Adı ‘pat’ diye telaffuz edilince soru işaretleri uçuşmaya başladı..
Deniz Baykal mı işaret etmiş?
Baykal zemin mi yokluyor?
Adı yavaş, yavaş ısındırılıyor mu? Delegeler mi hazırlanıyor?
Yoksa..
En yakın mesai arkadaşları tarafından önü mü kesiliyor?
Adı yıpratılmak mı isteniyor?
Karışık bir durum..
Bilemem..
Aday olursa delege nasıl bakar, hesap kitabını nasıl yapar, anlamam..
Bildiğim şu..
CHP’li olsun olmasın kime sorarsanız sorun..
Baykal’dan sonra kim deyin..
Herkes Kemal Kılıçdaroğlu diyecektir.. İnsanlar, duruşunu, sakinliğini, samimiyetini sevdi..
Baykal’ın dudaklarından ‘hakkınızı helal edin’ kelimeleri döküldüğü an CHP’ye ilgi duyan, duymayan..
CHP’yi seven, sevmeyen herkesin aklına aynı isim geldi..
Kılıçdaroğlu..
Niye peki?
İstanbul’da kendini test etti de ondan.. Her girdiği sokakta acayip ilgi gördü, acayip destek buldu..
İstanbul Türkiye’yi yansıtıyorsa, Türkiye’nin aynasıysa neden olmasın?
Ben sordum.. 40 yıllık CHP’li iki üç teyzeye sordum.. Ecevit’e de benziyor dediler..
Orta yaşın altı iki kişiye daha sordum; taze kan getirir dediler..
Siyasetle meşgul olmadığını bildiğim bir genci yakaladım; sevimli dedi..
*
Aslında toplum yerel seçim döneminde sevdi galiba ki hemen isim taktı..
Karaoğlan gibi..
Gandi Kemal..
*
Not: Aday olur mu, bu işe soyunur mu derseniz; zor..
Çok zor!..
Aşure anayasası!..
Cumhurbaşkanı anayasa değişikliğini onayladı.. Referandum yolu açıldı..
Sandığa gidince bunu beğendim, bunu beğenmedim deme şansımız yok..
Paket aşure gibi, şaşlık çorbası gibi..
İçinde yok yok.. İlgili ilgisiz ne bulurlarsa içine attılar, önümüze koyacaklar..
Daha önce yazdım, dört nedenle bu anayasa değişikliğine karşıyım..
BİR:Anayasa’ya göre seçimle gelecek ama sorumsuz olan Cumhurbaşkanı’na çok fazla yetki veriliyor.. Demokrasiyle bağdaşmıyor..
İKİ: Anayasa Mahkemesi ile HSYK’ya üye seçim yönteminde hinlik var, cinlik var.. Dünyada böyle seçim sistemi yok.. Anayasalara hinlik bulaşmamalı..
ÜÇ: Temel hak ve özgürlüklerin referanduma sunulması acayip tehlikelidir..
DÖRT: Sandığa gittiğim zaman neye oy vereceğimi bilmek isterim..
İngiltere üç vakte kadar batar!
Bizim siyasetçilere, siyaset bilimcilere, hatta anayasa hukukçularına sorarsanız İngiltere’nin durumu vahim..
Başlarına gelebilecek en büyük felaket geldi.. Çünkü, 70 yıl sonra koalisyon hükümeti kuruluyor..
Bizim gibi değiller, adamların tecrübesi de yok..
Yazık olacak!..
*
Biz akıllandık, yüzde 10 barajını indiriyor muyuz? Temsilde adalet, farklı fikirlerin meclise girmesi falan umurumuzda değil..
12 Eylül’ün bayrağını burçtan indirmiyoruz.. 12 Eylül’ün emanetine ihanet etmiyoruz..
Temel hedefimiz yönetimde istikrar.. Baraj yüzde kaç olursa olsun önemli değil, yeter ki tek parti iktidarı olsun..
*
80’li yıllarda, 90’lı yıllarda, 2000’lerin başında, yüzde 10 barajını antidemokratik bulanlar bugün istikrar için neredeyse barajın daha da yükseltilmesini savunacak..
Yeter ki sandıktan başka parti veya koalisyon çıkmasın!..
*
Koalisyon söyledikleri gibi istikrarsızlık demekse, kaos demekse, ben size söyleyeyim: İngiltere hapı yuttu..
