon, evrensel, çağdaş kültür bayrağını elden ele, yarınlara taşımaktan başka bir şey değil... Genç kuşaklara yeni olanaklar tanımak, geleceğin sanatçılarını keşfetmek, onlara yeni yollar açmak, o yolda ilerlemelerini sağlamak ve onları yeryüzünün ortak kültür ve müzik dünyasının bir parçası kılmak... Bugünle yarın arasında, genç sanatçılar aracılığıyla bir köprü kurmak...
       Uluslararası Leyla Gencer Şan Yarışması... Yarışmanın taşıdığı adın onurundan, hepimizin pay çıkarmaya ihtiyacı var...
       Bu onuru yaygınlaştırdığı ve gelecek kuşaklara taşıdığı için Aydın Gün’e, Yapı Kredi’ye ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederim.





Yazara E-Posta: zoral@milliyet.com.tr