Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Haşim Kılıç ne dedi, ne demek istedi, kimi kastetti, kime mektup gönderdi..
Dün gün boyu bu konuşuldu..
Kimi iktidarı uyardığını söyledi, kimi Gülen cemaatini.. Kimi yargıya sahip çıktı dedi, kimi uyardığını söyledi..
Bence en önemli sözü şuydu..
‘Aktörleri değişmiş yeni vesayet odaklarının oluşmasına imkân vermeyen samimi değişimlere inanmak istiyoruz..’
Dikkat!.. Başkan neden bahsediyor?
Aktörleri değişmiş yeni vesayet odaklarından söz ediyor:
Düne kadar ne vardı?
Askeri vesayet vardı..
Bu iktidar (Türkiye’ye yaptığı en büyük iyiliktir) askeri vesayeti sona erdirdi.. Askerin siyaset üzerindeki hâkimiyetine son verdi..
O zaman ben dahil birçok kişi iktidarı uyardı.. Aman dedik, dikkat edin dedik, o boşluğa başka aktörler talip olmasın dedik..
Polis vesayetinden..
Yargı vesayetinden söz ettik..
Ettik de ne oldu?
İktidarın adamları, iktidarı destekleyen yazarlar, çizerler anında linç ayini düzenledi.. Dikkat diyenler askeri vesayeti savunmakla suçlandı.. Yaftalandı..
Bunlar oldu, bunlar yaşandı..
Aradan bir yıl geçti geçmedi.. Anayasa Mahkemesi Başkanı neden bahsediyor? Hangi tehlikeye dikkat çekiyor?
Aktörleri değişmiş yeni vesayet odaklarından!..
*
Kılıç sadece bu uyarıyı yapmıyor.. Dün yargının siyaseti kuşatmasına izin vermediğimiz gibi bugün de siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz diyor..
Bu sözlerden ne anlamalıyız?
Eskiden yargı siyasete müdahale ediyordu..
Doğru..
Hayır etmiyordu, külliyen yalan diyen bi Allah’ın kulu çıkmaz..
Çıkamaz..
Önümüzde onlarca örnek var..
Dün hal buysa demek ki bugün de tam tersi bi durum var.. Siyaset yargıya müdahale ediyor, etmek istiyor, kuşatma altına alıyor..
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın söylediği bu olsa gerek..
*
Peki Anayasa Mahkemesi Başkanı bunları niye söyledi.. Yargı, MİT çekişmesi mi diyelim, iktidar, cemaat çekişmesi mi diyelim adını ne koyarsak koyalım Türkiye son aylarda önemli çalkantılar yaşadı..
Peki neden yaşadı?.
Son dönemi iyi tahlil eden yazarlardan Ali Bayramoğlu’na başvuralım..
Tespiti şu..
*
“Son dönem siyasi gelişmeler, Türkiye’nin sorun çetelesine iki yeni meselenin daha eklendiğini gösteriyor... İlki 2002 sonrası başlayan değişim sürecinin ürettiği, özellikle hukuk düzeninde karşımıza çıkan, teknik ve münferit olma boyutunu aşmış aksaklıklar, çatışmalar ve ihlallerdir.
İkincisi yine bu değişim sürecinde, çeşitli siyasi gerginlikler, ittifaklar ve ilişkiler sonucunda üremiş, devlet alanında etkili ve ayrı bir strateji izleyen, vahimi şeffaf olmayan yeni iktidar odakları meselesidir.”
*
Kısaca..
Bir: Hukuk ihlalleri yapılıyormuş..
İki: Devlet alanında etkili, ayrı bir strateji izleyen yeni bir iktidar odağı oluşmuş..
Kılıç’ın uyarıları bu sebeptenmiş..