Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hukukçular ikiye bölündü.. Siyasetçiler karşı cephelere düştü.. Kamuoyu şaşkın.. Yazarlar, çizerler kararsız.. Kimi öyle diyor, kimi böyle diyor..
Sorun şu..
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Başbuğ Yüce Divan’da mı yargılanmalı, Özel Yetkili Mahkeme’de mi?
Belli, herkesin bi fikri var.. Olmalı zaten de bunun fiili durum açısından bi önemi yok..
Yüce Divan mı?
Özel Yetkili mi?
Diye referanduma gidemeyeceğimize göre son noktayı bi merci koyacak?
Kim?
*
Anayasa’nın 148. maddesine referandumda bir fıkra eklendi.. Genelkurmay başkanlarının da
‘göreviyle ilgili’ suçlarda Yüce Divan’da (Anayasa Mahkemesi) yargılanması kabul edildi..
Göreviyle ilgili sözcüklerini tırnak içine aldım.. Kopan fırtınanın nedeni bu..
Başbuğ hakkındaki iddia, göreviyle ilgili mi, görev dışı mı?
Zurnanın zırt dediği yer!.
Kimi, internet sitesi kurdurmanın göreviyle ne alakası var diyerek Özel Yetkili Mahkeme’de yargılanmasında ısrar ediyor..
Kimi, o üniformayı taşımasaydı o andıç önüne mi gelirdi, tabii ki göreviyle ilgili suça girer, yorumunu yapıyor.. Yüce Divan’a gönderilmesini istiyor..
Uzatmayayım..
Bu tartışmalar yeni değil.. Kafanız yeteri kadar şişmiştir..
Ben son noktayı kim koyacak meselesine dönüyorum..
*
Şöyle olacak..
Başbuğ’un avukatları tutukluluğa itiraz edecek.. Muhtemelen aynı zamanda CMK’nın 289. maddesinin ‘d’ bendine dayanarak bir itirazda daha bulunacaklar..
Mahkemenin anayasaya aykırı olarak davaya baktığını iddia edecek..
Çünkü o bent..
Mahkemelerin kanuna aykırı olarak davaya bakmakla kendini görevli ve yetkili görmesi halinde de temyiz hakkı tanıyor..
Yani Özel Yetkili Mahkeme mi, Yüce Divan mı sorusunun yanıtı bu maddede gizli..
Temyiz nereye yapılacak?
Numarası bir sonra gelen özel yetkili mahkemeye.. (Şöyle anlatayım.. 10 nolu mahkemenin kararı için 11 nolu mahkemeye, 11’in kararı için 12’ye itiraz ediyorsun)
Mahkeme kararı kesin..
(NOT: Başbuğ’u nöbetçi hâkim tutukladı. İtiraza önce heyet bakacak.)

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı adayı kaç para yardım alacak?
Alt komisyon cumhurbaşkanı seçim kanununu görüşüyor.. Komisyona gidecek, oradan Genel Kurul’a..
Milletvekillerinin ince eleyip sık dokuması lazım.. Bırakın her cümleyi her kelimenin üzerinde tek tek durması lazım..
Devlet Başkanı’nı seçeceğiz, her adımın şeffaf olması lazım.. En çok da yardım meselesinin..
Zaten, siyasi partiler de aday göstereceği için artık ‘tarafsızlık’ kavramı rafa kalkacak..
Seçim bir anlamda partiler arası mücadele şeklinde geçecek..
Peki, partiler bütün olanaklarıyla bu sürece girecek mi giremeyecek mi? Parti liderleri destekledikleri aday adına meydanlara çıkacak mı, çıkamayacak mı?
Belli değil..
Belli olmayan bir şey daha var..
Yardımların miktarı..
Tasarı, şeffaflık adına tüm gelir ve harcamaların kaydedilmesini, yardımların makbuz karşılığında alınmasını, YSK tarafından denetlenmesini ve ilan edilmesini öngörüyor..
Bu güzel..
Ama bir kişinin, bir şirketin, bir holdingin ne kadar yardım yapabileceği belli değil.. Ucu açık sınır yok.. Bu tehlikeli!
Yardımın üst sınırı belirlenmeli..
Yoksa ipin ucu kaçar.. Şaibe ayyuka çıkar..