Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son anketler Avrupa’ya güvenin azaldığını gösteriyormuş.. Niye mi? AB üyeliği konusunda, iyi niyetli davranmadıkları içindir.. Ayak sürttükleri, oyaladıkları, kucaklarmış gibi yapıp dirsek gösterdikleri içindir..
İşin daha da ileri boyutu var.. Ankara’ya ters köşe yapıyorlar.. Türkiye’nin üyelik aşamasında sorun olacak kararlarına bugün alkış tutuyorlar ya..
Yarın bu yapıyla olmaz diyecekler..
Misal..
Avrupa Birliği, anayasa değişikliğini alkışladı.. Reformdur dedi..
HSYK’nın yeni yapısını görmezden geldi.. Müsteşar olmamalı denirken, bakanın oy hakkı olmasın denilirken biz ne yaptık?
Bakanın, müsteşarın yerini koruduk; yetmezmiş gibi bakanlık bürokratlarına da kurulun kapısını açtık..
Nasıl olsa ilişkiler buzdolabında diye AB sesini çıkarmadı.. Yarın öbür gün buzdolabının kapısı açılırsa, normalleşme süreci başlarsa, ilişkiler ılımanlaşırsa..
AB’nin diyeceği şudur;
HSYK’nın bu yapısını değiştirin..
Bakanlığın etkisini sıfırlayın, bağımsız hale getirin..
* * *
Bunun adı; Türkiye’nin önüne kuyu kazma politikasıdır..

Seçim barajı milim kıpırdamaz
CHP’nin Van toplantısında seçim barajı da konuşulmuş.. CHP yüzde 7’ye indirilmesi için teklif vermişti, fazla demişler, yüzde 5 olsun..
Kılıçdaroğlu dün açıkladı..
Yüzde 5’e evet deriz dedi..
Yüzde beş, Türkiye’yi de rahatlatır, Güneydoğu’yu da.. Siyaseti çok düzgün bir raya oturtur ama..
Aması şu: İktidar partisi istemez..
Peki, iktidara destek veren ‘liberaller’ ister mi?
Seslerini çıkarmazlar.. Düne kadar istiyorlardı ama şimdi istemiyorlar.. Hatta; bu bir tuzak, barajı yüzde 10’dan 5’e çekmek suretiyle AKP’yi iktidardan indirmek istiyorlar diye yazılar döşeniyorlar..
Barajı aşağı indirmek eskiden değişimi istemekti..
Barajı aşağıya indirmek şimdi statükoyu istemek diye sunuluyor..
Aynı kişiler tarafından..

Başkan, iflas ettik
Bir değil, iki değil, üç değil, kim bilir kaç oldu..
Artık her maçta bir sürü iddia kaybediyoruz.. Her pazartesi önce çarşıya, markete uğruyoruz, sonra gazeteye gidiyoruz..
Noel Baba bile bu kadar çok hediye dağıtmamıştır.. Yazı İşleri’nin yarısı Fenerli.. Biz topu topu üç kişiyiz..
İlk yarı bitti; yüzümüz gülmedi.. Bunları yemeğe götürmekten helak olduk..
Devre arası transferleri bizim Fenerlileri panikletti.. Biz de görürsünüz gününüzü, ilk yarı verdiklerimizi kat kat geri alacağız dedik.. Nerede!..
Dün yine bir araba mal dağıttık; şarap, viski, votka, gömlek, kazak..
Kiev maçından sonra da!.. Arada böyle şeyler olur demeyin..
Arada olmuyor, her maçtan sonra oluyor.. Karabük maçında bile oldu..
İflas ettik demem bundandır..
İsyanım da bundandır..
Beşiktaş bu hızla giderse korkarım ki, merdiven altı tefecisinin eline düşeceğiz!..

RTÜK’e ne!
RTÜK her şeyi dört dörtlük idare edermiş gibi.. El atılacak hiçbir sorun yokmuş gibi..
RTÜK dizilere el atmış.. Süreler 45 dakikayı geçmeyecekmiş!..
Memleketin en hayati meselesi bu.. Avrupa’da en uzun dizi 60 dakikaymış, bizde 90 dakikaya çıkmış.. Müdahale kaçınılmazmış!..
Allah aşkına bu RTÜK’ün işi midir?
Bu arz talep işidir.. Bu, o ülkenin ekonomik gücüyle alakalıdır..
Bir Alman kanalı 40 dakikalık bir diziye kaç paralık reklam alıyor, Türk kanalı kaç paralık?
Son tahlilde hesap kitap işidir..
Başka bir niyeti yoksa RTÜK’ün el atması kadar anlamsız bir iş yoktur..