Beşiktaş’a.. Beşiktaş seyircisine, Beşiktaş seyircisine önderlik yapan Çarşı grubuna yapılan büyük bir tezgahtır..
Susturma operasyonu..
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın değerlendirmesine katılıyorum..
Şöyle demiş..
“Görülüyor ki; 3-5 bin kişi böylesine bir taşkınlık yapmak için, böyle bir provokatif eylemde bulunmak için hazırlanmış.”
Evet aynen öyle..
Sahaya atlayanların niyeti belliydi.. Beşiktaş’ın ağır ceza almasını sağlamak..
Beşiktaş’a ne ceza verilecek?
Beş maç, altı maç belki de on maç seyircisiz oynama cezası..
Böylece Çarşı susturulacak.. Böylece Beşiktaş seyircisinin sesi kesilecek..
Olay çıkartan 1453 Kartal adlı grubun amacı buydu.. 1453 Kartal, Çarşı’ya karşı yeni kurulan bir örgütlenmeymiş.... Çarşı ile mücadele etmek için.. Kavga etmek için..
Pazar günü ortaya çıktılar.. Önce ağız dalaşı yaptılar sonra kavgaya tutuştular.. Sonra da saha basma eylemini yaptılar..
*
Maçın son dakikalarına bakalım.. Sahaya atlayacak, ortalığı karıştıracak bi neden var mıydı?
Yoktu.. Tamam hakem kötüydü ama seyirciyi sahaya indirecek çapta hata da yapmadı.. Oyunun son dakikalarında Melo’nun Motto’ya sert girmesini gördü..
Görmezden gelir, eliyle oynayın işareti yapar devam ettirir de, birileri isyan eder kendini tutamaz sahaya atlar..
Tam tersi.. Hakem Melo’ya kırmızı kart gösterdi, oyundan attı..
Önce kapalı tribünden bir taraftar sahaya girmiş.. Özel güvenlikçiler durdurmuş.. Ardından kapalı ve kale arkasından birileri tekbir getirerek sahaya dalmış..
Galatasaray kalecisi kaçıyor, Galatasaraylı futbolcular kaçmaya başlıyor, işin önemlisi hakem de kaçıyor..
*
Sahaya inenlerin de amacı buydu zaten.. Hakemi kaçırmak maçın tatil edilmesini sağlamak..
Beşiktaşlı futbolcular beş dakika hakemi beklediler.. Tatil kararının açıklanmasıyla olaylar büyüdü..
*
Sahaya ilk inenlere bakın.. Kaç kişiler, kim onlar?
Herhalde görüntüleri vardır.. Kim oldukları bellidir..
Maçın hakemi de oyuna geldi.. Büyük tezgah çevrildiğini anlamadı.. Maçı tatil etmeyecekti, soyunma odasına gitmeyecekti.. Polis kontrolü ele alınca bir iki dakika daha oynatacak maçı bitirecekti..
Belki Beşiktaş yine ceza alacak ama ağır olmayacaktı..
Şu da var tabii.. Hakem oynatsa belki bu defa daha büyük grup inecekti..
Siz hayatınızda rakip takımın oyuncusu atıldı diye seyircinin sahaya girdiğini gördünüz mü?
Pazar günü gördük demeyin; onlar seyirci falan değildi..
Matematik Fen ve okumaktan çakmışız!..
4+4+4’e geçtik.. Sınav sistemini değiştirdik ya hepsi hikaye..
Eğitimin kalitesi içler acısı..
Esas ele alınması gereken bu.. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü akademik başarı listesi yayınlamış..
Türkiye 65 ülke arasında 44. sırada.. Kız öğrencilerin yüzde 4.4’ü, erkek öğrencilerin yüzde 3.8’i hem matematik hem fen hem okuma alanında başarı sağlamış..
Bizden kötü ülkeler yok mu?
Var; Katar, Azerbaycan, Ürdün gibi ülkeler var..
*
İşin daha da vahim tarafı şu.. Fen liseleri, Anadolu liseleri gibi birçok okul sınavla öğrenci alıyordu.. Eleme sistemi vardı, yarış zorluydu.. Buna rağmen böyle..
*
Şimdiye kadar göreve gelen bütün bakanlar sınav sistemine el attı ama demek ki kaliteyi arttırmayı düşünen çıkmamış..
İktidar başarının önündeki bariyerleri kaldırdığını söylüyor ama maalesef manzara bu..
OECD ortalamasının çok altında..
