İktidar adamları bir süredir yeni anayasa lafını ağzına almıyor.. Mart sonuna kadar demişlerdi, uzlaşma olmazsa kendi yolumuza gideriz; nisan sonu oldu..
Anlaşılan o ki; sürecin ikinci aşamasını bekliyorlar.. Anlaşmaya göre, PKK çekildikten sonra anayasada, yasalarda birtakım değişiklikler yapılacak ya o dönem bekleniyor herhalde..
Çünkü; barışın olmazsa olmaz koşulu demokratikleşme..
Daha fazla demokrasi..
PKK sınır dışına çıkıp, bekleyecek..
Yapılan değişiklikleri beğenirse silah bırakacak, beğenmezse!..
Yeterli bulmazsa!..
Allah korusun!. Dön başa!..
*
Yeri gelmişken iktidar tarafına da, BDP tarafına da, hatta akillere de sormak isterim..
Türk usulü başkanlık sistemi de demokratikleşme kapsamına giriyor mu?
Hani başkana milletvekillerini belirleme, yüksek yargıyı dizayn etme, yasa çıkarma yetkisi veren, sistem vardı ya..
Türk usulü başkanlık dedikleri..
Hani başkan ve bakanlarının denetim dışı olduğu, kimseye hesap vermedikleri sistem..
O..
Paketin içinde var mı, yok mu?
*
Akil insanların bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum.. Çoğu yazar, çoğunun köşesi var.. Her konuya giriyorlar ama bu konuya nedense soğuklar..
Kalemleri oynamıyor..
Yeni anayasa şart, sivil anayasa şart diye sabah akşam nutuk atanlar bile laf Türk usulü başkanlığa gelince sus pus oluyor!..
Akil insan seçilmelerinin en önemli nedeni de bu galiba.. Türk usulü başkanlık sistemi konusunda kalem oynatmamaları, iki laf etmemeleri.. Böyle bir mesele yokmuş gibi davranmaları..
*
Yokmuş gibi davranıyorlar ama çok da kaçamazlar.. Eninde sonunda fikir beyan etmek zorunda kalacaklar..
Şu andaki halleri sünnetten kaçan çocuk gibi..
Ya iyidir, şahanedir diyecekler ya da rezalettir diye tavır alacaklar..
Milleti gazlamayın!
İktidarın arkasında duran medyaya bakıyorum.. Yaranmak için olsa gerek veriyorlar gazı..
Biri; Akdeniz’deki 30 kişilik PKK grubunun Tunceli’ye çekildiğini yazıyor..
Öteki; Tunceli’de mavi tur turizminin başladığını duyuruyor..
Beriki; çocukların Cudi’de futbol oynadığını okurlarına duyuruyor..
Zannedersin ki; Cudi Dağı futbol sahası!.. Saha kapalıydı üç gün önce açıldı..
*
Karşı çıkmam şuna.. İktidara yaranmak için her şeyi abartıyorlar.. Ya yerin dibine batırıyorlar ya göğe çıkartıyorlar..
Olanı biteni aktarsalar yeter.. Zaten gazetecilik mesleği bunu emrediyor..
Kandil’den canlı yayın aman ha sakın ha
PKK’nın Kandil’deki lideri Karayılan basın toplantısı düzenleyecek..
Bugün veya yarın..
Çok sayıda gazeteci dağa gitti.. Karayılan iyi şeyler söyleyecek ki devlet ses etmiyor..
Yoksa terör örgütünün ikinci adamının basın toplantısına giden gazeteciye devlet iyi gözle bakmazdı..
*
Korkum şu.. Haber kanalları fırsat bu fırsat deyip Kandil’den canlı yayın yaparsa inanın bana süreç müreç kalmaz..
Habur’a döner..
Karayılan iyi şeyler söylese de döner.. Gözünüze getirin, Karayılan ve lider kadrosu gerilla kıyafetiyle ekranda..
Habur’da da böyle olmuştu.. Gelenler ağzını açmamış sadece gerilla kıyafetiyle otobüsün üzerine çıkıp el sallamıştı.. Batı kanadı fena oldu..
İddiam şu.. Karayılan canlı yayında tek bir laf etmeyip el sallasa bile süreç tepetaklak olur..
Aman ha sakın ha demem bundan..
Ayıptır! Dalga geçmeyin..
23 Nisan’a saygısı sevgisi olan çoğunluktadır..
Veya azınlıkta kaldı..
Ulusal egemenliğe düşkün olan çoğunluktadır..
Veya azınlıkta kaldı..
Bağımsızlığa tutkun olanlar çoğunluktadır..
Veya azınlıkta kaldı..
Her neyse.. Siz bu kavramlara yabancı olabilirsiniz, geleneksel değerlerinizle örtüşmeyebilir ama dalga geçemezsiniz..
Bu ülkenin en önemli bayramıyla alay edemezsiniz..
*
Adam oğluna sormuş..
‘Yarın 23 Nisan, ne hissediyorsun?’
Hiiiiç
Seviniyor musun?
Yoooo..
*
Kızdıkları ne biliyor musunuz? Atatürk’ün İslam devleti kurmaması, kendini halife ilan etmemesi, demokrasiyi işaret etmesi..
