Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Köşk’te verilen 29 Ekim resepsiyonuna Başbakan eşiyle katıldı..
10 yıllık Başbakanlığı döneminde bu bir ilkti..
Bu an görüntülendi..
Soruldu da, hatta resepsiyonun neredeyse tek konusu buymuş..
Başbakan; “Eşlerle birlikte gelinmesi çok güzel.. Daha öncede gelebilirdik ama davet almadık.. Bugüne kadar beni Emine Hanım’la buraya sokmayanlar utansın” demiş..
Okuyunca merak ettim..
Başbakan ile eşini Çankaya Köşkü’ne sokmayan kim, kimler?
Hangi güç..
Cumhurbaşkanı Muhafız Alayı olamaz herhalde.. Cumhurbaşkanı’nın korumaları da değildir..
Köşk’e sokmayan kim o zaman?.
Bir önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer zamanını anlarım.. Sezer döneminde türban takan kimse Köşk’e girememişti..
Sezer gideli beş yıldan fazla oldu.. Artık Abdullah Gül var.. Onun da eşi türban takıyor.. Başbakan’ın eşini sokmayacak hali yok!..
O zaman sokulmamaktan çok davet edilmeme meselesi söz konusu.. Başbakan da bu durumun altını çizmiş..
Daha önce de gelebilirdik demiş..
Davet sahibi kim?
Cumhurbaşkanı Gül.. Başbakan’ın sözlerinin adresi orası mı?.
Niye davet etmedi acaba..
Hayrünnisa Gül ile Emine Erdoğan’ın arası açık da ondan mı?.
Başbakan hayır dedi.. Herhangi bir tatsızlık, huzursuzluk yokmuş..
Eee o zaman?
Cumhurbaşkanı beş yıldır orada neden davet etmedi.. Efendim eşli davet etseydi askerler resepsiyona katılmaz devletin zirvesinde kriz çıkardı..
Bu yılki komuta kademesiyle geçen yılki komuta kademesi arasında fark yok ki..
Samimi soruyorum, sebebini çok merak ettim..

Haberin Devamı

Her eylemciye bir ceset torbası lazım!

Biliyorsunuz 29 Ekim yürüyüşü nedeniyle Ankara’ya gitmek isteyenler ceset torbasına takıldı..
Mesela İzmir’de..
Ankara’ya hareket edecek 10 otobüse ceset torbaları yok diye izin verilmedi..
Bu uygulama yeni bir şey değil..
Polisin eylemciyi durdurma taktiği.. KESK’in 4+4+4’ü protesto için Ankara’da düzenlediği eylem de ceset torbası engeline takılmıştı..
Ceset torbası olmayan araçlar yola çıkarılmamıştı!..
Bundan sonra Ankara’ya eyleme, yürüyüşe veya Anıtkabir’i ziyarete gideceklerin kulağına küpe olsun..
Şimdiden ceset torbası temin etsinler..
Haaa.. Sadece torba yetmiyor, ceset eldiveni bulundurmaları da gerekiyor..
Nereden çıktı diyeceksiniz.. 1997 yılından beri var.. TSE (Türk Standartları Enstitüsü) o tarihte ilkyardım çantası standardı getirmişti.. Çantaya ceset torbası ve ceset eldiveni de koymuş.. Sağlık Bakanlığı da kabul etmiş..
Dünyada ilk.. Uygulayan tek ülkeyiz..
Efendim bizdeki kazalar ölümlü oluyormuş da ondanmış!..

Aslında trafik polislerinin ceset torbası olmayan araçları trafikten men etme veya çıkarmama hakkı yok..
Ceza kesseler olur biter..
Biraz araştırdım.. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, 2006 yılında D-100 karayolunda ceset torbası kontrolü yapmış, 450 araca o zamanın parasıyla 49 YTL ceza kesmiş..
Emniyet o tarihte parasız kaldığı için mi yapmış bilmiyorum..

Aslında ucu açık mesele.. Diyelim ki polis protestocu otobüsünü durdurdu, ceset torbası sordu, diyelim ki ilkyardım çantası içinde ceset torbası da var, ceset eldiveni de..
Çaresiz geçit verir mi?
Hayır..
Şunu diyebilir; burada bir ceset torbası var siz 40 kişisiniz?
Der mi, der..
Bu sebeple ben de derim ki; her eylemci yola çıkmadan önce gitsin kedine bir ceset torbası bir de ceset eldiveni alsın..

Haberin Devamı

CHP’de militarist zihniyet temizlenmeli

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu doğru ve yerinde çıkış yaptı..
Nazik dille; askeri darbe yapmamakla suçlayan İstanbul İl Başkanı’nı istifaya davet etti..
Sözlerinin anlamı bu..
Grup toplantısında şöyle dedi; ‘darbeden medet uman CHP’li olamaz..’
CHP’de, asker AKP’yi silah zoruyla aşağı indirsin diye düşünenler varsa -ki var- temizlik şart.. CHP liderinin ilk yapacağı bu olmalı..
Militarist zihniyeti temizlemek..
Çünkü CHP’ye de, Türkiye’ye de en çok onlar zarar veriyor.. Demokratik karşı çıkışların, protestoların, gösterilerin önünü onlar tıkıyor..
Askere göz kırpıyorlar, işin rengini değiştiriyorlar..
Keşke, Kılıçdaroğlu hiç beklemeseydi, il başkanını anında görevden alsaydı..
CHP’yi malzeme olmaktan kurtarmış olurdu..

Bana müsaade..

Sonbaharın son günleri.. Kasım demek yağmur çamur demek.. Bu günler son fırsat.. Bana birkaç gün müsaade.. Bizler için zaman zaman memleketin baş döndüren atmosferinden uzaklaşmaya ihtiyaç var..
Bu da onlardan biri..