Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İki gündür; tarihi sözlere.. Tarihi fotoğraflara.. Tarihi ziyaretlere.. Tarihi buluşmalara tanık oluyoruz..
Nevruz’da Öcalan’ın silahlı mücadele bitmiştir açıklamasıyla start alan süreç hafta sonu yeni bir dönemece girdi..
Bu sebeple tarihi..
Altı çizilecek çok söz var.. En önemlisi hangisiydi derseniz.. Başbakan’ın dün Bismil’de söyledikleriydi..
‘Bu sadece bir başlangıç’ dedi ekledi; ‘bu süreç inşallah bir kar topu şeklinde ilerleyecek.’
Bu sadece bir başlangıç..
*
Bu sözden anladığım şu.. Demek ki; çözüm sürecinin, barış sürecinin daha başındayız.. Demek ki; hükümet devam ettirmekte kararlı.. Demek ki; barışın peşi bırakılmayacak..
Nereye kadar gidecek?
Başbakan son noktayı da açıkladı..
‘Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaltıldığını 76 milyonun bir ve beraber olduğunu, birlikte büyük bir Türkiye olduğunu göreceğiz.’
Genel af mı geliyor?
Hayır; Başbakan Yardımcısı Atalay Başbakan’ın bu sözlerinin ne anlama geldiğine açıklık getirdi..
Dediği şu..
‘Çözüm sürecinin özü şu; terör bitecek, silahlar teslim edilecek, ondan sonra siyaset grubu gerekeni yapacak. Siyaset grubunun gerekeni yapması boyutunda eve dönüşler, siyasete katılma, cezaevlerinin durumu, daha doğrusu içerde ve dışarıdaki terörle ilgili unsurların, o insanların hayata kazandırılması, evlerine dönüşü, rehabilitasyonu her şey bunun içinde.’
Yani, Başbakan’ın söylediği nihai hedef..
*
Peki, ilk adımı kim atacak? Veya bundan sonraki aşama ne?
PKK’nın silah bırakması mı? Silahlar sustu ama bırakılmadı.. Atalay’ın sözlerini iyi tahlil edersek çıkan sonuç şu..
Terör bitti.. Sıra silahların teslim edilmesinde.. Galiba pazarlıklar bu merkezde sürüyor.. Atalay’ın şu sözüne dikkat çekerim..
‘Silahlar teslim edilecek, ondan sonra siyaset grubu gerekeni yapacak.’
Şunu biliyoruz ki; PKK silah bırakma konusunda ayak sürtüyor.. İktidardan bir hamle bekliyor.. Aşılacak ama nasıl?
*
Barzani’nin şu sözüne dikkatinizi çekerim..
‘Barış yolu ne kadar uzun sürerse sürse de bir saatlik savaştan bile daha iyidir.’
Diyarbakır’da yaşananları gördükten sonra bugünden yarına bir şeylerin olacağını beklemek hayalcilik olur..
Barış yolu uzun.. Uzun süreceğe de benziyor..
Ama iyi olan da şu; barış iklimi ülkeyi kapladı.. Bir saatlik savaştan iyi olduğunu herkes anladı..

Haberin Devamı

Molla Barzani geldiğinde Başbakan İnönü’ydü

Haberin Devamı

Başbakan Diyarbakır konuşmasında; Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani’nin 81 yıl önce 21 Haziran 1932’de Türkiye’ye kaçtığını hatırlattı..
‘Barzani ve arkadaşları yakalanacaklarını, idam edileceklerini beklerken, sevgiyle karşılanmalarına şaşırmışlar. Misafir edilmelerine çok memnun olmuşlar’ dedi..
O dönem Başbakan kimdi?
İsmet İnönü..
Altıncı TC hükümeti vardı.. İnönü beşinci defa Başbakanlık koltuğuna oturmuştu..
Hakkını teslim edelim..
Demek ki; Kürt düşmanlığı yokmuş.. Olsaydı İsmet İnönü, Molla Barzani’yi yakalatırdı; muhabbetle karşılanmasına izin vermezdi..

Gezi Parkı itirafı!.

İçişleri Bakanı Gezi Parkı eylemlerinin bir bölümünü kavrayamadıklarını söylemiş..
Şu sözleri önemli..
‘Hatta olayların arkasında uluslararası güçler ve çözüm sürecinin baltalanmasına kadar varan bir arayış olduğunu belirtmek isterim.’
İktidar, Gezi Parkı’nın arkasında dış güçleri arayacağına.. İnsanları sokağa dökenlerin olduğunu zannedeceğine.. İnsanların neden sokağa döküldüğünü anlamaya çalışsaydı, Gezi eylemlerinin seyir defteri çok farklı olurdu..
*
Hele Gezi Parkı’nı çözüm sürecini baltalamakla bağdaştırmaları yaptıkları en büyük yanlıştı..
Çünkü alakası yoktu..
X
Bakan’ın hâlâ eylemlerin bir bölümünü kavrama, anlama şansı var..
Ama görülüyor ki; hâlâ kavramamış..
Kavrasa, öğrenci evleri, öğrenci apartları gündeme gelince; terörle, bomba imalatıyla, fuhuşla ilişkilendirmezdi..
Genelleme yapıp bütün gençleri töhmet altında bırakmazdı..