Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

‘Bu işin böyle olacağı belliydi’, ‘görünen köy kılavuz istemez’, ‘perşembenin gelişi çarşambadan’ bellidir klasikleriyle başlayıp bilmişlik kokan satırlar döşenmeyeceğim..
Ortalık bu tür yazılardan geçilmiyor..
Ben demiştim diye başlayan cümleler havalarda uçuşuyor..
Olan oldu, biten bitti..
Ukalalık etmenin kişisel tatminden öte bir anlamı yok.. Herkes dibine kadar izliyor..
Sonuç şu..
Federasyon şike meselesinde topu taca atıp zaman kazanmak isterken, topa ters mi vurdu, rüzgâr mı alıp götürdü, tümseğe çarpıp geri mi tepti bilmiyorum.. Top aniden Federasyon’un kalesine giriverdi.. Hakem düdüğü çaldı, golü verdi..
UEFA: 1, Federasyon: 0 oldu..
Fenerbahçe de kırmızı kart gördü..
Avrupa faslı böylece kapandı..
(UEFA, şüphelileri, mahkeme başlamadan, kafadan mahkûm etmiş olur muyum kaygısına kapılmadı.. ‘Kanaatim odur ki..’ diyerek ceza kesti..)
*
Gelelim bizim süper lige.. Yeni kurallar açıklandı, fikstür çekildi..
Bi garip olmuş.. Heyecanlı olsun, statlar dolsun, yayıncı kuruluş tatmin olsun istenirken Arap saçına dönmüş..
Lige motive olmak zor..
Bu işin bir sezondan fazla yürümeyeceği ortada.. Federasyon, açık açık söylemiyor ama bir sezonluk yaptığını belli ediyor..
Amaç; fazla maç oynatarak yayıncı kuruluşun kasasını doldurmak..
Rezaleti telafi etmek diyelim..
Yayıncı kuruluşun kasası dolarsa kulüplerin de kasası dolacak.. Bu sebeple ‘ucubeliğe’ ses çıkartan yok..
Yayıncı kuruluş da haklı..
Parayı transfer yapın, futbolcu yetiştirin, tesis açın diye veriyor.. Şike yapın diye değil!
*
Yeni statü karmaşık, sevimsiz daha doğrusu anlamsız ama asıl meselemiz bu değil..
Asıl meselemiz ligin kaç ay süreceği.. Başladığı takımlarla bitip bitmeyeceği..
Federasyon bütün hesabını şike iddianamesinin üç buçuk, dört ay sonra çıkması üzerine kurmuş..
Ocakta falan çıkarsa zevahiri kurtaracak.. Mahkemenin kabul etmesi, iddianamenin yayınlanması, ek delillerin avukatlara verilmesi, onların incelenmesi, etik kurula sevk edilmesi, etik kurulun üzerinde çalışması, sanıkların ifadesinin alınması, rapor yazması, federasyonun toplanıp karar vermesi, mayıs sonunu bulur..
Buldurulacak!..
Eh lig de biter o zaman!..
Bütün hesap bunun üzerine kurulu.. Savcı iddianameyi ekimde açıklarsa, yandı gülüm keten helva..
Federasyon şunu söyleyemiyor.. İddianamede ne tür belgeler olursa olsun bu sezon böyle oynanacak, cezalar önümüzdeki sezon geçerli olacak!..
Sakatlık burada..
Yendiğin takıma (beş ay sonra) yenilmiş sayılabilirsin..
Yenildiğin takımı da yenmiş..
*
(Ne acayip durum değil mi, Federasyon ligin selameti için iddianamenin geç çıkmasını istiyor, bu işin sorumlusu olarak cezaevine konulanlar da bir an önce çıkmasını.. İddianamenin gecikmesi demek, cezaevinde yatma süresinin uzaması demektir)
*
Bi de şu var, şikeye bulaşan takımlardan biri şampiyon olmazsa federasyon yırtar..
Şampiyon olursa al başına bir bela daha..
Hem şampiyon hem suçlu.. Hem şampiyonluk sevinci hem küme düşme üzüntüsü garip bi durum olur..
*
Bi de, Fenerbahçe’nin özel bir durumu var tabii.. Taraftar şikeye mikeye inanmıyor.. Çoğuna, kafasını kessen ‘belki de olmuştur’ bile dedirtemezsin..
Bu taraftar hırslı, öfkeli, saatli bomba gibi.. Haksızlık yapıldığına, Fener’i bitirme operasyonu olduğuna inanıyorlar..
Ortam tatsızlıklara gebe..
*
Anlaşılan bu girdaptan kolay kolay çıkış yok.. Üç beş kendini bilmezin masa başı kurgusunun bedelini hepimiz ödeyeceğiz!
Neyse, olanla ölene çare yoktur..
Gelin biz, play off denen hadise futbolu kurtarır mı, canlandırır mı, ölü toprağını kaldırır mı, heyecan yaratır mı ona bakalım..
Iıh..
Santim faydası olmaz..
Hele dört büyüklerden ikisi ilk dört arasına girememişse..
Başlarım öyle ‘play off’a!..
Büyükşehir ile Orduspor ‘play off’ta sabaha kadar oynasalar kim dönüp bakar?
Decoder alan olur mu?
*
Yazı uzun kaçtı, kusura bakmayın.. Futbol bu, başka mevzulara benzemiyor, noktayı koymak zor oluyor..
Laf lafı açıyor..
Lafın sonu gelmiyor..
Dilerim ligin sonu gelir; kavgasız gürültüsüz..