Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘1 Mart tezkeresiyle Türkiye Irak’ta olsaydı, Irak’‘ın durumu böyle olmazdı. Bu Türkiye’yi masaya getirecekti. Ufku görmek önemli’ demiş..

Valla ne diyeyim..

Yüzde bin beş yüz haklı..

Cumhurbaşkanı ile aynı görüşte olduğumuz ender konulardan biri..

O tarihte (2003’te) bu konuda çok sayıda yazı yazdım.. Tezkereyi savundum.. İleride bedeli olabilir dedim.. Oyun dışında kalacağımızı iddia ettim.. Bu sayede PKK defterinin kapanacağını savundum.. Riskli bölge kontrolümüz altında olacak dedim.

Haberin Devamı

Medyada benim gibi düşünen sayılı kişi vardı.. Bizleri savaş sevdalısı ilan ettiler..

(16 yıl geçti; PKK’nın boşluktan yaralanıp güçlendiğini, ağır silahlara kavuştuğunu, Güneydoğu’nun silah deposu haline geldiğini görenler bugün ne düşünüyordur?)

Risk var mıydı?

Vardı tabii..

Binlerce ABD askerininGüneydoğu’yu Irak’a geçiş yolu yapması riskti..

Binlerce ABD askerininGüneydoğu’da lojistik merkezler kurması riskti..

Ama o risk alınmaya değerdi..

Çünkü; Türkiye’nin patronajında bölge farklı şekillenirdi..

Cumhur-başkanı 1 Mart tezkeresi konusundaki görüşlerini ilk defa söylemiyor..

Mesela 2007 yılında söyledikleri neredeyse birebir aynı..

Demiş ki;

‘Denklemin dışında kaldık, keşke 1 Mart tezkeresi geçseydi. Bundan ders alıp gelecekte aynı hataya düşmemek lazım’

Gelelim bugüne.. Cumhurbaşkanı ‘Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyordum’derken askeri müdahaleyi mi işaret etti..

Zannetmiyorum..

Bence, uluslararası koalisyonla birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekti..

Türkiye’yi kaynayan kazana atmak istedikleri muhakkak.. Bölge 2003 yılının bölgesi değil..

Bubi tuzaklarıyla kurulu..

Sahada her türlü örgüt, her türlü devlet, her türlü devletin uzantısı var..

Aman ha, bulaşmayalım!..

Cumhurbaşkanı kimleri işaret etti?

Cumhurbaşkanı, 1 Mart tezkeresi (2003) günlerini anlatırken; ‘ben tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu söylemediler.. Birileri de gizli kulis attı. İnsanların kimler olduğunu araştırır bulursunuz’ demiş..

O günleri yaşadık..

O günlerin kulislerini biliyoruz..

Cumhurbaşkanı’nın kastettiği isimler; Abdullah Gül ve Bülent Arınç..

Tezkereyi engelleyen onlardı..

Başbakan Abdullah Gül’dü.. Gül, Başbakan olarak tezkereye imza atıp, Meclis’e sevk etti ama geçmemesi için elinden geleni yaptı..

AKP grup toplantısında ‘vicdanınızın sesine göre hareket edin’ diye inceden mesaj verdi..

(Zaten o günden sonra Erdoğan’la yıldızının bir daha barışmadığı söylenir)

Bülent Arınç, TBMM Başkanı’ydı.. Daha açık savaştı.. Sıkı kulis yaptı.. 264 kabul, 250 ret, 19 çekimser oyu Anayasa’nın 268. Maddesine dayanarak ret saydı..

1 Mart zaferini yıllarca kutladı..

CHP’de Aylin vakası

İlk günden beri tartışma çok anlamsız geldi.. Atatürk resmi indirilmiş de çöpe atılmış da..

Dedikodu dedim, ilgilenmedim..

Ama iş dallanıp budaklandı, memleketin en önemli meselesi haline geldi..

CHP Parti Meclis’i dün dört saatini buna ayırmış.. Haklılar, çünkü CHP’li milletvekillerinin tümü töhmet altında..

İktidarcı medyaya şahane malzeme!..

Atatürk’ün resmini kim indirdi?

Ooo, ya odur, ya budur, ya şudur…

CHP’yi bu hale getiren Aylin Nazlıaka sormuşlar isim vermemiş.. Kimin yaptığını söylememiş.. Gerekçe olarak da; ilkesel duruşdemiş..

İlkesel duruşdedikodu yapmamaktır..

İlkesel duruşlastikli konuşmamaktır..

İlkesel duruşgerçeği tüm açıklığıyla ortaya koymaktır..

Aylin Hanım çalışkan milletvekiliydi.. Kendine yazık etti!..